ABD başkanlık seçimlerinde Donald Trump'ın zaferi dünya basınında analizlerle yer aldı.
The New York Times: Trump, kendisine yönelik federal suçlamalardan kurtulacak
The New York Times, sabah brifinginde Trump’ın ikinci dönemine ilişkin geniş çerçeveli analizinde, Trump’ın zaferi sayesinde kendisine yönelik federal suçlamalardan kurtulabileceğini belirtirken; ''Trump’ı hapse gönderebilecek ve servetini yok edebilecek eyalet davalarını ve yerel davaları erteleyip engelleyebilecek. Trump’a suçlamalar yönelten Savcı Jack Smith, davaları sona erdirme konusunda görüşmelere başlamış durumda” değerlendirmesini yaptı.
Trump’ın ikinci başkanlık döneminin uluslararası boyuttaki yansımalarını da ele alan Times, "Çinli yetkililer, Donald Trump'ın ABD’yi küresel liderlik rolünden çekmesi ve izole etmesi durumunda potansiyel bir avantaj görebilir. Bu, Çin’e boşluğu doldurma fırsatı verebilir" analizine yer verdi.
"Trump’ın ilk döneminde Afrika kıtasıyla ilişkisi küçümsemeyle başlayıp, ihmal seviyesine kadar düştü, kıtayı bir kez bile ziyaret etmedi" diyen Times gazetesi, “Dünyanın tehlikeli seviyelerdeki ısınmayı kontrol altına alma çabalarına bir darbe oldu” yorumuyla iklim politikalarının da Trump’ın gelişi ile birlikte tehlikeye girdiği değerlendirmesini yaptı.
NBC: Hükümet harcamaları artacak bütçe açıkları büyüyecek
Trump’ın ikinci başkanlık döneminin ekonomiye yansımalarını değerlendiren NBC, şu noktalara dikkat çekti:
''Donald Trump’ın kesin zaferinin ardından saatler içinde hisse senetleri rekor seviyelere yükseldi, dolar dünya çapında değer kazandı ve devlet tahvili faiz oranları fırladı. Analistler, bunun, yatırımcıların hükümet harcamalarının artacağını, düzenlemelerin gevşeyeceğini, bütçe açıklarının büyüyeceğini ve büyümenin hızlanacağını öngördüklerinin bir işareti olduğunu belirtti.’’
CNN: Harris’in kampanya sürecinde hatalar vardı
ABD’de Demokrat Parti’ye yakınlığı ile bilinen CNN de AB medyasındaki diğer birçok medya kuruluşu gibi Trump’ın kendisine yöneltilen suçlamalardan ve davalardan kurtulacağını yazarken Harris’in kampanyasındaki hatalara dikkat çekti:
''Kamala Harris, The View programındaki kritik bir röportajda bir izleyicinin, son dört yılki Biden yönetiminden neyi farklı yapmak isteyeceği sorusuna, önce 'Aklıma gelen bir şey yok' şeklinde cevap verdi. Bu an sorunluydu çünkü Harris'in Biden ile net bir karşıtlık oluşturmadığı izlenimini verdi; oysa birçok seçmen özellikle değişim arzusu olan bir ortamda bunu bekliyordu.
Harris’in ekibi hızla açıklama yapmaya çalıştı, ancak zarar çoktan verilmişti. Harris’in tereddütü ve Biden ile olan politika farklılıklarını ele alma konusunda başarısızlığı, daha geniş kampanya sorunlarını yansıtıyordu; güven eksikliği ve odaklanamama gibi. Daha önce daha özgüvenli bir tavır sergileyen Harris, kampanya ilerledikçe daha belirsiz hale geldi.’’
DW: Trump’ın NATO’ya yaklaşımı Avrupa için endişe kaynağı
Almanya merkezli DW, Trump’ın NATO’ya ve Ukrayna savaşına yaklaşımının Avrupa’da endişelere neden olduğunu yazdı:
''Trump, Avrupa'nın ABD savunma harcamalarından ‘faydalanmaması’ gerektiğini belirterek, ittifakta sadece ‘dürüst’ oynayan ülkelerle birlikte kalacağını ifade etmişti. Trump, NATO’dan tamamen çekilmese de, ittifakı zayıflatabilir. Örneğin, ABD’yi NATO'nun askeri komutasından çıkarabilir. Bu, Avrupa için büyük bir endişe kaynağı.
