Telefonda yakaladığım teknoloji

Süreyya ORAL Yıllar önce ahizeli çevirmeli telefonlar vardı.. Sesini kısma şansımız olmadığından çaldığında yer gök inlerdi…Hangi saatte çalacağı belli olmadığından, sabahın erken ve gecenin geç saatlerinde çaldığında yüreğimiz güp güp atardı bir kötü haber işiteceğiz diye… Gecenin geç saatlerinde çalan telefon da bir bayanın telefonuyla karıştığı için bizleri epey rahatsız ederdi.. Bu sıkıntılarımı aktardığım dönemin PTT Genel Müdürü Emin Başer’in yol göstermesi ile digital santrala geçtim ve telefonu da tuşlu telefona değiştirdim… Gece geç saatlerde çalan telefondan kurtulmak için gece yatarken telefonu gazeteye yönlendiriyordum.. Nasıl olsa ciddi bir konu varsa bana çağrı cihazından da ulaşabileceklerini düşünmüştüm…Bir gece geç saatte o gün haber müdürü olan Derya Sazak beni aramış, karşısına gazetenin gece bekçisi Hükümdar çıkınca beni istemiş, ancak Hükümdar bu saatte Süreyya abi burada ne arasın deyince telefonu kapatmış.. Sabah gazeteye geldiğimde olayı bana anlattı ben de başımdan geçen olaylar gereksiz gelen telefonlardan kurtulmak için yatarken telefonu gazeteye yönlendirdiğimi anlattım.. Bu olay kısa sürede meslektaşlarım arasında yayıldı ve çok kişi digital santrala geçti.. Bu sistemin bir kolaylığını da gece nöbetçi muhabiri beni arayıp bir şey sorduğunda yaşadım… O dönem de Başbakanlığın çıkardığı bir önemli telefonlar rehberi vardı.. Başbakan, başbakan yardımcıları ve bakanları makam ve ev telefonları ile başbakanlık muhabirlerinin ev ve iş telefonlarının yer aldığı bir küçük rehberdi bu… Gece muhabirleri geç saatte beni arayıp bir bakanın bir konuyu teyit etmesini benden istediklerinde telefonu beklemeye alıyor ilgili bakanı aradıktan sonra telefonu konferansa alıyor ben soruyorum bakan da cevap veriyordu.. Gece muhabiri sadece bizi dinliyor ve not alıyordu.. Konuşma bittikten sonra da aldığı notlarla haberi yazıyordu…