Toprağın gücü ve sanatın büyüsü, Marmaris’te buluştu
Haber: Deniz Ali Tatar
Marmaris Kültür ve Sanat Derneği (MAKSAD) tarafından Marmaris Belediyesi iş birliğiyle düzenlenen Marmaris Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali, ikinci yılında sanatseverlerle buluştu. 2 Haziran’da başlayıp 26 Haziran’a dek sürecek olan festival, bu yıl Amos Antik Kenti’nden ilham alarak “Toprağın Gücünden Sanatın Büyüsüne” temasıyla düzenlendi. Festival kapsamında bu yıl: klasik batı müziği, caz ve blues konserlerinin yanı sıra koro ve sokak konserlerinden, panel, söyleşi, sergi ve atölye çalışmalarına ücretli ve ücretsiz birçok etkinlikten oluşan geniş bir program hazırlandı. 24 Saat’e açıklamada bulunan festivalin koordinatörü Derya Ön; festivalle beraber dünyaca tanınan sanatçı, grup ve orkestraları sadece Marmaris’teki değil, çevre illerdeki sanatseverlerle buluşturmayı hedefleyerek bu yola çıktıklarını söyledi.
[caption id="attachment_332654" align="aligncenter" width="931"] Festival Koordintörü Derya Ön[/caption]
Derya Ön: “Her yıl farklı bir antik kenti, festivalimizin teması yapıyoruz”
Dört yıl önce festival için konsept arayışı içinde olduklarını söyleyen Derya Ön, festivalin yola çıkış hikayesini şu şekilde anlattı: “Marmaris ilçe sınırları içinde, bazılarını bizim de bilmediğimiz 14 antik yerleşim yerinin varlığını öğrenmemizle bu yolculuk başladı. Öğrendiklerimiz bizi hem şaşırttı hem de bu konuda bir şeyler yapmaya yöneltti. Biz de her yıl bu antik yerleşim yerlerinden birini seçerek, onu ön plana çıkarmaya ve festivalimizin temasını da bu antik kentten ilham alarak belirlemeye karar verdik. Geçen yıl öne çıkardığımız Taşlıca’daki Phoenix antik kentiydi, bu yıl ise Turunç’taki Amos. Bu antik kentten öğrenecek çok şeyimiz olduğunu düşüyoruz. Öncelikle şunu ifade edelim ki; bahse konu antik kentlerden sadece ikisinde arkeolojik çalışmalar yapılmaktadır. Amacımız, diğer kentleri de akademik, bürokratik ve finansal açılardan göz önüne getirerek buralarda da bilimsel çalışmaların yapılmasına katkıda bulunmak. Amos, aslında tarıma çok elverişli olmayan bir araziyi, bazıları günümüzde bile geçerli yöntemler kullanarak zengin bir tarım alanına dönüştürebilmiş bir kent. Bu sayede zenginleşen kentin başta antik tiyatrosu olmak üzere geniş bir sanatsal talebi yaratabildiğine dair buluntular var. Buradan yola çıkarak MKSF23’ün temasını “Toprağın Gücünden Sanatın Büyüsüne” olarak belirledik. Kelimenin tam anlamıyla bu temaya uygun seramik alanında, sanatçımız Pınar Baklan’la kente bir dış mekan seramik heykeli kazandırmaya çalışıyoruz. Festivale katılan sanatçı ve guruplardan temamız etrafında eserler meydana getirmesi ya da seslendirmesini bekliyoruz. Caz’ın ortaya çıkış şekli de bu yılki temamıza oldukça uygun bir hikaye. Caz konserlerini oransal olarak ilk yıla göre biraz daha artırdık."
Geçen yıl yaptıkları festivalden bu yana oldukça olumlu tepkiler aldıklarını söyleyen Ön, “Sanatseverlerin talepleri ve bizlerin elde ettiği tecrübeler doğrultusunda, program oluşturma kriterlerimizi de geliştiriyoruz. Festivalin daha kapsayıcı, daha katılımcı olması için gelen önerileri dikkate alıyor, şartlar elverdikçe hayata geçirmeye çalışıyoruz. Şu ana kadar geçen süre içinde aldığı olumlu tepkiler sayesinde, doğru yolda olduğumuzu düşünüyor ve daha iyisini gerçekleştirme yönünde cesaretleniyoruz.” dedi.