Trump'ın Rusya'yla anlaşma yaparak Ukrayna'ya verdiği desteği azaltması veya silah teslimatlarını durdurması ihtimali, Avrupa’yı endişelendiriyor. Trump’ın, Rusya ile anlaşarak Ukrayna'nın zararına bir çözüm bulması veya ABD'nin Ukrayna'ya olan desteğini geri çekmesi olasılığı, özellikle Avrupa’da büyük kaygı yaratıyor. NATO'nun en büyük katkı sağlayıcısı ABD'nin bu tutumu, ittifakın yönetimini ve ortaklık ilişkilerini oldukça zorlaştırabilir.’’
BBC: NATO Liderleri kaygılı
BBC, anasayfasındaki ‘’Trump’ın zaferi Ukrayna, Çin ve Orta Doğu için ne anlama geliyor’’ haberinde şu analize yer verdi:
''NATO’nun şu anda 32 üye ülkesi var ve Trump, uzun zamandır NATO ittifakı konusunda şüpheci bir tutum sergiliyor. Avrupa’yı, Amerika'nın koruma taahhüdünden bedavaya yararlanmakla suçluyor. ABD'nin NATO'dan çekilip çekilmeyeceği ve bunun transatlantik savunma ilişkilerinde son yüzyıldaki en önemli değişikliği işaret edip etmeyeceği hala tartışma konusu.
Bazı NATO üyeleri Trump’ın sert tutumunun sadece müttefiklerini, ittifakın savunma harcamalarının daha büyük bir bölümünü karşılamaya zorlamak için bir pazarlık taktiği olduğunu düşünüyor. Ancak gerçek şu ki, NATO liderleri, Trump'ın zaferi nedeniyle ittifakın geleceği ve düşman liderler tarafından caydırıcı etkisinin nasıl algılandığı konusunda ciddi şekilde endişelenecekler.’’
Le Monde: Harris öz-eleştiri yapmaktan uzak
Fransız Le Monde Gazetesi "2024 ABD Seçim Sonuçları: Politik Bir Felaketin Anatomisi" başlıklı makalesinde, Kamala Harris’in 2024 ABD başkanlık seçimindeki mağlubiyetini kabullendiği konuşmasını ele aldı. Makalede, şunlar kaydedildi:
''Harris, Howard Üniversitesi'nde destekçilerine yaptığı konuşmada kendisine yönelik bir öz eleştiri ya da kampanyanın stratejik eksikliklerinin analiz etmedi. Mağlubiyetine rağmen, Harris kampanyasından gurur duyduğunu söyledi ve destekçilerine teşekkür etti. Demokrat Parti, stratejisini ve siyasi konumlanmasını eleştirel bir şekilde değerlendirmedi.’’
Öte yandan Le Monde, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Trump’ın zaferine en çok sevinenlerden biri olduğuna ilişkin şu yorumu yaptı:
“Eğer bir lider, Donald Trump’ın yeniden seçilmesini tebrik etmek için sabırsızlıkla bekliyorsa, o lider İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'ydu. İlişkileri Trump’ın ilk döneminin sonunda biraz gerilmişti. Trump, 2020’deki yenilgisinin ardından İsrailli liderin, rakibi Joe Biden’a hızla tebrik mesajı göndermesini, bir ihanet olarak görmüştü.”
Le Monde ayrıca Trump’ın izolasyonist dış politikasının, Pekin'in Çin merkezli dünya düzeni kurma planlarına istemeden hizmet edebileceğini belirtti.
El Pais: Trump’ın Zaferi, Aşırı Sağ ve Popülizmin Yükseldiği AB'yi Sarsıyor
Cumhuriyetçi liderin Beyaz Saray’a dönüşü İspanya merkezli El Pais gazetesinde şöyle yer aldı:
''Trump’ın zaferi Avrupa’nın farklı ülkelerinde güçlenen aşırı sağ hareketlerini destekleyecek.
