Güncel

TGC'den gazetecilerin hedef gösterilmesine tepki: Gazetecilik suç değildir

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, MHP’nin gazetecileri hedef göstermesine tepki göstererek "Bugüne kadar gazetecileri hedef göstererek kimse bir yere varamamıştır. Gazetecilik suç değildir. Meslektaşlarımızın başına gelecek her türlü olumsuzlukta hedef gösterenleri, olaylarda adı geçenleri sorumlu tutacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız" açıklamasını yaptı.

Abone Ol

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, MHP’nin hedef gösterdiği gazeteciler için açıklamalarda bulundu. Yapılan açıklamada, "Bugüne kadar gazetecileri tehdit ederek, hedef göstererek, yaralayarak ve öldürerek kimse bir yere varamamıştır. Gerçekler saklanamamıştır. Cinayetleri işleyenler gazeteciler değildir. Meslektaşlarımızın başına gelecek her türlü olumsuzlukta hedef gösterenleri, olaylarda adı geçenleri sorumlu tutacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız" ifadeleri kullanıldı.

Türkiye'de gazetecilerin her gün hedef gösterildiği, saldırıya maruz kaldığı vurgusu yapılan açıklamada, "TGC Basın Müzesi’nde Öldürülen Gazeteciler Galerisi'nde Türkiye’de siyasetçiler tarafından hedef gösterildikleri için öldürülmüş 67 gazetecinin adı ve fotoğrafı bulunmaktadır. Tetikçileri ortaya çıkarılsa bile tetiği çektiren karanlık ellerin bulunamadığı ülkemizde saldırganlar cezasızlıkla ödüllendirilmektedir" denildi.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi;

"Son olarak Sinan Ateş Cinayet Davası’nın dosyası üzerinden gazeteciler yine hedef gösterilmiştir. İktidar ortağı MHP, Sinan Ateş cinayetine ilişkin haber yapan gazeteci, değerlendirmede bulunan siyasetçi, akademisyen ve hukukçuların yer aldığı 154 kişiden şikayetçi olmuştur. Dava dilekçesinde yer alan 63 gazeteci MHP sözcüleri tarafından etki ajanlığı ile suçlanmakta ‘yakın takipteyiz’ diyerek açıkça tehdit edilmekte, fişlenmektedir" 

Açıklamada hedef haline getirilen gazeteciler sıralandı: "TGC Başkan Vekilimiz Doğan Şentürk, Denetim Kurulu üyemiz Hilmi Hacaloğlu, üyelerimiz Emre Kongar, İsmail Saymaz, Hakan Çelenk, Merdan Yanardağ, Miyase İlknur, Murat Ağırel, Yalçın Doğan, Murat Yetkin, Namık Koçak, Orhan Bursalı, Murat Muratoğlu, Mustafa Balbay, Çiğdem Toker, Deniz Zeyrek, Fatih Polat , Atakan Sönmez, Orhan Uğuroğlu, Nurcan Gökdemir, Taha Akyol ve Uğur Dündar yer almaktadır. Listede ayrıca meslektaşlarımız; Akif Beki, Ali Kemal Erdem, Altan Sancar, Asuman Aranca, Ayşen Şahin, Bahadır Özgür, Barış Pehlivan, Caner Taşpınar, Dinçer Gökçe, Nedim Türkmen, Elfin Tataroğlu, Elif Doğan Şentürk, Ersin Eroğlu, Fatih Ergin, Fırat Fıstık, Fikret Bila, Hüsnü Mahalli, İbrahim Kahveci, İnanç Uysal, İslam Özkan, Kemal Göktaş, Masum Gök, Mehmet Bal, Mehmet Tezkan, Murat Karan, Nevşin Mengü, Nevzat Çiçek, Özlem Akarsu Çelik, Sertaç Eş, Seyhan Avşar, Timur Soykan, Yaşar Aydın, Yavuz Oğhan, Yavuz Selim Demirağ, Yıldız Yazıcıoğlu, Zübeyde Sarı, Mustafa Kurdaş, Hilal Köylü, Umut Taştan, Alican Uludağ, Özlem Gürses bulunmaktadır." 

"Gazeteci; bilgiyi yok edemez, görmezlikten gelemez"

"Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne göre; Gazeteci; basın özgürlüğünü, halkın doğru haber alma, bilgi edinme hakkı adına dürüstçe kullanır" tanımlamasının yapıldığı açıklamada, "Her türlü sansür ve oto sansürle mücadele eder. Gazeteci, önce halka ve gerçeğe karşı sorumludur. Gazeteci; tüm bilgi kaynaklarına serbestçe ulaşma ve kamu yaşamını belirleyen, halkı ilgilendiren tüm olayları izleme, araştırma hakkına sahiptir. Gazeteci; bilgiyi yok edemez, görmezlikten gelemez, metinleri ve belgeleri değiştiremez" denildi.

AİHM ve AYM kararlarında ifade edilen "basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü demokratik toplumun temelidir" cümlelerinin hatırlatıldığı açıklama şu şekilde devam etti: "Sadece lehte olduğu kabul edilen haber ve düşünceler için değil, devletin veya nüfusun bir bölümünün aleyhinde olan, onlara çarpıcı gelen, onları rahatsız eden haber ve düşünceler için de uygulanır. Bunlar, çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin gerekleridir."

"İktidara ve muhalefete sağduyu çağrısında bulunuyoruz"

Açıklama şu ifadelerle sonlandırıldı;

"Bu bir görevdir. Anayasamızda Basın Kanunu da bunu söylemektedir. Üyelerimiz ve meslektaşlarımıza yönelik her türlü şiddet eyleminin sorumluları bellidir. Meslektaşlarımızın başına gelecek her türlü olumsuzlukta hedef gösterenleri, olaylarda adı geçenleri sorumlu tutacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız. İktidara ve muhalefete basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün korunması için sağduyu çağrısında bulunuyoruz. Gazetecilik suç değildir”