Haber Merkezi - TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 3 Ekim’de MHP lideri Devlet Bahçeli’yi ziyaret etmişti. Ardından dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bir araya gelen Kurtulmuş, Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve İYİ Parti lideri Meral Akşener ile de görüştü. Kurtulmuş siyasi parti temaslarını Saadet-Gelecek Grubu, CHP ve AKP ile sürdürdü.
"Saade-Gelecek: Anayasa sandıktan sonra"
Saadet Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ “Meclisin işleyişiyle ilgili konuşmalarımız oldu. Aynı zamanda bizim taleplerimiz oldu. Saadet-Gelecek Grubu olarak taleplerimiz vardı. Bunlarla ilgili olarak da not aldılar. Aynı zamanda memleketimizin meseleleri hakkında görüş alışverişinde bulunduk. Türkiye’nin daha demokratik bir ülke, daha hukukun üstünlüğünü önemseyen bir ülke olması noktasında siyasi konuşmalarımız oldu. Bir nezaket ziyaretiydi” dedi.
Bir gazetecinin yeni bir anayasa çalışmasının başlamasının gündeme gelip gelmediğini sorması üzerine Özdağ, bu konudaki düşüncelerini paylaştıklarını aktararak “Bunların erken olduğunu, seçim atmosferi içinde bunların konuşulmasının doğru olmadığını, seçimden sonra gerek iç tüzük konusunun gerek anayasa konusunun konuşulması gerektiğini kendi düşüncemiz olarak aktardık” diye konuştu.
Kurtulmuş'a genel kurul sitemi
Grup Başkanvekili Bülent Kaya ise gruplarının yer sorunu çözülmezse “her gün farklı bir eylem yapacaklarını” duyurarak “Sayın Meclis Başkanı’na son çağrımızdır. Lütfen tarafsızlığınıza gölge düşürmeyin” dedi.
"Darbeyi meşrulaştıracak teklife olumlu bakmayız"
Kurtulmuş ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile bir araya geldi. Özel, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada “Numan Bey ile olan görüşmede anayasa konu olmadı. Yargı darbesini meşrulaştıracak bir teklife olumlu bakmamız zaten mümkün değil, zaten böyle bir teklif de gelmedi” dedi.
"Bu yapıya teslim olmayacağız"
Ogün Samast’ın tahliyesine ilişkin soruya yanıt veren Özel, şunları söyledi:
Bir el 4 ay, 6 ay kararını değiştirmiş, bir el Dink’in katilini korumuş kollamış. Bu ‘Biz gerekirse katilimize bile sahip çıkarız’ demektir. Karanlık ve derin güçler hepimize karşı racon kesmektedir. Buna teslim olmayacağız. Demokrasiye karşı suçlar defterine çizilecek. Bu yapıya teslim olmayacağız.