“Yerel değerlerimizi dünyaya tanıtmaya çalışıyoruz”
Bu yılki festival için hazırlık sürecine yaklaşık bir yıl önce başladıklarını söyleyen Ön, programa uygun bir şekilde festivalin devam ettiğini söyledi. Ön: “Festival Komitesi tarafından belirlenen kriterler doğrultusunda ilgili çalışma guruplarımız paralel ve alternatifli olarak planlama çalışmalarını sürdürdüler. Ancak önce genel seçim tarihinin resmiyet kazanma sürecinin gecikmesi sonra da Şubat ayındaki ülke çapında derinden hissettiğimiz deprem felaketi, başta sponsorluklar olmak üzere hazırlıklarımızın takvimimizin gerisinden takip etmesine neden oldu. Festivalin etkili tanıtım döneminin seçim kampanya dönemiyle çakışması, tanıtım faaliyetlerinin verimliliğini düşürse de seyirci sayımız beklentimizin altına düşmedi.” dedi.
Müzik anlamında geniş bir programları olduğunu anlatan Ön, festivalin hedefinin başında dünyaca tanınan sanatçı, gurup ve orkestraları festival takipçileriyle buluşturmak olduğunu söyledi. Ön: “Berlin Filarmoni gibi dünyanın sayılı orkestralarından birinin resmi bir topluluğu olan Berlin Filarmoni Piyano Dörtlüsü’nün, Marmaris’te harika bir konser vermesini sağlamak ya da Cihat Aşkın’ın şef ve keman solistliğinde Türk Valsleri’nin Marmaris semalarında yankılanmasına ön ayak olmak çok zevkli bir duygu. Muğla Büyükşehir Belediyesi Orkestrasına ilave Golden Horn Brass Beşlisi, Burçe Karaca ve MAKSAD Festival Orkestrası gibi klasik müziğin farklı ton ve renklerinde konserler verirken bir yandan da klasik batı müziği ve cazın daha geniş kitlelere ulaşması için meydan ve sokak konserlerine de önem veriyoruz. 10 farklı mekanda 27 etkinliğin gerçekleşmekte olduğu festivalimizle; bir yandan dünya yıldızlarını Marmaris’te ağırlarken, bir yandan da yerel değerlerimizi dünyaya tanıtmaya çalışıyoruz.” diye anlattı.
“Gençlerin daha fazla katılımını sağlamayı önemsiyoruz”
Festivalin olmazsa olmaz etkinlikleri arasında söyleşi ve atölyelerin olduğunu söyleyen Ön: “Söyleşi ve atölyeler sayesinde; usta sanatçılar ile genç sanatçıların, sanatçı adaylarının ve sanatseverlerin buluşmasını, karşılıklı bir ilişki içine girmesini sağlıyoruz. Festivalin bir konserler dizisinden ziyade etkileşimin öne çıktığı içinde yaşanan, yaşanırken öğrenilen, öğrenirken keyif alınan bir süreç olmasını sağlayan etkinliklerin başında geldiğini düşünüyoruz. Atölye çalışmalarını festival programında artan bir oranda barındırmaya devam edeceğiz. Bir de festival içindeki kaynaşma neticesinde programsız ortaya çıkan söyleşi ve atölyeler var ki, onlar da ayrı bir tat katıyor.” diyerek belirtti. Cesaretlendirici şekilde olumlu tepkiler aldıklarını söyleyen Ön, zaman zaman etkinlik yoğunluğuna ilişkin eleştiriler aldıklarını da belirtti. Ön: “Festival kapsamında, farklı disiplinlerden de olsa, gerçekleştirmek istediğimiz etkinliklerin çokluğu ve sıklığı, etkinliklerin tamamını takip etmek isteyenleri yorabiliyor. Festival süresini zamana yayarak bu sorunu aşabileceğimizi düşünüyoruz. Bir yandan Marmaris’li sanatseverlerin bir yandan bölgeyi ziyaret eden misafirlerin ilgi alanları ve katılım isteklerine ilişkin istatiksel veriler festival planlama kriterlerimizin de değişmesine neden olabilecektir. Festivalin, sponsoru, izleyicisi, basın mensubu, sanatçısı ve organizasyon komitesi ile bir bütün olduğunu, karşılıklı etkileşimle MKSF’nin daha sağlıklı bir gelişim süreci yaşayacağını düşünüyoruz. İletişim kanallarımızı devamlı açık tutarak bu sağlıklı gelişimi hızlandırmak istiyoruz. Hedef kitle olarak da gençlerin daha fazla katılımını sağlamayı önemsiyoruz.” dedi.
Bunlar da ilginizi çekebilir