İSTANBUL (AA) - Denge Değerleme tarafından sürdürülebilirliğin gayrimenkule kattığı değere dikkati çekmek amacıyla "Value for Sustainability" zirvesi düzenlendi.
Mandarin Oriental Bosphorus Otel'de bu yıl ilki düzenlenen zirvede, gayrimenkul sektöründe sürdürülebilir uygulamaların değer bazında sağladığı katkıları farklı boyutlarda ele alan 6 farklı oturum gerçekleştirildi.
Denge Değerleme Yönetim Kurulu Başkanı Baki Budakoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sürdürülebilirliğin bir yaşam felsefesi ve hayata bakış açısı olduğunu söyledi.
İnsanların kendinden önceki nesillerin yarattıkları sonuçlarla hayata başladığını belirten Budakoğlu, "Bizim de bizden sonraki nesiller için de anlamlı bir şeyler yapabiliyor olmamız lazım." dedi
Sürdürebilirliğin geleceği tüketmemek olduğunu söyleyen Budakoğlu, şunları kaydetti:
"Burada gelecek hakikaten ensemizde. Bizim gelecek için bir şeyleri yapıyor ve bunları doğru yapıyor olmamız lazım. Bu zirveyi yapıyor olmamızın motivasyonu aslında bu. Bizim aldıklarımız, bize devredilen, üzerinde yaşadığımız, hazır bulduklarımızın kolay olmadığını biliyoruz. Orada çok hayatların feda edildiği, geceler ve gündüzlerce çalışıldığı, kaynakların sarf edildiği, büyük bedellerin ödendiği bir geçmiş var. Sürdürülebilirlik, kendimizi birer araç olarak gördüğümüzde, bizden sonrakilere tepside sunabildiklerimizdir."
- "Sürdürebilirlik disiplinle içselleştirmemiz gereken konu"
Zirvede, binaların sadece karbon ayak izi gibi çevresel çıkarıp daha kapsamlı şekilde ele alarak bir sürdürebilirlik değeri işlemeye çalıştıklarını ifade eden Budakoğlu, konutun sadece bir inşaat süreci değil toplumsal bir boyutu olduğu ve insanı ve beşeri bir yapıdan belsendiğini aktarmaya çalıştıklarını söyledi.
Sürdürülebilirliğin Türkiye'nin ve dünyanın gündeminde daha fazla olacağını vurgulayan Budakoğlu, "Sürdürülebilirlik, gelecekte daha iyi rekabet edebilmek için disiplinle içselleştirmemiz gereken bir konu." diye konuştu.
Denge Değerleme Yönetim Kurulu Üyesi Simla Budakoğlu ise yaptıkları araştırmalar sonucunda yeşil binalar ve konvansiyonel binalar arasında şu an için yüzde 4,52 gibi bir fark oluduğunu belirtti.
Şu anda Türkiye'de yeşil binalar ve konvansiyonel binalar arasında değere yansıyan bir farkındalık olmadığını kaydeden Budakoğlu, "Ama bunu kendi aldığımız uzmanlıklar, eğitimler ve belli sertifikasyonlarla sürdürebilirlik know-how'ımıza ekleyip oluşturduğumuz rapor formatına döktüğümüzde aradaki farkın yüzde 25'lere çıktığını gördük." diye konuştu.
Yeşil binalar konusunda 4 yıllık bir süre sonunda vergi, finansman ve teşvik konusunda bir iyileştirmenin geleceğini düşündüklerini aktaran Budakoğlu, "Yeşil binalara yatırımcılar yönelmek isteyecek çünkü günün sonunda finansal olarak konutun giderinin düşüyor olması ayrıca bir prestij unsuru olarak görülüyor olması bu binalardaki dolulukları artıracak." değerlendirmesinde bulundu.
Bu durumun konvansiyonel binalara negatif etkiyi birlikte getireceğini belirten Budakoğlu, yeşil binaların şirketler için bir zorunluluk haline gelmesiyle artık bir farklılık olmaktan çıkıp normalleşeceğini ifade etti.
Tüm gün süren zirve kapalı devre olarak canlı yayınlandı.