Tek sorun Mustafa Dalcı mıydı?
Metiner ERDEM Ankaragücü, Karagümrük’e 4-1 yenilerek Süper Lig’in 4. haftasını puansız kapattı. Maç sabahı bana gelen bilgiler, Karagümrük maçının hocanın son şansı olduğ...
Metiner ERDEM
Ankaragücü, Karagümrük’e 4-1 yenilerek Süper Lig’in 4. haftasını puansız kapattı.
Maç sabahı bana gelen bilgiler, Karagümrük maçının hocanın son şansı olduğu yönündeydi, nitekim de öyle oldu.
90 dakikanın ardından Atatürk Olimpiyat Stadı’nın zemin katında basın toplantısına çıkan teknik direktör Mustafa Dalcı, 3. kattan gelen talimat sonucu istifa etti.
Talimatla istifa etti, yoksa daha geçen hafta bu takımın 8-9 haftaya ihtiyacı var diyen bir teknik direktör, üçüncü maçının ardından niye istifa etsin ki?
Soru almadan da basın toplantı odasını terk edip gitti.
İnanın soru alsaydı, o sinirle “Sayın Mustafa Dalcı, gerçekten siz Ankaragücü’nün teknik direktörü olarak sezonu tamamlayacağınıza, o yeteneğe, o bilgi birikimine sahip olduğunuza inanıyor muydunuz” olacaktı.
İstifa etmese de aynı soracaktım, bir kez daha gerekirse sert şekilde tartışmayı göze almıştım.
İyi ki de soru almadan gitti.
İstanbul’da istifa ettiği de isabet oldu, stattan direkt Gazi Mahallesi’ndeki evine gitmiştir.
Git gel yol parasından da kurtulmuş oldu.
Eşyaları kargoyla adresine gönderilir artık.
Mustafa Dalcı gitti de sorunlar bitti mi?
Bu sorunun cevabını inanın ben de bilemiyorum.
Hasarın boyutunu ölçecek durumda değilim.
Aldığım duyumlar “Patron Çıldırdı” cinsinden.
Transferler için önemli paralar harcandığı söyleniyor.
Bu yüzden de Ankaragücü’nün ciddi borç yükü altına girdiği.
Kim yaptı transferleri?
Sportif direktör Emre Yıldız oyuncuyu buldu, teknik direktör Mustafa Dalcı onayladı (!), başkan Faruk Koca da bastı, Euroları, Türk Liralarını aldı.
Transferler yapılırken, nasıl bir kadro mühendisliği yapıldı, kimse bilmiyor.
Emre Yıldız’ın kadro mühendisliğini beğenmeyenler, trol ekipleri tarafından anında sosyal medyada linç edildiği için insanlar çekindi, eleştirmekten korktu.
Sebahattin Yiğit, Alper Bakırcıgil gibi bilgi birikimine güvenenler hariç tabi ki.
Alper Bakırcıgil’e Gölge TV’deki programda canlı bağlantı yaptığımda, “En az alınanların sayısı kadar yeni transfer lazım” dediğinde istem dışı gülümsemiş, “marjinal düşünen arkadaşlar da var” demiştim.
Şimdi düşünüyorum da Alper Bakırcıgil, Sebahattin Yiğit ya haklıysa…
Ya gerçekten bu takım baştan sona yanlış isimlerle oluşturulmuşsa…
Ya sorun Hoca’da değil de kadro mühendisliğindeyse…
İşin içinden kim, nasıl çıkacak?