Tatil yapabilen şanslı azınlık

Utku ŞENSOY [caption id="attachment_342830" align="alignright" width="564"]

Abone Ol
Utku ŞENSOY [caption id="attachment_342830" align="alignright" width="564"] 2 Temmuz 1993'te Sivas'ta 33 aydın katledildi[/caption] 9 günlük uzun Kurban Bayramı tatili bitti, büyük şehirlerden akın, akın sahil yörelerine göç eden birkaç milyonluk şanslı azınlık uzun ve zahmetli yolculuğun ardından İstanbul ve Ankara’ya işlerinin başına döndü. Daha şanslı olanlar ise tatile devam ediyor. Bu arada yurt dışını tercih edenler ise tatillerini Dubai, Amsterdam, Londra ve Venedik’ te geçirdi. Gidip görenlerin aktardığına göre, bu destinasyonlar Türk turist kaynıyormuş! Ne diyelim Allah daha çok versin. Bu kadar da olsun diyenleri duyar gibiyiz, doğrudur, mülteciler, sığınmacılar, insani ikamet izni olanlarla birlikte 100 milyonluk koskoca bir ülkede 3-5 milyonun Bodrum’a, Çeşmeye, ya da yurtdışına Miami’ye gitmeleri kadar doğal bir şey olamaz. Doğal olmayan, başta emekliler olmak üzere dar gelirli büyük çoğunluğun ayın sonunu nasıl getireceğinin hesabını yapmasında! Bakalım emekliler için TBMM’de bu hafta yapılacak görüşmelerden nasıl bir karar çıkacak, maaş artışları milyonlarca emekliyi enflasyona karşı koruyabilecek mi? Türkiye İstatistik Kurumu’nun Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması verileri, yurttaşların yarısından fazlası bırakın seyahate çıkmayı, masraf olacak diye mahallelerinin dışında çarşıya-pazara gitmeye bile korkar hale geldiği gerçeğini gözler önüne serdi. TÜİK verilerine göre, 2022’de hanelerin yüzde 60’a yakını evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını ekonomik olarak karşılayamıyor. 21’nci yüzyıl Türkiye’sinde iki kişinin bir haftalık konaklama bedelinin 30-40 bin liraya çıkması nedeniyle, yurttaşların önemli bir kesimi tatil yapmaya gücü yetmiyor. İmkan bulanların çoğu şehir dışında memlekete, akraba veya arkadaş ziyaretine gidebiliyor. Mutlu azınlık ise, Beach’lerde, ünlü mekanlarda günlük 3-5 bine kiraladıkları localarında eller havada gününü gün ediyor veya yurt dışında takılıyor. Dolar 28’e, Avro 30’a dayanmış kimin umurunda! Aslında sorun da tam da burada, son dönemde zengin daha da zenginleşirken, orta sınıf eriyip fakirleşti, halkın büyük kısmı kıt kanaat geçim derdine düştü. *** [caption id="attachment_342831" align="aligncenter" width="800"] Fransa'daki isyanda Nahel için adalet isteniyor[/caption] FRANSA’DA ORTALIK TOZ DUMAN Türkiye’de bayram atmosferinde tablo böyleyken hemen herkes halinden memnun, olabildiğince mutluydu. Rusya ve Fransa’da yaşananlara bakıp halimize şükretmemek mümkün mü? Rusya’da isyan eden Wagner grubunun eylem teşebbüsü Putin’in kurnaz manevrasıyla başkent Moskova’ya ilerlemeden bastırılırken, Fransa’da Cezayir asıllı 17 yaşındaki Nahel’in kullandığı araçta polisin açtığı ateş sonucu ölmesinin ardından ülke yangın yerine döndü. 