TBMM Genel Kurulu'nda DEM Parti'nin Kobani davasındaki hukuksuzlukların bütün boyutlarıyla araştırılması amacıyla verdiği Meclis araştırması önergesinin görüşülmesi sırasında muhalefet milletvekilleri arasında tartışma yaşandı.

"Siyaset kurumu insanları mitinge çağırır ama böyle bir krizde asla sokağa çağıramaz"

Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi'nden 'katliam yasasına' tepki Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi'nden 'katliam yasasına' tepki

DEM Parti'nin grup önerisi üzerine söz alan Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin "Terör örgütü IŞİD’in Kobani kentine saldırmasıyla bir başka terör örgütü PKK'nın bu durumdan siyasi bir fırsat çıkarmaya çalışması ve halkı sokağa çağırması, 'Metropolleri işgal edin' çağrısında bulunması önemli bir ayrıntıdır. Siyaset kurumu insanları mitinge çağırır ama böyle bir krizde asla sokağa çağıramaz, çağırmamalıdır. Demokrasi istemenin yolu, hak ve özgürlüklerin yolu demokrasiyi yıkmak, sokakları kan gölüne çevirmek, kamu düzenini bozmak değildir" dedi.

"Çağrının arkasında terörist Apo ve terör örgütü PKK vardı"

İYİ Parti Grubu adına söz alan Grup Başkanvekili Turhan Çömez de "HDP yönetimi bir bildiri yayınlayarak sınırımızın ötesinde yaşanan gelişmelerle ilgili topyekûn bir protesto çağrısında bulundu ve bu çağrının arkasında açık bir şekilde bebek katili terörist Apo ve terör örgütü PKK vardı. Sürece mala zarar verme, adam alıkoyma, hırsızlık, yağma, iş yerlerine saldırı ve Atatürk’e saldırı gibi eylemler de eklenince büyük bir infial ve millî güvenlik sorunu ortaya çıktı. Bu yönüyle bu kalkışmanın ve ortaya çıkan millî güvenlik tehdidinin ele alındığı dava siyasi bir dava değil, bir hukuk davasıdır" diye konuştu.

"15 Temmuzda sokağa çağrı yapıldı, Demek ki günü geldiğinde sokağa çıkılır"

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise söz alarak Şahin ve Çömez'e tepki gösterdi. Kılıç Koçyiğit, şöyle konuştu:

"Biz AKP iktidarının sokaktan korktuğunu biliyoruz; aslında halkın sokağa çıkmasından korktuğunu çok iyi biliyoruz. Ama muhalefet bundan neden korkuyor, gerçekten bunu anlamış değiliz. Bunu iktidardan gördük, anlıyoruz ama adına muhalefet partisi diyen bir partinin böyle ifade etmiş olmasını gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum. Çömez’e açık ve net söyleyeyim, bu davaya da öncelikle İYİ Parti olarak bence karar versinler; siyasi dava mı, hukuki dava mı? Çünkü kendi içlerinde de çıkan hatiplerinin birçoğundan bu kürsüde siyasi dava olduğunu dinledik. Çok açık ve net söyleyin, bu bir siyasi dava. İnsanlar sokağa çıktılar ama sokağı terörize eden insanlar değildi, sokağa terörize eden paramiliter güçlerdi, o günün kolluk güçleriydi. 15 Temmuz'da sokağa çağrı yapıldı, Boğaz’da askerlerin kafası kesildi. Bundan sorumlu tutalım mı çağrı yapanları? 253 insan yaşamını yitirdi, bundan sorumlu tutalım mı çağrı yapanları? Demek ki günü geldiğinde sokağa çıkılır, sokak meşrudur, sokak halkındır."

"Bir ayağı Kandil’de, bir ayağı Brüksel’de siyaset yapmaya çalışanlar bize demokrasi dersi vermesinler"

Çömez ise "Yargı sürecini takip edeceğiz ve bu süreçte bir haksızlık varsa gerekenin yapılması için elimizden gelen gayreti ortaya koyacağız ama bu ülkede PKK’ya terör örgütü diyemeyenler, PKK’yla arasına bir mesafe koyamayanlar, bir ayağı Kandil’de, bir ayağı Brüksel’de siyaset yapmaya çalışanlar bize demokrasi dersi vermesinler" tepkisini gösterdi.

"Korkumuz sokaklara çıkılmasında değildir, bizim korkumuz kamu düzeninin bozulmasında"

Şahin ise "Sokak çağrısı, her zaman meşru olmaz. Evet, 15 Temmuz'da insanlar sokağa çağırılmıştır ama bir terör örgütüne karşı sokağa çağırılmıştır, bu ülkenin seçilmiş iktidarını korumak için, bu ülkenin devletini, rejimini korumak için sokağa çağırmışlar. Bizim korkumuz sokaklara çıkılmasında değildir, bizim korkumuz kamu düzeninin bozulmasındadır. Bizim korkumuz sokakların yakılıp yıkılmasında, 54 vatandaşımızın kaybedilmesindedir, mesele budur. Buyurun çıkın şu kürsüden 'PKK bir terör örgütüdür' deyin, PKK’yı kınayın; 85 milyon birlikte kucaklaşalım. Hodri meydan." ifadelerini kullandı.

"Hem İYİ Partiye hem de Saadet Partisine şu an yaptıkları konuşmalar için teşekkür ediyorum"

AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin de söz alarak Şahin ve Çömez'e teşekkür etti. Zengin, "Genel Kurulun çok alışkın olmadığı bir şey yaparak hem İYİ Parti'ye hem de Saadet Partisi'ne şu an yaptıkları konuşmalar için teşekkür ediyorum. 'Sokaklardan korkmak' diyorsunuz. Biz sokaklarda hukuka uygun eylemler, itirazlar yaparak buraya gelmiş insanlarız. Bizim söylediğimiz şey, sokakları terörize etmektir. Bu çağrıda PKK'nın öncülüğü var, maalesef ve maalesef, o dönemki HDP'nin de bu öncülüğün arkasından gidişi var. Eğer siz o zaman gerçekten demokratik siyasetin arkasında dursaydınız belki bunlara engel olabilirdiniz ama hala bugün burada bunları savunmaya ve tam tersine suçu başka yerlere atmaya devam ediyorsunuz" ifadelerini kullandı.

DEM Parti'nin önerisi AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.

Muhabir: Nihal Alp