Türkiye Barolar Birliği (TBB) 38. Olağan Genel Kurulu, Ankara'da bulunan Av. Özdemir Özok Kongre ve Kültür Merkezi'nde toplandı.
Birlik Yönetim Kurulu'nun 2022-2024 yılları çalışma raporu, bilanço, gelir-giderleri ile denetleme kurulu raporu okunarak, görüşüldü. Geçmiş dönem çalışmalarından dolayı Birlik Yönetim Kurulu'nun ibrası oylanarak kabul edildi.
Gelecek dönem genel kurul yine Ankara'da yapılacak
Gelecek Olağan Genel Kurul toplantısının yerinin saptanması için önergeler alındı. Şanlıurfa Barosu tarafından, gelecek dönemdeki Genel Kurul'un Şanlıurfa'da yapılması önerildi. İki baro ise Ankara'da yapılmasını teklif etti. Gelecek dönem genel kurulun Ankara ve Şanlıurfa'da yapılması tartışmaya neden oldu. Önergelerin değerlendirilmesi için oylamaya gidildi. Yapılan oylamada gelecek dönem genel kurulun Ankara'da yapılması kararlaştırıldı.
Daha sonra hukuk, yargı ve mesleğin diğer sorunları ile ilgili görüş ve dilekler dinlendi.
TBB, yeni başkanını yarın seçecek
TBB Başkanlığı için şu ana kadar mevcut başkan Erinç Sağkan, Samsun Barosu'na kayıtlı avukat Emrah Yavuzcan ve Muş Barosu'na kayıtlı avukat Mehmet Zahit Söylemez adaylıklarını açıkladı.
TBB Başkan Seçimi, yarın saat 09.00-17.00 arasında yapılacak ve Yönetim Kurulu, Disiplin Kurulu ile Denetleme Kurulu belirlenecek.
TBB Başkanı Erinç Sağkan, kapanış konuşmasında, şunları ifade etti:
"Bugün çok kıymetli bir genel kurulu Türkiye Barolar Birliği'nin birbirinden değerli genel kurul üyeleriyle beraber icra ettik. Üç yıllık dönemin yapılanlarının ve yapılmayanlarının değerlendirilmesiyle birlikte aslında önümüzdeki dört yıla da ışık tutacak çok önemli perspektifleri burada ortaya koydunuz. Yarın ise Türkiye Barolar Birliği'nin sadece yönetim, denetleme ve disiplin organlarını değil aslında aynı zamanda geçtiğimiz üç yılda olduğu gibi tekrar Türkiye Barolar Birliği'nin bütün delegasyonuyla yani genel kurulunun bütün bileşenleriyle birlikte yönetmeye sizler başlayacaksınız. Ben bu sebeple bugünkü bu kıymetli genel kurulda fikirleriyle, düşünceleriyle, katkılarıyla bundan sonraki sürece ışık tutan meslektaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum"
İlk olarak Muş Barosu'na kayıtlı avukat Mehmet Zahit Söylemez konuştu.
Başkan Adayı Söylemez: Toplum bizden çok şey beklemektedir
Söylemez, "Bugün tarihi bir gün. Çünkü Genel Kurul'un teveccühü ile büyük bir değişim yaşayacağımıza inancımız tamdır. Politik konuşmayacağım, sadece gerçekler üzerine konuşacağım. Ben konunşmaktan ziyade icraat yapan biriyim. 32 yıllık hukukçuyum. Baro geleneğinden gelen biriyim. Türkiye Barolar Birliği'ni temsil görevi noktasında yeterli donanımım var. Temiz ve liyakatlı bir geçmişim var. Bizler hukukçuyuz. Avukatlarımızın yanı sıra toplum bizden çok şey beklemektedir. TBB tarafından çözülmesi gereken birçok sorun çözülememiştir. Herkes farklı görüşlerde olabilir ama ortak noktamız, hukuk ve hukukun üstünlüğüdür. Teveccüh ettiğiniz takdirde meslek ve meslektaşların sorunlarını önceleyen yönetim anlayışı ile, bütün farklılıklarımızı zenginlik görerek Birliğimizi yöneteceğiz" diye konuştu.
