Deniz Ali Tatar

Dünya çapından ödüllü yönetmenlerin filmlerinde yer alan, sayısız ödüle uzanan, ekranda yer aldığı dizilerle izleyicinin beğenisini kazanan ve tiyatro sahnelerinde de fırtına gibi esen başarılı oyuncu Tülin Özen, adından söz ettirmeye devam ediyor. Selman Nacar’ın yönettiği “Tereddüt Çizgisi” filmiyle gündemde olan yetenekli oyuncu, filmdeki rolüyle 43. İstanbul Film Festivali Ulusal Yarışma’da En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü kazandı. Aynı zamanda 27. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nde bu yıl “Bilge Olgaç Başarı Ödülü”ne layık görülen Özen, ödülünü almak üzere Ankara’da festivalin gerçekleştiği Kült Kavaklıdere sinemasında seyirciyle bir araya geldi.

Özen'in kariyerinin önemli filmlerinden olan, merhum yönetmen Erden Kıral’ın yönettiği “Yük” filmi gösteriminin ardından seyirciyle bir araya gelen Özen, “Ne kadar zor bir film izlediniz… Gerçekten zor bir deneyim. Erkeklerin dünyasını izledik yine. Zaaflı ve bir türlü kendini var edemeyen erkeklerin dünyasını izledik. O dünyada kadınlara ne olduğunu ve ‘hayır’ demenin bile ne kadar zor olduğunu, birine ihtiyaç duymanın ne demek olduğunu anlıyoruz filmde” dedi. Gösterimin ardından 24 Saat’e konuşan Özen, ödül heyecanını ve yeni projelerini anlattı.

Temsili Ahi Evran miniklere "Ahilik" kültürünü anlatıyor Temsili Ahi Evran miniklere "Ahilik" kültürünü anlatıyor

Tülin Özen (3)

“Uçan Süpürge, müthiş bir dayanışmanın ve birlikteliğin festivali”

Bu yıl 27. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nde değer görüldüğü “Bilge Olgaç Başarı Ödülü”nün kendisi için en özel ödüllerden bir tanesi olduğunu söyleyen Özen, “Geçtiğimiz yıl Bilge Olgaç’ın hayat hikayesini konu alan bir belgeselini seslendirme şansım olmuştu. Esas olarak o süreçte öğrendim, neler yaşadığını ve ne kadar büyük bir mücadele verdiğini. Dolayısıyla bu ödülün ismi, benim için çok anlamlı ve kıymetli. Uçan Süpürge zaten ilk gününden bu yana çok kıymetli çalışmalar yapıyor. Müthiş bir dayanışmanın ve birlikteliğin festivali çünkü. Bence buradaki bakış açılarına çok ihtiyacımız var. Bakış açılarının kadın ve kadın sineması üzerine olması, beraberinde ötekilerin bakış açısının üstünde olmasıyla Uçan Süpürge kendi üstünlüğünü gösteriyor. Uçan Süpürge gibi birliktelik, beraberlik, güç, dayanışmayla anılan bir yerden ödül almak müthiş bir şey” dedi.

Nora 2

Festival kapsamında Erden Kıral’ın yönettiği ve Özen’in de rol aldığı “Yük” filmi de gösterildi. Filmi yıllar sonra yeniden izleyen Özen, mutluluğunu şu cümlelerle anlattı:

“Bu film benim için de büyük bir şans oldu. Yıllar sonra yeniden izledim. Ne kadar güçlü ne kadar sinematografik ne kadar bambaşka bir sinema dili olan bir yönetmenin filmi olduğunu yeniden gördüm. Alışılagelmiş filmlerden değil, gerçekten bir yönetmenin dili var orada. Bu filmi sevmek için, gerçekten sinemayı seviyor olmak ve sinemaya açık olmak gerekiyor. Dolayısıyla Yük’ü yeniden izlemek, sinemanın nasıl büyülü bir şey olduğunu yeniden hatırlattı bana. İki erkeğin arasında kalan bir kadın ve arada kalmak yerine aslında kendi hayatını kurmasıyla ilerliyor film, o anlamda da çok güzel. Çünkü sadece kadın bakış açısı değil, erkeğe olan bakışı da göz ardı etmiyor. Erkeğe de dönüp bakmamız lazım kadın gözüyle diye düşünüyorum. Onların zaaflarının, onların zayıflıklarının onların eksikliklerinin bu kadar bu kadar güzel sinemaya yansıması, Erden Kıral’ın başarısı gerçekten. O anlamda bence çok kıymetli bir film.”