Sonuçları küresel çapta olsa da, pandeminin ardından Avrupa'da aşırı sağ ve popülizmin yükseldiği bir dönemde — Haziran'daki Avrupa Parlamentosu seçimlerinde, Hollanda, Fransa ve Avusturya seçimlerinde olduğu gibi — Trump’ın zaferi, AB'nin en önemli iki üyesi olan Almanya ve Fransa’nın çok zayıflamış hükümetlerinin olduğu bir zamanda, aşırı uç bir dalganın körüklenmesine neden olabilir. Trump’ın en büyük Avrupa müttefiklerinden biri olan Macaristan’ın milliyetçi ve muhafazakâr popülist başbakanı Viktor Orban, AB’nin yolundan sapmış partneri ve liderleri arasında Kremlin’e en yakın olan isim, birkaç hafta önce şampanya şişesini patlatmaya hazırlık yapacağını duyurmuştu. Macar Başbakan çarşamba günü sosyal medyada ‘ABD siyasi tarihindeki en büyük geri dönüş, dünya için çok ihtiyaç duyulan bir zafer!’ dedi.’’
Xinhua: Xi, Trump ile karşılıklı faydalı işbirliğini genişleterek çalışmayı ümit ediyor
Çin devlet medyası Xinhua, Çin Cumhurbaşkanı Xi'nin "Her iki tarafın karşılıklı saygı, barış içinde bir arada yaşama ve kazan-kazan işbirliği ilkelerini koruyarak, diyalog ve iletişimi güçlendirerek, farklılıkları doğru şekilde yöneterek ve karşılıklı faydalı işbirliğini genişleterek çalışacaklarını ümit ettiği” açıklamasına yer verdi.
Russia Today: Biden, Ukrayna'ya Silah Sevkiyatını Hızlandıracak
Rusya devlet televizyonu Russia Today, ABD Başkanı'nın, Donald Trump göreve başlamadan önce Ukrayna’yı "mümkün olan en güçlü pozisyonda" bırakmak istediğini ve bu çerçevede Kiev’e Trump’ın görev süresinin başladığı ocak ayına kadar silah sevkiyatını hızlandıracağını yazdı. Russia Today bu iddiaları ABD medyasına dayandırdı.
Jerusalem Post: Trump önceki başkanlık döneminde İsrail lehine önemli adımlar atmıştı
İsrail basınında Trump’ın Orta Doğu’da mevcut Beyaz Saray yönetiminden farklı bir politika izleyeceği ve bunun İsrail’in lehine olacağı vurgusu yapıldı. İsrail merkezli Yedioth Ahnorot, Trump’ın önceki başkanlık dönemi boyunca ''İsrail lehine attığı en iyi 9 adımı’’ sıralarken; Jerusalem Post şunları yazdı:
“Trump’ın Gazze, Lübnan ve İran’la ilgili politikaları, selefi ABD Başkanı Joe Biden’ınkilerden tamamen farklı olacak ve yeni bir yol haritası çizecek. Trump, görevde olduğu süre boyunca, ABD büyükelçiliğini Kudüs’e taşıdı ve burayı İsrail’in başkenti olarak tanıdı. Batı Şeria’daki yerleşimlerin yasal olduğunu savundu ve İsrail’in bu toprakların yüzde 30’u üzerinde egemenlik kurma olasılığını destekledi.
Trump, İsrail’in karşı çıktığı İran’la nükleer müzakere anlaşmasından (JCPOA) çekildi, BM’nin Filistinli mültecilerle dayanışma ajansı UNRWA'ya yapılan ABD yardımını durdurdu ve BM İnsan Hakları Konseyi'nden ayrıldı.”
IRNA: ABD seçimleri Amerikalıların iç meselesi
İran medyası, ABD seçimlerinin Rusya ve Çin'deki yansımalarına yer verirken, İranlı yetkililerin Trump'ın zaferi hakkındaki açıklamarını yazdı. İran devlet ajansı İRNA, İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü'nün ABD başkanlık seçiminin Amerikalılar için iç bir mesele olduğunu, İranlılar için değerlendirme kriterinin Washington’ın tavrı olduğunu yönündeki açıklamasına yer verdi.