Türkiye Belediyeler Birliği (TBB), 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elâzığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerinde yıkımlara ve 50 bin 783 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan depremlerin 18’nci ayında mevcut duruma ilişkin rapor yayınladı.
TBB Genel Sekreteri Suat Yıldız, raporu ANKA Haber Ajansı'ndan İleyda Özmen'e değerlendirdi. Raporu ve belediyelerdeki yaşanan durumları sahadaki uygulamalarla yakından takip edeceklerini belirten Yıldız şöyle konuştu:
"Hem deprem bölgesine tekrar ilgiyi çekmek orada ne yapılmış ne yapılamamış yapmak için, depremin yaralarını tam olarak sarılması için ekstra neler yapmak lazım, bunların tespitini yapmak çözüme katkı sunmak amacıyla haziran ayında deprem bölgesinde bir çalışma yapıp ve bunu bir rapor haline getirme konusunda düşüncemiz oluşmuştu. Daha sonra arkadaşlarımız genel sekreter yardımcımız başkanlığında heyetler olarak dört ile ziyaretler gerçekleştirdi. Orada yetkililerle, kamu kurumlarının ve kuruluşlarının yetkilileriyle, bölge insanlarımızla, belediye başkanlarımızla, sivil toplum kuruluşlarının önderleriyle görüştüler. Çalıştaylar düzenlediler, zirveler yaptılar. Konteyner kentlere ziyaretlerde bulundular ve bölgede aksayan nelerdir onları düzeltmek adına neler yapmak lazım, daha hangi konularda çalışmak lazım bununla ilgili bir rapor ortaya koydular."
"Yerel aktörlerle eş güdüm sağlanamadı. Belediyelerin katkısı ve desteği yeterince alınmadı"
Deprem bölgesindeki belediyelerle ilgili tespit ve önerilere değinen Yıldız, şunları söyledi:
"Bizim depremle ilgili en büyük tespitimiz; yerel aktörlerle eş güdümün sağlanamadığı, onlarla yeterince koordine olunamadığı, çözüm aşamasında belediyelerin katkısının ve desteğinin yeterince alınmadığı, çözümle ilgili ortaya konulan düşüncelere, onlardan yeterince katkı sağlanamadığıyla ilgili bir takım tespitlerimiz oldu. Deprem büyük bir yıkıma yol açtı. Oradaki bütün aktörlerin çözüme katkı sunması lazım. Belediyeler bu bölgede önemli güçler. İmkan ve kabiliyetleri var. Bu imkan ve kabiliyetlerin, bu deprem yaralarının sarılmasında mutlaka değerlendirilmesi, çözüme katkı sunar hale getirmeleri lazım. Belediyelerin, yerel yönetimlerin bu gücünden bu mücadele için faydalanmak lazım. Bizim tespitimiz belediyelerden, yerel yönetimden yeterince katkı sağlanamadığıyla ilgili, onlarla yeterince organize olunamadığı ve çözüm aşamasında yerel yönetimlerin katkısının yeterince alınamadığıyla ilgili bir tespitimiz oldu. Bu yüzden de özellikle yerel aktörlerle, yerel yönetimlerle, eş güdüm ve koordinasyonun sağlanması konusunda da vurgularımız oldu raporda."
"Öncelik elbette ki vatandaşlarımızın barınma ihtiyaçlarının karşılanması"
Yıldız, deprem bölgelerinde acil çözüme kavuşması gereken tespitleri de şöyle sıraladı:
"Yaklaşık 700 bin vatandaşımız hala konteyner kentlerde yaşıyor. Konteyner kentler vatandaşlarımızın barınma ihtiyaçlarının geçici olarak çözmüş görülse de konteyner kentlerde yaşam zor. Konteyner kentler deprem sonrasından günümüze geçen zaman içerisinde birtakım yıpranmalara uğradı. Altyapılarında eksiklikler var. Sosyal donatıları gençler, çocuklar, engelliler ve kadınlar için yeterince tedbir buralarda alınamıyor bu geçici barınma yerlerinde. Keza yine burada yeteri kadar eğitim ve sağlık imkanları yok. O yüzden birinci öncelik elbette ki vatandaşlarımızın ihtiyaçlarının barınma ihtiyaçlarının karşılanması. Tabii ki okullar açıldı. Eğitim konusunda çok ciddi eksiklikler yaşanıyor. Deprem eğitim kurumlarının pek çoğuna zarar verdi ve buralarda artık eğitim yapılamıyor. Bir an önce eğitimle ilgili yapıların tamamlanması oradaki çocuklarımızın, gençlerimizin sağlıklı eğitim imkanlarına kavuşturulması çok öncelikli bir konu.
