Yaşamın içinde insanoğlu her şeyin en iyisinin adına süper koymuş… Süper Kupa, Süper Star, Süper Film, Süper, Süper diye gidiyor… Birde bunun gerçekleşmediğinde rezilliğin daniskası; süper rezalete dönüşüveriyor bir anda…
İyi ve güzelliklerle enler için kullandığımız süper, ülke için şimdilerde yerlerde sürünmekte… Beceriksizliğin ve liyakatsizliğin kol gezdiği bu dönemde üstlendikleri sorumlulukları yüzüne gözüne bulaştırdıkları halde görevlerinde durmalarına ne demeli.
Spor da rezalete giden yolda döşenen taşların bile farkında olamamanın hezimeti bu… Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. Yılında Süper Kupa’nın başka bir ülkede oynatılması kararı başlı başına bir yanlış zaten.
Neymiş efendim gelir sağlanması ve ekonomik katkının ön plana çıkarılması adına böyle bir karara varıldığı söylenmekte. Cumhuriyet’in 100. Yılında milletin birlik ve beraberliğinin pekiştirilmesi adına bu ve benzeri faaliyetlerin ön palan çıkarılması gerekirken, ekonomik çözüm gibi gösterip, ülke ülke dolaşarak para dilenmenin ne alemi vardı şimdi.
Gerektiğinde kendi içinde sağladığı birlik ve beraberlikle zor günleri maddi ve manevi anlamda atlatmasını bilen bir Türkiye varken… Şampiyonlar Ligi gibi ülkenin şampiyonlar şampiyonası Süper Kupa Finali; bu arayışlar nedeniyle el avuç açılarak dilenci durumuna düşürüldü…
Türkiye Cumhuriyeti’nde futbolu yönlendirmek ve uluslararası arenaya başarılı bir şekilde taşımakla yükümlü TFF, son günlerde saymakla bitmeyen beceriksizliğine bir yenisini daha eklemekten öteye gidemedi yaşanan bu rezalet sonucunda.
Utanma yok, arlanma yok, yüz kızarma yok; ama ortada bir rezillik var… Koskoca Süper Kupa Finali’nin oynatılamaması gibi… Kimse, bu rezaletin sorumluluğunu üzerine almıyor… Çünkü adı Süper Kupa’dan, süper rezalete dönüştüğü için sorumlular dilsizleşmiş.
Gidiyor gitmekte olan Türk Futbolu’nun itibari… Yeter, yeter diye bağıranlar nerde hani… Önce kendileri aldıkları kararlar sonucunda yaşanan rezaleti sorgulasınlar…