Naz Akman
Aralarında Türk Tabipleri Birliği (TTB), Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN), Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri Federasyonu (ASEF), Genç Sağlık Sendikası, Sağlık Çalışanlarına Hak ve Mücadele Derneği (SAHADER) ve Genel Sağlık Sendikasının bulunduğu 10’u aşkın sendika yöneticisi ve çalışanları 6-10 Ocak’ta iş bırakma kararı aldı.
Aile sağlığı merkezlerinde çalışan hekim, ebe, hemşire ve sağlık emekçileri mesleki yeterliliklerini ve deneyimlerini para, performans, cezalandırma baskısı olmadan halkın sağlık sorunlarını çözmek için taleplerini yeniden sıraladı. Aile hekimleri ve sağlık çalışanları yoğun iş yükü ile günde 100 hastaya 3 dakika ayırmak yerine nitelikli sağlık hizmeti için her hastaya en az 10 dakika zaman ayırabilmeyi böylelikle hastaların muayene, takip, tedavi, aşı, izlem, tarama ve bilgilendirilmesi için yeterli zaman ve olanaklara sahip olmak istiyor. Sağlık çalışanları hastaların müşteri, puan, kat sayı olarak görülmesini değil insan olarak değer görmesini talep ediyor.
ASM çalışanları ne istiyor?
Hastalara tedavi için yazılması gerekilen ağrı kesici, mide koruyucu ve antibiyotik gibi ilaçların yazılmasının kısıtlanmasının hekimlerin mesleki bağımsızlığına müdahale olduğunu belirten sağlık çalışanları ayrıca hastaların tedavi haklarının ellerinden ayrıldığını belirtiyor. Aile sağlığı merkezlerinde raporların ücretli olmasının ücretsiz olan birinci basamak hizmetlerin sonu olduğunu dile getiren sağlık emekçileri, “Aile sağlığı merkezlerinde çalışan hekim, ebe, hemşire ve sağlık emekçileri olarak sağlıkta ticaretin yenidoğan skandalını gördüğümüz gibi ölüm getirdiğini çok iyi biliyor ve hastalarımıza ücretsiz nitelikli ve erişilebilir bir sağlık hizmeti sunmak istiyor. Yılda 7’den fazla hastane başvurusu olan hastaların tedavi hakkının bizim üzerimizden kontrol edilerek ihtar ve maaş kesintisiyle kısıtlanmasını kabul etmiyoruz. Ücretlerimiz için hastane başvurusu ya da son 6 ay ASM’ye başvurmayan kişi sayısı gibi bizim müdahale edemeyeceğimiz kriterlere bağlanmasını istemiyoruz. Hastalarımıza hiçbir yararı olmayan bilim dışı yanlış uygulamaların yapılmasını istemiyoruz. Bilimsel nitelikli sağlık hizmeti vermek istiyoruz. Hastalarımıza ait kişisel verilerin güvenliğinin hasta mahremiyeti hakkına uygun olarak korunmasını istiyoruz. Kronik hastalık takiplerinin halen kullanılan aile hekimliği bilgi sistemleri ile yeterli muayene süresi ayrılarak hastaların gerçekten yararına olacak şekilde yapılmasını istiyoruz. Sorunlar yumağına dönen, günlük politikalarla çözülmeye çalışılan Aile Hekimliği Yönetmeliği’nin sağlık emek ve meslek örgütleriyle birlikte görüşülüp danışılarak özlük haklarımız verilerek yeniden düzenlenmesini istiyoruz” taleplerini yeniden yineledi.
Eylem duyurusu
TTB öncülüğünde Ankara’da bir araya gelen aile sağlığı merkezi çalışanları talepleri karşılanana kadar iş bırakma eylemini sürdüreceklerini belirtti. Sendika yöneticileri adına açıklama yapan TTB Başkanı Alpay Azap, “Sağlık çalışanları, hekimler olarak bu yönetmeliğin getireceği sorunları en iyi bilenleriz, bunun halkımızın, hekimlerimizin faydasına olacak şekilde değişmesi için görüşlerimizi dile getirdik, hiçbir yanıt alamadık. Yönetmelik itirazlarımıza rağmen yayınlanmış oldu. Sesimizi duyurmak adına eylem yapmaktan başka çaremiz yok” dedi.
“Yönetmelik sağlık sisteminde karmaşa yaratacak bir yönetmeliktir”
Azap ayrıca “Ülkemiz insanlarının sağlığı daha iyi olsun diye on binlerce, yüz binlerce sağlık yöneticisi hekim arkadaşlarımız daha iyi koşullarda çalışabilsinler diye bir aradayız. Birinci basamak sağlık sisteminde bakanlık tarafından yapılmaya çalışan değişiklikler oldukça önemli. Bu sadece birinci basamak sağlık sisteminde çalışan hekimleri, sağlık çalışanlarını veya buradan hizmet alan vatandaşlarımızı ilgilendirmiyor. Bu hakikaten sağlık sisteminin en önemli basamağıdır. Hepimiz yenidoğan skandalıyla ortaya çıkan sağlık sistemimizin aksayan, çökme noktasına gelen noktalarını gördük. Birinci basamak sağlık sistemini, koruyucu hekimliği güçlendirmeden burada çalışma koşullarını düzeltmeden sağlık sistemini çözemezsiniz. Bunun başka yolu yok. Dünyada sağlık sistemi iyi çalışan ülkelerde dikkat edilirse birinci basamağın çok güçlü olduğu görülür. Temel isteğimiz birinci basamağın güçlendirilmesi, koruyucu sağlık uygulamalarının hekimlik uygulamalarının güçlendirilmesidir. Maalesef bakanlık bunu yapmak yerine yayımladığı yönetmelikte halkın sağlığına çok faydası olmayacak, hekimlerle, sağlık çalışanlarını ve vatandaşı karşı karşıya getirecek birtakım düzenlemeler getirmiş durumda. Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği tam olarak sağlık sisteminde karmaşa yaratacak bir yönetmeliktir. Taslak olarak kamuoyuna sunulduğu günden itibaren bunun sorunlu olduğunu ve nelere yol açacağını açıklamaya çalıştık” sözlerine yer verdi.
