Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Ekonomi çöktü, toplum çürüdü, toplumsal gerginlikler had safhaya çıktı. Eğer uygulamış olduğunuz tecrit başarılı olsaydı, bugün burada tecridi kınamak için on binler seferber olmazdı. Politikanız iflas etti. Bunu artık kabul edin" dedi.
ANKA'dan Ahmet Ün'ün haberine göre, Diyarbakır Valiliğince yasaklanan mitingin yapılacağını duyuran ancak miting alanına yürüyüşlerine izin verilmeyen DEM Partililer, Sanat Sokağı'nda açıklama yaptı.
Sanat Sokağı'nda konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, şu ifadeleri kullandı:
“Bugün karşılaştığımız tablo, ‘Türkiye barışını sağlayacağız’ diyenleri ters köşe yapanD bir tablodur. Türkiye barışı böyle sağlanmaz. Türkiye barışı, bir devlet memurunun eş genel başkanımızın konuşmasına müdahale etmesiyle sağlanamaz. Bizim muhatabımız siz değilsiniz, bu ülkeyi yönetenlerdir. Türkiye’nin dört bir yanından on binlerce insan bu tecrit sistemini kınamak için yollara düştüler. Şu anda on binlerce insan Amed’in girişinde engellendiler. Komployla, tecritle nereye vardı bu ülke? Tecrit uyguladınız, İmralı’nın kapılarına kilit vurdunuz. Bu kilit aslında İmralı’ya vurulan bir kilit değildi. Türkiye halklarının ayaklarına pranga vurdunuz. Ekonomi çöktü, toplum çürüdü, toplumsal gerginlikler had safhaya çıktı. Eğer uygulamış olduğunuz tecrit başarılı olsaydı, bugün buraya tecridi kınamak için on binler seferber olmazdı. Politikanız iflas etti. Bunu artık kabul edin. Türkiye hem içeride hem dışarıda ciddi bir sıkışmışlık içerisindedir. Bizler bu ülkenin geleceğini düşünenler, bu ülkede eşit ve adil bir yaşam sürdürmek isteyenler… Onun için tecrite karşıyız.
"Türkiye’nin geleceğine kötülük yapıyorsunuz"
Bu komplo sistemi, Türk ve Kürt halkını kavga ettirmek, çatıştırmak için uluslararası güçler tarafından uygulanan bir yöntemdi. Bu komplo nerede boşa çıktı? İmralı’da boşa çıktı. İmralı, tarihsel Türk ve Kürt ittifakının, Kürt ve Türk halkının bir arada, demokratik bir cumhuriyette yaşaması için bu komployu boşa çıkardı. Sizler yasakçı tutumunuzla aslında Türkiye’nin demokratik geleceğine kilit vuruyorsunuz. Türkiye’nin geleceğine kötülük yapıyorsunuz. Bu komplo, Türkiye’yi çürüttü, batırdı. Emekçiler geçinemiyor. İnsanlar aç, işsiz. Bu ülkenin 3 trilyon dolarını Kürt anadilini konuşmasın diye güvenliğe harcadınız.
"Bu barış, tecrit politikalarıyla olmaz"
Şimdi barış elini uzatan ‘Birlikte, demokratik bir şekilde yaşayalım’ diyen Öcalan’ın sesini kısamazsınız. Öcalan, Kürt halkının barış ve gelecek umududur. Öcalan’ı bir hücreye sığdıramazsınız. Türkiye’nin toplumsal barışa ihtiyacı var. Bu toplumsal barışın sağlanmasının da bir adresi İmralı. Diğer adres Ankara’da TBMM’dir. İmralı’nın kapılarını açın. Komplo, tecrit politikaları karşısında durmaya devam edeceğiz. DEM Parti, Türkiye’nin toplumsal barışının Türkiye’de sağlanmasına inanan, bunun mücadelesini veren bir parti. Öcalan’ın uzatmış olduğu barış eli tutulmalıdır. Buradan Meclis’e sesleniyoruz. Meclis, bu sorunu bir güvenlik sorunu olarak değerlendiremez. Türkiye halkları neredeyse yaşayamayacak, evin ekonomisini çeviremeyecek bir noktaya geldi. Sebebi Kürt Sorunu’ndaki çözümsüzlüktür. Gençler iş bulsun diyorsak, yaşadıkları yerlerde doysunlar istiyorsak, barış, gençler yaşamını yitirmesin istiyorsak biraz daha titiz, aklıselim, bu işin muhataplarıyla birlikte 21. yüzyılda Kürt meselesinin çözülmesini sağlamamız gerekiyor. Bu barış, tecrit politikalarıyla olmaz. Bütün acılara ve zulümlere rağmen Türkiye’de barış diyoruz. Bu ülke artık barış istiyor. Son yapılan yerel seçimlerde de hükümetin tecrit ve inkar politikasına Türkiye halkları ‘hayır’ dedi."
Sanat Sokağı'ndaki kitle, basın açıklamasının ardından olaysız bir şekilde dağıldı.