Tolga Şardan yazdı: "Kaplan'ın tutuklandığı operasyon sonrasında kapalı kapılar ardında yaşananlar"
T24 yazarı Tolga Şardan bugünkü yazısında, köşesine, Ayhan Bora Kaplan'ın tutuklanmasının ardından Ankara'da yaşananları taşıdı. Şardan şunları kaydetti;
"Ankara'da yeraltı dünyasının son dönemdeki etkin isimlerinden Ayhan Bora Kaplan ve adamlarının tutuklanması başkenti hareketlendirdi.
Pandoranın kutusu açıldı.
Operasyonun üzerinden on günden fazla zaman geçti.
Deyim yerindeyse; şimdiye kadar Ankara'da olağan akışında giden denge, Kaplan'a yönelik soruşturmayla bir anda bozuluverdi.
O günden itibaren başkentte kapalı kapılar ardında büyük bir kavga yaşanıyor.
Aslında kavga demek ne kadar doğru bilemiyorum. Zira kavgada birden fazla taraf varken burada yaşanan aslında tek taraflı bir baskı yönteminin uygulanması.
Polise baskı başladı
Kaplan'ın, Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile olan bağlantıları biliniyordu.
Ancak, işin içine dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman'ın adının karışması, soruşturmanın dinamiklerini birdenbire değiştirdi.
Farklı yansımalar görülmeye başlandı.
İşin Türkçesi; Kocaman'ın adının sürece girmesi, Ankara Adliyesi başta olmak üzere yargı çevrelerinin soruşturmacı birimlere yaklaşımında değişikliğe yol açtı!
Yargı camiasının bir bölümü yaşananlardan rahatsız. Zira, sürecin içinde yer alan başka yargı mensuplarının var olduğu biliniyor. Bu durum, ister istemez soruşturmacı birimlere baskı olarak geri dönüyor. Halen bu baskılar devam ediyor.
Hatta öyle ki, şimdi savcılık talimatıyla Kaplan'a yönelik soruşturma dosyasını yürüten polislerin görevden alınacağı iddiası kulislere yansıdı. Bakalım bu iddia gerçekleşecek mi?
Bir de operasyondan etkilenecek Soylu ve yakın ekibinin, kendilerinin görevden alınmasından sonra iş başı yapan polisleri, "FETÖ'cü" olarak değerlendirmeleri var. Hem de ulaşabildikleri devletin önemli isimleriyle buluştukları kapalı kapılar arkasında.
Benzer ifadeyi, Eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman da kullanmıştı.
Kaplan'a yönelik operasyonda görev alan polislerin büyük bölümünün, eski dönemde de emniyet teşkilatının farklı birimlerinde çalışanlar olduğunu hatırlatayım.
Zülfüyâre dokundu mu; meslektaşlarını FETÖ'cü olmakla itham etmek! İlginç tabii.
Mademki bu polisler FETÖ'cü, onlarla düne kadar birlikte çalışanlar ne oluyor o halde?"
Yazının devamını okumak için tıklayınız.
Yorumlar