İSTANBUL (AA) - Türk Böbrek Vakfı ve Türk Kalp Vakfı, "kardiyorenal sendrom" için işbirliği yapacaklarını basın toplantısında duyurdu.
Şişli'de bir otelde düzenlenen toplantıda, akut ve kronik kalp problemlerinin böbrek fonksiyonlarının giderek bozulmasına, bu organdaki fonksiyon kayıplarının ise kalp hastalıklarına yol açtığına işaret edildi.
Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, burada yaptığı açıklamada, kalp ve böbreğin birbirinden etkilenen en önemli iki organ olduğunu belirterek, birisinde başlayan yetersizliğin diğerinin de yetersizlik riskini arttıracağını söyledi.
"Kardiyorenal sendrom"un son derece güncel bir konu olduğunu dile getiren Erk, "Son yıllarda sıklıkla gündeme gelen ve bu iki organın bozulması ile ortaya çıkan 'kardiyorenal sendrom' için kardeş vakıf olan Türk Kalp Vakfı ile bir işbirliği yaparak konuyla ilgili kamuoyunda farkındalık yaratmayı amaçladık." dedi.
Erk, uzun yıllardır ülke çapında yürüttükleri koruyucu hekimlik projelerini anlattı.
Ekmekteki tuz oranının azaltılması, masalardan tuzlukların kalkması, okul gıdası logosunun uygulanmasına yönelik kampanyalar gibi çok çeşitli saha çalışmaları yapıldığını aktaran Erk, birinci basamak hekimlerine yönelik nefroloji, kardiyoloji ve endokrinoloji eğitimleri ile aslında bugün Türk Kalp Vakfı ile ele aldıkları "kardiyorenal sendromlar" konusunda da ilk adımları attıklarını dile getirdi.
Erk, "Böbrek hastalıkları ve kronik böbrek yetersizliği söz konusu olduğunda yalnızca böbrek sağlığı uzmanları olan nefrologların değil, kardiyologların ve gerekli ise diğer pek çok alana ait tıp uzmanlıklarının bir arada çalışması gerekiyor. Bireyler, hastalığının çok yönlü yaklaşım gerektirdiğini bilmeli ki bunu talep edebilsin." diye konuştu.
- Koruyucu sağlık hizmetleri hastalanmamak için çok önemli
Türk Kalp Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Güven ise basın açıklamasıyla konuya dair bir niyet beyan ettiklerini vurguladı.
Koruyucu sağlık hizmetlerinin önemine dikkati çeken Güven, "Hedefimiz, halkımıza bu hastalıklardan korunma yollarını anlatmak, öğretmek, yani hastalanmamaktır. Çünkü biz şuna inanıyoruz ki tedavideki yapılan masraflar, bu işi öğrenmek için yapılan masraflardan çok daha fazladır ve zahmetlidir. Bu nedenle sivil toplum kuruluşlarının halk sağlığına çok değerli katkılar verdiklerine inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Güven, iki vakfın eş güdümlü çalışmalarıyla ilerleyen günlerde ülkenin birçok noktasında halkı bilgilendirici programlar geliştireceklerini kaydetti.
Toplantıya Türk Böbrek Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Şükrü Sever ile Türk Kalp Vakfından Dr. Hüseyin Deniz Kılıç da katıldı.