Yine sağlıkla ilgili sorunlar var. Evet birkaç hastane yapıldı ama sağlık sadece birkaç hastane binasının yapılmasıyla vatandaşlarımıza yeterince sağlık hizmeti verilebileceği söylenemez. Bir an önce aile merkezlerinin tamamlanması lazım. Çeşitli alanlarda faaliyet gösteren sağlık kuruluşlarının bir an önce hizmete alınması lazım. Ve vatandaşlarımıza yeterince sağlık hizmetinin sunulması da ayrıca öncelikli bir konu. Yine gençlerle, çocuklarla, yaşlılarla ve engellilerle alakalı yeterince tedbiri sahada göremiyoruz. Çünkü bunlar özel ihtiyaçları olan kesimler. Bu özel ihtiyacı olan vatandaşlarımızla ilgili de mutlaka sahada geniş ve etkili çözümler üretilmeli. En acil ihtiyaçları bölgenin bunlar.
Tabi ekonomi çökmüş durumda. Ekonomik olarak gelişmelerin sağlanması lazım. Orada hem nitelikli iş gücüne ulaşmak konusunda birtakım sıkıntılar yaşanıyor. Aynı zamanda da işsizlikle ilgili birtakım sıkıntılar yaşanıyor. Devletin işletmelere çok büyük destekler sağlaması lazım. Oradaki tarıma çok büyük destekler sağlanması lazım. Birtakım teşviklerle orada yeni yatırımların oluşmasını sağlaması lazım. Ekonomik sorunlar da öncelikle çözülmesi gereken ciddi bir konu. Bölgenin ciddi bir şekilde ekonomik desteğe ihtiyacı var."
"89 iş makinası ve aracı bölge belediyelerine hibe şeklinde dağıtımına karar verdik"
Deprem bölgesi ve belediyelerle ilgili saha çalışmalarının devam edeceğini de belirten Suat Yıldız, alınan kararlara ilişkin şunları söyledi:
"Tabi raporu yayınlarken aslında çözüme bir katkı sunmaktı amacımız. Zaten biz bölgeye raporu açıklamakla ilgili gittiğimizde aynı zamanda orada bir encümen toplantısı da gerçekleştirdik. Bu encümen toplantısında da oradaki belediyelerimize bir nebze de olsa bir destek paketi açıkladık. Yaklaşık 89 iş makinası ve aracı bölge belediyelerine hibe şeklinde dağıtımına karar verdik. Araçların bir kısmını da gönderdik. Bunun da tutarı yaklaşık 500 milyon lira civarında. Türkiye Birliği tabi sahada eksiklikleri birtakım kurulum ve kuruluşlara çözüm önerilerini sunarken kendine de bir takım ödevler çıkardı. Deprem raporunun son kısmında zaten Türkiye Belediyeler Birliği'nin bundan sonraki süreçte bölge belediyeleriyle beraber sürdüreceği ilişkiyi tanımladığı, desteğinin hangi noktalarda olacağını, belediyelerle ilişkinin hangi düzeyde sürdürüleceğini ve hangi noktalarda destek sunmaya devam edeceğini de kendine ödev olarak belirledi.
"Takip ve izleme komisyonun kurulmasına karar verildi"
İki belediye başkanının koordinasyonunda deprem bölgesinden etkilenen tüm belediye başkanlarının katılımıyla oluşturulacak bir takip ve izleme komisyonun kurulmasına karar verildiğini dile getiren Yıldız, şöyle konuştu;
"Bölgede yapılan çalışmalar, yerel yönetimlerle ilgili koordinasyon, eş güdüm tamamı Türkiye Belediyeler Birliği'nden yakın şekilde takip edilecek. Yine oradaki belediyelerimizle ilgili bir ihtiyaç tespit noktasında çalışmalarımız sürüyor. Hangi belediyenin gerçekten neye ihtiyacı var onu sahada tespit etmeye çalışıyoruz. Onunla ilgili de çalışmayı sürdürüyoruz. Yine orada depremden etkilenen belediyelerin kurduğu kardeş belediye ilişkileri var. Onları da geliştirmekle ilgili bir çalışma başlattık. Hem ihtiyaç belirleme bu ihtiyaçların da hem Türkiye Belediyeler Birliği ve diğer kardeş belediyeler tarafından birtakım imkanların paylaşılmasıyla ilgili çalışma yapıyoruz. Raporumuzu ve sahadaki uygulamaları yakından takibe devam edeceğiz."