Teşekkürler Naz !...

Mehmet KISMET Tarih; kadın milli takımların başarılarını yazdığı sayfalarda Naz Aydemir Akyolu’u altın harflerle anlatacak… Sporcu kimliğinin ötesinde Türk Kadını olarak bıraktığı iz yeni yetişen nesillere ışık tutacak… Eski bir voleybolcu Ali – Alev Aydemir ailesinin kızı olarak 1990 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Naz çocuk yaşlarda yolu kesişti başarıdan başarıya koştuğu voleybolla… Şu anda Fenerbahçe Opet forması var üzerinde… Ama o hep uluslararası düzeyde ülkesi adına giydiği milli formanın aşığıydı. Nice şampiyonluklar nice başarılar elde etti milli forma ile. Voleybola başladığı Eczacıbaşı onun yuvası ve bugünlere gelişinde büyük rol oynadı mihenk taşı olarak. Gerek okul takımında gerekse kulüp alt yapısında başarılarıyla dikkat çeken Naz 2005 yılında Eczacıbaşı A Tıkımında buldu kendini daha 15 yaşında iken… Bu genç yaşta adı ve soyadı gibi aydınlık yolların kapısını araladı Naz… Milli takımlarda en alttan en üste ağır ağır çıktı basamakları ve zirveyi yakaladı… Avrupa Oyunları, Akdeniz Oyunları, Avrupa Şampiyonası, Grand Prix ve Milletler Ligi’nde önemli başarılara imza atarken; 2012 Londra ve 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda da A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın parçası olarak yaşadığı duygu yoğunluğu sonucunda akıttığı göz yaşları üzüntü ve sevinç ifadesiydi. Mili formayı ilk olarak 2004 yılında giyen Naz Aydemir Akyol, 17 yıllık milli takım kariyerini Türk kadınının ne kadar muktedir olduğunu tüm dünyaya göstererek en üst seviyede sonlandırdı. Hem de, bütün Türkiye’de 7’den 70’e her kesimin saygısını ve sevgisini kazanarak… Her ne kadar Kadın Milli Takımı’ndan ayrılsa da gönlünde ay yıldız aşkı hiç bitmeyecek. Naz Aydemir Akyol, Cenk Akyol ile 2013 yıllında verdiği evlilik kararı ile önce kendi aile temellerini attı. Şimdi Naz Aydemir Akyol; Pamir isimli oğulları ile annelik mertebesinde ailenin ve ülkenin saygı duyduğu Türk kadını… Voleybolunla, anneliğinle ve en önemlisi rol modelliğinle sürdürdüğün sporculuk yaşamında yolun açık geleceğin aydınlık olsun Naz Aydemir Akyol…