TBMM (AA) - TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, G20 Parlamento Başkanları Zirve (P20) bildirisinde "Filistin'de tırmanan çatışmaların görmezden gelinmesine" yönelik tavra ilişkin rahatsızlığını yazılı olarak beyan etti.
TBMM Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Hindistan Parlamentosunun ev sahipliğinde başkent Yeni Delhi’de gerçekleştirilen 9. P20 Zirvesi'nde, "Sürdürülebilir Kalkınma 2030 Hedefleri: Kazanımların Gösterimi, İlerlemenin Hızlandırılması"; "Sürdürülebilir Enerji Dönüşümü: Yeşil Geleceğe Geçiş Kapısı", "Cinsiyet Eşitliğinin Yaygınlaştırılması: Kadınların kalkınmasından kadın öncülüğünde kalkınmaya" ve "Kamu Dijital Platformları Üzerinden İnsan Yaşamlarındaki Dönüşüm" başlıklı oturumlar gerçekleştirildi.
Meclis başkanlarının mutabakatıyla kabul edilen zirve bildirisinde, uluslararası ekonomik işbirliğinin güçlendirilmesi ve küresel meselelerin çözümünde parlamenter diplomasinin önemi vurgulandı.
Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine (SDGs) ulaşılabilmesi için tavsiyelerin yer aldığı bildiride, teknolojik gelişmelere bağlı olarak kamu ve özel sektörün dijital dönüşümü, gıda ve enerji güvenliği, iklim değişikliği, yeşil enerji, düzenli göç, kadın ve çocuk hakları için uluslararası işbirliği ve afet yönetimi hususları ele alındı.
- Terörizmle etkin mücadele çağrısı
Tüm dinlerin barışa olan bağlılığı kabul edilerek, yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve diğer hoşgörüsüzlük biçimleri temelinde veya din ya da inanç adına yapılanlar da dahil olmak üzere terörizmin her türlüsünün kınandığı bildiride, motivasyonuna bakılmaksızın nerede, ne zaman ve kim tarafından işlenirse işlensin tüm terör eylemlerinin suç olduğu ve haklı gösterilemeyeceği vurgulandı.
Etkili terörle mücadele tedbirleri, terör mağdurlarına destek ve insan haklarının korunmasının birbiriyle çelişen hedefler değil, birbirini tamamlayan ve birbirini güçlendiren hedefler olduğu belirtilen bildiride, uluslararası hukuk temelinde bütüncül bir yaklaşımla, terörizmle etkin mücadele edilebileceği ifade edildi.
Bildiride, terörist grupların güvenli sığınak, operasyon, hareket ve eleman kazanma özgürlüğünün yanı sıra mali, maddi veya siyasi desteğinin engellenmesi amacıyla uluslararası işbirliği etkinliğinin arttırılmasına yönelik çabaların güçlendirilmesi gerektiği belirtildi.
- Tahıl Koridoru Anlaşması'ndan duyulan memnuniyet yer aldı
Rusya-Ukrayna savaşına da yer verilen bildiride, dünya genelinde yaşanan savaş ve çatışmaların olumsuz etkilerine ve insanların çektiği büyük acılara dikkat çekildi.
Bildiride, Rusya-Ukrayna savaşının küresel barış ve istikrarın yanında gıda ve enerji güvenliği başta olmak tedarik zincirleri, makro iktisadi istikrar, büyüme ve enflasyon gibi alanlarda da olumsuz etkilerinin olduğu belirtildi.
Ortak bildiride, Tahıl Koridoru Anlaşması'nın hayata geçirilmesinden ve Türkiye'nin oynadığı rolden duyulan memnuniyete de yer verildi.
Rusya ve Ukrayna'dan tahıl, gıda maddeler ve gübre/girdi sevkiyatının derhal ve engelsiz bir şekilde yapılmasını teminen, söz konusu anlaşmaların eksiksiz, zamanında ve etkili bir şekilde uygulanmasının başta Afrika'daki ülkeler olmak üzere gelişmekte olan ve en az gelişmiş ülkelerdeki talebi karşılamak için gerekli olduğu ifade edildi.
- Kurtulmuş, rahatsızlığını yazılı beyan etti
TBMM Başkanı Kurtulmuş, bildirinin Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin paragrafının, dünyanın birçok yerinde meydana gelen çatışmaları ve ihtilafları yansıtmadığına ilişkin çekincesini yazılı olarak beyan etti.
Kurtulmuş, çekincesinde, küresel barış ve istikrarın sağlanmasında adalet ilkesi gözetilmesi gerekirken Filistin'de tırmanan çatışmaların görmezden gelinmesinin üzüntü verici olduğunu vurguladı.
Söz konusu çatışmanın çoğunlukla kadın, çocuk ve sağlık çalışanlarından oluşan çok sayıda sivili şiddetle etkilediğini belirten Kurtulmuş, Filistin'deki çatışmanın küresel enerji güvenliğine de etkileri olduğunu hatırlattı.
Kurtulmuş, Gazze’de süratle gelişen üzüntü verici olaylar meydana gelirken, yaşanan korkunç insani ve insan hakları durumunun ortak bildiride yansıtılmamasından duyulan memnuniyetsizliğin altını çizdi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş’un söz konusu çekincelerinin benzerinin, Endonezya, Güney Afrika ve Çin tarafından da yazılı olarak bildirildiği, Rusya’nın da çekinceye katılmasının beklendiği öğrenildi.