Tereddüt Çizgisi

“Tereddüt Çizgisi’nde bir kadının 'ne yapmam gerekiyor' sorusunu izliyoruz”

Prömiyerini 43. İstanbul Film Festivali’nde gerçekleştiren ve vizyona giren “Tereddüt Çizgisi” filmiyle de gündemde olan Özen, canlandırdığı Canan karakterini anlattı. Özen, “Canan, İngiltere’de Hukuk alanında yüksek öğrenim yapmış ve Uşak’ta yaşayan bir avukat. Canan’ın Hem ailesinde hem de mesleğinde geçirdiği zorlu 1,5 yıla odaklanıyoruz filmde. Annesiyle vedalaşması üzerinden ve ablasıysa bu konuda yaşadığı çatışma da filmin konularından. Ablasıyla beraber anneleriyle vedalaşma kararı vermeleri gereken bir süreci anlatıyor. Bir taraftan da çok önem verdiği bir mahkemesi var. O mahkemenin de bütün o duygusal sıkıntılarıyla beraber, mahkemenin de verdiği zorlayıcı süreçle bir karar aşamasını anlatıyor bir yandan. Bu hikayelerin bir araya geldiği 1,5 yıllık bir hikayenin içerisine giriyoruz. Erkek dünyasında kamusal alanda geçen bir çabalama ve ‘ne yapmam gerek’ kararı vermesi hikayesi aslında Tereddüt Çizgisi” dedi.

Filmin yönetmeni Selman Nacar ile çalışma süreçlerinin harika olduğunu söyleyen Özen, şunları ekledi:

“Yük ve Vicdan filmlerinde beraber çalıştığımız rahmetli Erden hoca (Kıral) da, oyuncularına çok kıymet veren bir yönetmendi. Onunla çalışmak her zaman heyecan vericiydi. Selman da en az onun kadar hakim ve hatta ondan daha bile fazla şu anda beraber çalışma fırsatı bulmaktan onur duyduğum bir yönetmen oldu. Setten önce de uzun bir süre çalışma fırsatı bulabildik. Bu alanı yaratan ve oyuncularının ne düşündüğüne çok kıymet veren bir yönetmen Selman. Böyle yönetmenler bulabilmek gerçekten çok zor. Herkes bunu yaptığını iddia eder, çok prova aldığını söyler ama öyle bir süreci geçirebilmek zordur. Selman bu anlamda gerçekten uzun provalarla çalıştırdı bizi ve söylediğimiz her şeyi çok kıymetle değerlendirdi. Bu anlamda da çok akıllı ve cesur bir yönetmen olduğunu düşünüyorum. Oyuncuyu sevmek ve kıymet vermek bence bir filmin en önemli detaylarından bir tanesi. Çok zeki biri ve harika bir ritim duygusu yaratıyor. Filmin süresi de seyirci için oldukça rahat geçiyor. Gerçekten bir olayın içine girip onunla ilerleme hissini aldığınız bir film, bir önceki filmi de bence öyleydi. Bunlar çok zor şeyler ilk filmlerini yapan bir yönetmen için. O anlamda çok yetkin bir dili var bence."

Tereddüt Çizgisi Tülin Gülçin

“Gülçin ile projelere yaklaşırken dert ettiğimiz şeyler aynı”

Projelerde oyuncu kadrosunun da önemine dikkat çeken Özen, 4 projede beraber oynadığı ve “Tereddüt Çizgisi” filminde de abla-kardeş oynadığı Gülçin Kültür Şahin ile de beraber oynamak konusunda şunları söyledi:

“Gülçin ile aslında temelde, dert ettiğimiz şeyler aynı projelere yaklaşırken. Her zaman aynı fikirde olmak zorunda değiliz, ama bakış açısı ve yaklaşım tarzı olarak çok aynıyız. Dest ettiğimiz meseleler ve sorduğumuz sorular çok benzer. Üstümüze aldığımız sorumluluğunda çok ortak olduğunu düşünüyorum. Aynı şeyleri dert ettiğin bir oyuncu ile çalışırken, her zaman aynı cevabı vermesen de, çok güzel şeyler konuştuğun bir yolculuğa çıkmak bence en önemli şey. Bunları dolu dolu konuşabildiğim bir insan Gülçin. Oyunculuğundan öte de çok kıymetli biri benim için.”

Canavar

Şahin ile beraber oynadıkları “Canavar” oyununu da anlatan Özen, oyunun yönetmeni Tunç Şahin ile daha önce İTÜ’de okudu dönemden bu yana arkadaşı olduğunu söyledi. Özen, “Tunç ile ilk kısa filmini yaptığı dönemde de beraber çalışmıştık. Daha sonra ilk tiyatro oyununu yapmak istediğini söylediğinde de beraber çalışma fırsatımız oldu. Çok güzel bir şekilde gidiyor” dedi. Şu anda 3 tiyatro oyununda birden oynadığını söyleyen Özen, “Bahçe Galata adında 2020 yılında bir tiyatro kurmuştuk Tansu Biçer ve Salim Güveloğlu ile beraber. Orada 3 sezondur devam eden ‘Nora 2’ adında bir oyunumuz var. Bu sezon başlayan ‘Terörizm’ adlı bir oyunumuz daha var. Bahçe Galata’daki oyun çalışmalarımız devam edecek” dedi.

Tülin Özen (2)

Muhabir: Deniz Ali Tatar