Deprem ve küresel ısınma, Türkiye’yi vurdu. Uzmanlara göre Türkiye, küresel ısınma, kuraklık, aşırı yağışlar ve sel, deprem ile kitlesel göçlere karşı acil ve radikal afet tedbirlerini uygulamalı.
ERDİNÇ AKKOYUNLU
Küresel ısınma, 2023’te tarihi zirvesine ulaştı. Her gün, yeni meteorolojik sıcaklık rekorları kırılırken, Akdeniz tropikal bir denize dönüştü ve çeşitli istilacı deniz türlerinin saldırısına uğradı. Isınmanın etkisini en çok hisseden Türkiye’de su kaynakları kuruyor, tarladaki ürünler ve ormanları sıcaklık artışıyla yanıyor ve tüm bunlar beraberinde kitlesel göçü getiriyor.
Türkiye’de sıcaklık kaynaklı orman yangınları artış kaydederken, ayçiçeği başta olmak üzere birçok sanayi tipi tarım ürünü, artan sıcaklık, azalan yağış nedeniyle tarlada yandı. Düşük faiz modeline seçim sonrasında da devam eden Türkiye’de ekonomik sorunlara iklim kaynaklı yenileri eklenirken, bir yandan da deprem tehlikesi, kendini hatırlatıyor. 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin ardından Türkiye’de, Adana, Elazığ, Erzincan, Konya, Bursa, İzmir gibi illerde büyüklüğü 5’i aşan onlarca deprem kaydedildi. Tüm imkânını, Şubat’ta yerle bir olan 11 şehre kaydıran Türkiye’de İstanbul başta olmak üzere 7’den büyük depremin yaşanma olasılığı uykuları kaçırıyor.
Suç, tek başına iklime ait değil
Yaşanan tüm sorunlarla onlarca kurum ve müdürlük ayrı ayrı mücadele yolunu seçiyor. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi Meteoroloji ve Afet Yönetimi Uzmanı Prof. Miktat Kadıoğlu, İTÜ Maden Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Ahmet Ercan ve Afet Yönetim Uzmanı Nihat Şen ile konu ile ilgili görüş aldık. Uzmanlar, küresel ısınma, kuraklık, aşırı yağışlar ve sel, deprem ile kitlesel göçlere karşı acil tedbir alınması önerisinde bulundu.
İTÜ Öğretim Üyesi Meteoroloji ve Afet Yönetimi Uzmanı Prof. Miktat Kadıoğlu, “Türkiye acilen afet yönetimini hayata geçirmeli” çağrısı yaptı. Büyük bir iklim krizinin tam ortasında olduğumuza dikkat çeken Kadıoğlu, şunları söyledi:
“İklim krizi tüm dünyada var ama en çok etkilenen ülke Türkiye. Çünkü bizde insan eliyle yapılan yanlış kentleşme, hatalı afet politikası nedeniyle yangın, sel ve deprem etkileri olduğundan fazla yaşanıyor. Türkiye’de, tropikal ürün yetiştirmek için kentler, içme sularını tarımda kullanmaya başlandı ve buna yetkililer müsaade etti. Bu durumda, ne yer üstü, ne de yeraltı su kaynaklarınız insanların, hayvanların ve canlıların tüketmesi için yeterli miktarda kalmıyor. Çatı yağmur hasadı da yapmıyorsunuz. Tüm sorumluluğu küresel ısınmaya atıyorsunuz. İstanbul’da 20 milyon nüfusu taşıyacak su kaynağı yok ama şehre her gün yeni bir bina yapılıyor. Üstelik depremde yerle bir olma tehlikesi de gün gibi ortada.”
Profesyonel ekipler kurulmalı
İTÜ Maden Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Ahmet Ercan, şu açıklamayı yaptı:
“Türkiye, deprem ve afet gerçeği ile yüzleşmemek için elinden geleni yaptı. 1970 Gediz depremi sırasında, dönemin Başbakan’ı Süleyman Demirel ‘Bu sizin kaderiniz’ demişti. Aynı söylem, 2023 Kahramanmaraş depremlerinde de kullanıldı. Kader denildiği sürece afetlerle mücadele etmek daha da zorlaşıyor. Türkiye’de bir an önce Afet Bakanlığı kurulmalı. Bu, siyaset üstü bir konu olmalı. Tüm partiler, iktidar bu konuda el ele vermeli. Profesyoneller bir araya getirilmeli ve kapsamlı bir çalışma yapılmalı.”
Dönüşümde acele edilmeli
Afet Yönetim Uzmanı Mimar ve Mühendis Nihat Şen ise, şunları söyledi:
“Türkiye yangın, deprem, küresel ısınma kaynaklı seller, kuraklık ve kitlesel göç tehlikesini yaşamaya başladı. Tüm bunlarla ilgili rantı değil tehlikeleri ön plana alan bir çalışma yapılması ve elimizin çabuk tutulması gerekiyor. Özellikle kentsel dönüşüm konusunda ada bazlı dönüşümlerin bir an önce hayata geçmesi lazım. Yerel yönetimlere yetki verilmeli. Bunun için ayrı banka kurulmalı ve mülk sahipleri de elini taşın altına koymalı.”
Afetle mücadele için yapılması gerekenler…
Uzmanların, Türkiye’nin afet ile mücadelesi için yaptığı öneriler şu başlıklarda toplanıyor:
• Afet Bakanlığı kurulmalı,
• Ayrı bir profesyonel kadrosu oluşturulmalı,
• Deprem, küresel ısınma, seller ve yangın konusunda halka bilgilendirme yapılmalı,
• Tarımda hangi bitkinin hangi iklime uygun olduğunun tespit edilmeli, çok su tüketen bitki ekimi yapılmamalı,
• Şehirler, küçültülmeli ve sayıları çoğaltılmalı,
• Yurt dışından afetle mücadele için finansman sağlanmalı,
• Göç konusunda, NATO ve BM ile ortak hareket edilmeli.
Editör: Ahmet Ertüm