Tasarruf!

Türkiye, kimi ekonomistlere göre son 25 yılın en ağır ekonomik krizlerinden birini yaşıyor. İktidar kanadı da "en ağır" olduğunu kabul etmese de bir kriz olduğunda hem fikir. Yerel seçimlerde de halkın iktidara ceza kesmesinin ana sebeplerinden biri bu kriz ortamı idi.

Abone Ol

Kıvanç El

Bu kriz ortamı yaşanırken ve en ağır bedeli sabit gelirliler, çiftçiler ile küçük esnaf kesimi yani vergi verenler öderken, "vergiyi alıp harcayanlar" yani bürokrasi ve siyaset hiçbir bedel ödemiyordu.

Bu noktada halkın beklentisi ise "Biraz da siz tasarruf edin" noktasında kalıyor. Bunun göstergesi ise kamudaki taşıt ve belli harcama kalemlerinin kısılması. O kadar. Peki bu beklentiler karşılık buluyor mu? Görünen o ki hayır. Bir yandan çifte hatta üç, dört yerden maaş alanlara karşı "98 bin lira ile sınırlıyoruz" denilerek yasal koruma getiriliyor. Ancak kimse 17 bin lira asgari ücretle geçinen milyonların olduğu ülkede 50-60 bin lira bandında maaş alan bürokratlara neden ek maaş ödendiğini sorgulayamıyor bile... Hem de 98 bin lira. 

Halkın kamuda tasarruf beklentileri ise 17 Mayıs'ta yayımlanan bir genelge ile karşılık buldu. Ancak görünen o ki, genelgenin yayımlanacağı kamu içerisinde "öngörülmüş" ve genelge yayınlanmadan büyük harcamalar yapılmış… 

Bir, iki örnek verecek olursak, örneğin aylık 180 milyon seviyesinde devam eden kırtasiye alımları, Mayıs ayında 375 milyona dayanmış. Haziran'da ise 150 milyona "düşmüş." Aslında büyük bir düşüş yıl ortalamasına göre yok ancak Mayıs ayındaki olağanüstü yükselme nedeniyle yarı yarıya düşmüş sanıyorsunuz…

Bir örnek daha verirsek; büro malzemesi alımları da 25-30 milyon aylık harcama ile seyrederken tasarruf genelgesinin yayımlandığı Mayıs ayında 100 milyona yükselivermiş. Haziran ayında ise 41 milyona "düşmüş" görünüyor. Hükümet çıkıp "harcamayı yarıdan fazla düşürdük" derse "teknik" olarak haklı. Ancak gerçekte bir düşüş var mı, takdir sizin. 

Hep tartışılan başlık araç konusuna gelirsek. Kamunun kaç araç kiraladığına dair veri açıklanmıyor. Ancak ne kadar harcandığına dair veri var. Yılın ilk 6 ayında 1 milyar 610 milyon liralık araç kiralandı. Bu rakam geçen yılın ilk 6 ayında 813 milyon liraydı. Geçen yıla göre yüzde 98'lik bir artış görünüyor. Araç kiralama bedelinde yılın ilk 6 ayında da yükseliş var. Hiç düşüş yok. 

Uçak kiralama gideri de yüzde 90'ı aşkın artarak 1.4 milyar liraya dayanmış durumda. Genelge sonrası uçak kiralama gideri de arttı. Mayıs ayındaki 169 milyonluk gider, Haziran ayında 400 milyona yaklaşmış durumda. 

Kamunun temsil ve toplantı giderlerinde de genelgenin yayımlandığı ay olan Mayıs'ta bir önceki aya göre 4 kata yakın arttı. Nisan ayında 43 milyon lira olan "temsil, ağırlama, tanıtma" giderleri Mayıs ayında yani "tasarruf emri verilen ay" 177 milyon liraya yükseldi. Haziran'da ise 45 milyona "düşmüş" oldu. Yine bu noktada düşüş var mı, oldukça tartışmalı bir tablo var. 

Bir de not; kamu 2024 yılı için 1.6 milyar TL'lik temsil bütçesi ayırmış, yani sene başında bütçe yaparken bu rakamı "öngörmüş" durumda. Yılın ilk 6 ayında bunun 1.3 milyar lirası harcanmış. Yani öngörülen bütçeye göre 6 ayda 300 milyonluk bir temsil harcaması yapılması gerek. Elbette bu rakam aşılacak…

Özetle; halka yapılan tavsiyelere öncelikle tavsiyeyi yapanların uyması gerekiyor. Ancak rakamların gösterdiği şu ki, tasarruf konusu pek de kamunun umurunda değil ya da göstermelik.