Politika

TBMM Genel Kurulunda Srebrenitsa Soykırımı'na ilişkin Genel Görüşme

- CHP Grup Başkanvekili Murat Emir: - "Birleşmiş Milletler Görev Gücünün Boşnak askerlerin elinden silahlarını toplaması ve 'Bizim güvencemiz altındasınız' demesinin ardından bu katliamın gerçekleşmiş olması, Avrupa açısından büyük bir utanç kaynağıdır ve bu utanç halen Avrupa'nın bir bölümü bakımından diri durmaktadır" - CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre: - "Gelecek kuşaklar için böyle katliamların bir daha gerçekleşmeyeceği bir ortamı nasıl yaratabileceğimiz üzerinde durmamız lazım"

Abone Ol

TBMM (AA) - CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Srebrenitsa Soykırımı'na ilişkin, "Birleşmiş Milletler Görev Gücünün Boşnak askerlerin elinden silahlarını toplaması ve 'Bizim güvencemiz altındasınız' demesinin ardından bu katliamın gerçekleşmiş olması, Avrupa açısından büyük bir utanç kaynağıdır ve bu utanç halen Avrupa'nın bir bölümü bakımından diri durmaktadır." dedi.

TBMM Genel Kurulunda, Srebrenitsa Soykırımı'nın unutturulmaması, Filistin halkına yönelik benzer saldırıların ve bu türden insan hakları ihlallerinin önlenmesine yönelik tedbirlerin görüşülmesi amacıyla Genel Görüşme yapıldı.

Kürsüye, yakasında soykırımın sembolü olan Srebrenitsa çiçeğiyle çıkan CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, 29 yıl önce bugün Avrupa'nın ortasında, herkesin gözü önünde büyük bir katliam yaşandığını, katliamı durdurmak için kimsenin hiçbir şey yapmadığını ve İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra insanlığın gördüğü en acı katliamın Srebrenitsa'da gerçekleştiğini söyledi.

Bosna'da yaşanan acıların hala taze olduğunu ve katliamda ölenlerin acısını yüreklerinde taşıdıklarını vurgulayan Emir, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, Bosna Hersek halkıyla dayanışmalarını göstermek amacıyla bugün Saraybosna'daki anma törenlerine katıldığını belirtti. Bir daha böyle soykırımlar yaşanmaması için TBMM olarak da ortak bir tepkiyi dile getirdiklerini ifade eden Emir, "Türk insanının, bu ülkenin tüm vatandaşlarının ve Türkiye Cumhuriyeti'nin genel yaklaşımı da böylesi katliamlara karşı olmak ve uluslararası hukukun gereğini talep etmek, yerine getirmek noktasında olmuştur." dedi.

Bosna'da katliama giden süreci anlatan Emir, "Birleşmiş Milletler Görev Gücünün Boşnak askerlerin elinden silahlarını toplaması ve 'Bizim güvencemiz altındasınız' demesinin ardından bu katliamın gerçekleşmiş olması, Avrupa açısından büyük bir utanç kaynağıdır ve bu utanç halen Avrupa'nın bir bölümü bakımından diri durmaktadır." diye konuştu.

Emir, Srebrenitsa'da soykırım yapan Sırpların, savaş suçu işlerken herhangi bir soruşturmaya maruz kalmamak ve uluslararası mahkemenin cezasından kaçabilmek amacıyla çok dikkatli bir çalışma yürüttüklerini, katliam yaptıktan sonra Bosnalıların cenazelerini çok uzaklara götürerek özel toplu mezarlar hazırlayıp mezarların fark edilmemesi için toprağın üstünü doğal bitkilerle örttüklerini söyledi. Emir, toplu mezarların da Artemis çiçeklerine konan mavi kelebeklerin araştırılması sayesinde bulunduğunu anlattı.

Murat Emir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla yayınlanan genelgeyle, 11 Temmuz'un Srebrenitsa Soykırımını Uluslararası Düşünme ve Anma Günü olarak ilan edildiğini anımsatarak, bunun bir genelgeyle değil TBMM'deki tüm partilerin ortaklaşa hazırlayacağı bir kanun teklifiyle yapılmasının daha anlamlı olacağını kaydetti.

- "Bütün bu acılardan geleceğe yönelik düşmanlıklar çıkarmak doğru değil"

CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre de Bosna Savaşı'ndaki katliamlar arasında en önemlisinin Srebrenitsa Soykırımı olduğunu, 29 yıl önce çok büyük acılar yaşandığını vurguladı.

"Srebrenitsa Soykırımı'nı diğerlerinden ayıran en temel özellik, maalesef Birleşmiş Milletlerin koruması altında, güvenli bölgede tutulan ve silahsızlandırılmış insanların böyle bir katliamla karşı karşıya kalması oldu." ifadesini kullanan Emre, şunları kaydetti:

"Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşları olarak Anadolu'da önemli bir geleneğimiz var, bu da ağıt kültürümüz. Farklı kökenlerden olsak da ağıt kültürü tüm Anadolu'yu, Rumeli'yi birleştiren bir ortak geleneğimizdir. Biz aslında ölülerin arkasından ağıtlar yakan, onları anlatan, geleceğe o dersleri taşıyan bir kültüre sahibiz. Bütün bu acılardan geleceğe yönelik düşmanlıklar, çatışmalar çıkarmak doğru değil. Gelecek kuşaklar için böyle katliamların bir daha gerçekleşmeyeceği bir ortamı nasıl yaratabileceğimiz üzerinde durmamız lazım."