Başkan Adayı Yavuzcan: Ülkemizin en önemli gündemi olası Anayasa değişikliğidir
Samsun Barosu'na kayıtlı aday avukat Emrah Yavuzcan ise, şunları ifade etti:
"Genel kuruldan 10 gün önce elimize geçen faaliyet raporunu sizler gibi ben de inceledim. Temsil giderleri hakkında konuşmak isterdim fakat buna sürem yetmeyecek. Özetle şunu sormak isterim: Burada harcanılan kimin parasıdır? Eğer bu para 195 bin avukatın parası ise, 5 kuruşu dahi hesap edilerek harcanmalıdır. Meslektaşlarım istedi, bir kez ben duyurmak istiyorum. Bağkur primini ödemeyi çoktan bırakmış, kirasını ödemekte zorlanan, öğle yemeğini yemek için en ucuz yeri arayan, eğitimine ve kendini geliştirmeye değil, yalnızca o günü nasıl kurtaracağını düşünen meslektaşlarımız istedi. Genel kurulda konuş bunları dediler. Herkes biliyor ama anlat tekrar dediler. Ülkenin gündemi bitmez, yalnızca kınamakla da olmaz dediler. 194.442 avukatın, kendi mesleki haklarına dair eylemlere, basın açıklamalarına dahi katılmaktan imtina ettiği bu zamanlarda, avukata nasıl dokunabileceğimizi, meslektaşların meslek örgütleri ile nasıl barışabileceğini de düşünmemiz gerekiyor.
Bugün meslektaşlarımız meslek örgütlerinin ve çatı örgüt olarak TBB’nin mesleki sorunların çözümü noktasında bir umut vermediği düşüncesine sürüklendiyse özeleştiri vermeniz gerektiğini düşünebilir miyiz? Toplumun hukuksal savunucusu olarak; anti-demokratik uygulamalar, insan hakları ihlalleri, soruşturulacak, izlenecek ve sorgulanacaktır. Fakat öncelikle kendi kabuğumuza dönüp, avukatın hakları, avukatın menfaati hakkında kafa yormamız gerekmektedir. Anayasa hakkında kafa yormamız gerekmektedir. Ülkemizin en önemli gündemi olası Anayasa değişikliğidir. Bu süreç, Barolarımızın içerisinde olduğu bir süreç olursa, hukuk devletine uygun olur. Vatandaşın avukatı varsa, toplumun da avukatı Barodur. Anayasa'nın ilk dört maddesine müdahale edilmeksizin, olası bir değişiklikten evvel Baroların süreçte var olması, 'Avukat' kelimesinin Anayasaya girmesi sağlanmalıdır. Şahısların değil, kurumun önem taşıdığı; siyasetin değil liyakatin geçerli olduğu bir barolar birliği istiyorum. 4 yıl boyunca kimin yönetici olduğu fark etmeksizin, isimlerin önem arz etmediği bir birlik istiyorum."
Erinç Sağkan: TBB, siyaset yapmakla ya da bir siyasi partinin arka bahçesi olmakla özdeşleştirilemiyor
Son olarak konuşan mevcut Başkan Erinç Sağkan şunları söyledi:
"Türkiye Barolar Birliği'nin temel görevleri arasında hukukun üstünlüğünü, yagı bağımsızlığını savunmak gerekiyor. Sadece basın açıklaması yaparak görev almak için değil, yeri geldiğinde Anayasa Mahkemesi'ne, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne üçüncü kişi taraf görüşü sunan bir Türkiye Barolar Birliği hayata geçti. Yeri geldiğinde yaptığı başvurulara, savcılık suç duyurularına, açtığı davalara artık akademik makalelerde atıflar yapılan bir Türkiye Barolar Birliği hayata geçti. Üzerine neler yapabiliriz, bu mücadeleyi daha nasıl etkin kılabiliriz sizlerle beraber tartıştık. Sizlerle beraber hayata geçirdik. Artık Türkiye Barolar Birliği'nin tutunduğu bir tavır bir söylemi haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı istisnasız herkesin kabul ettiği bir tutumu var.
Türkiye Barolar Birliği siyaset yapmakla ya da bir siyasi partinin arka bahçesi olmakla özdeşleştirilemiyor. Bütün haksızlıklarda, bütün hukuksuzluklarda Türkiye Barolar Birliği'nin mücadelesi var. Artık önümüzdeki bu dört yıl Adalet Bakanlığı ile mütabık kalınan başlıkların tek tek yasalaşmasını sağlamak için Türkiye Barolar Birliği'nin ve barolarımızın asli unsuru olması ve birçok meslektaşımın da bu kürsüde ifade ettiği üzere bir yasal düzenlemeye geçer mi geçmez mi bakmaksızın Türkiye Barolar Birliği'nin olması gereken bir avukatlık kanunu taslağını kendisinin hazırlaması. Üç yıllık pratiği büyük bir tecrübeyle birlikte yönetmek üzerine kurulu anlayışımızla tekrar devamı ve atılan adımların artık daha somut sonuçlarının mesleği ve meslektaşlarımız için hayata geçirebilmesi bakımından sizlerle birlikte yönetmeye tekrar talibim."