27 Haziran'daki olayın ardından sokak eylemlerinde şiddetin dozu arttı, toplu taşıma yasağı, hatta 10’dan fazla kentte saat 21’den sonra sokağa çıkma yasağı gibi önlemler alındı. İsyan boyutuna tırmanan olayların altında ne olduğu tartışılırken, ağırlıklı olarak Fransa'nın göçmen politikası sorgulanmaya başlandı. Zor günler yaşayan Macron yönetimi ülke genelinde zırhlı araç ve helikopterlerin desteğinde 50 bin polis ve jandarmayı görevlendirirken, olayları bastırmak için güvenlik sayısı her geçen gün daha da artırılıyor. *** RUS JETLERİ MALİ’DE Bir dönem Rusya Devlet başkanı Vladimir Putin’in sağ kolu olan özel güvenlik şirketi Wagner’in kurucusu Yevgeniy Prigojin, Rus ordusunu kendilerine saldırı düzenlemekle suçlayıp önce karşılık vermekle tehdit etti ardından savaşçılarını Ukrayna’dan çekip sınırdaki Rostov bölgesine girdi. Bu hareketi “silahlı isyan” olarak değerlendiren Moskova yönetimi, Wagner’in isyanını “vatana ihanet” olarak niteleyip iç savaşın eşiğine kadar geldi. Prigojin’in, Moskova’ya gidecekleri açıklamasının ardından Kremlin yönetimi olağan üstü savaş pozisyonuna geçip, Wagner grubunu kurnaz bir hamle ile bertaraf etti. Putin, grubun kontrolünü ele geçirmek için ülke dışındaki savaşçı gruplarına yönelik girişimlere başladı. Suriye’den, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Mali’ye kadar çeşitli ülkelerde görevde olan Wagner grubundaki isyancılara yönelik “temizlik harekatı” başlatıldı. Rusya, Wagner grubunun Mali’deki varlığının devamını sağlamak ve bölgedeki çıkarlarını korumak için girişimlerde grubun Moskova’ya bağlılığından emin oldu. Mali’de, Rus savaş uçakları ve helikopterleriyle desteklenen Moskova yanlısı Wagner kuvvetleri, Mali ordusuyla birlikte muhalif güçlere yönelik silahlı mücadele veriyor. Wagner’in 2021’den beri Mali’de yönetime gelen geçiş hükümeti için para karşılığı çalışıyor. Aslında Wagner, Rusya’nın nüfuzunu artırmasına katkı sağlayan kimilerine göre 20 binden fazla tam donanımlı askerlerden oluşan bir yerde “paramiliter bir kuvvet”. Yaklaşık 6 bin Wagner personeli paralı askerler, Rusya ve Ukrayna dışında, on yıldan bu yana Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki iç savaşta özel güvenlik ve mayın temizleme görevlerinde, Suriye’de ise petrol kuyularını ve hükümetin elindeki bölgeleri savunma gibi farklı faaliyetler yürütüyor. *** ÇİPRAS’TAN ÖRNEK KARAR Bu yıl art arda iki seçim yaşayan Yunanistan’da oyların yüzde 40’dan fazlasını alan Kiriakos Miçotakis’in Yeni Demokrasi Partisi yeniden iktidarda. Türkiye aleyhindeki aşırı milliyetçi söylemleriyle dikkat çeken Miçotakis Başbakanlık koltuğuna otururken, Çipras’ın partisi Syriza, yüzde 18’i bile bulamadı. Miçotakis’in bu yeni dönemde Ankara ile ilişkilerini iyi komşuluk zeminine mi oturtacak yoksa iç siyasete yönelik Türk düşmanlığı hamasetine mi sarılacak bunu zaman gösterecek, bu seçimlerin bizi ilgilendiren kısmı seçimi kaybeden liderin istifa etmesiydi. Seçimlerde beklentinin altında kalan sol tandanslı Syriza Partisi’nin lideri Alexis Çipras görevini bıraktığını, “sizin yanınızda yürümeye devam edeceğim. Sizi yanımda hissetmek istiyorum” sözleriyle partililere açıklarken, Nazım Hikmet’in dizelerini dile getirdi; “En güzel deniz, henüz gidilmemiş olandır.” Usta şairden söz etmişken, geçtiğimiz hafta bir başka usta Aziz Nesin’i andık. Aralarında Nesin’in de bulunduğu ozan ve aydınlar 30 yıl önce Sivas’ta Madımak Otelinde bir araya gelmişti. Binlerce kişi, oteldeki aydınlara saldırıp oteli ateşe verdi. 33 aydın, yazar ve 2 otel çalışanının yakılarak katledildiği Madımak katliamında yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz.