Dostoyevski’nin en ünlü eserlerindendir Suç ve Ceza. Rusya’nın görkemli kenti St. Petersburg’da geçer. Yoksul hukuk öğrencisi Raskolnikov, tefecilik yapan bir yaşlı kadını, İvanova’yı öldürmeyi ve parasını almayı planlar. Bir taraftan da bu düşüncesinden pişmanlık, ıstırap duyar, kendini ahlaki ikilem içinde bulur.
Eryaman Stadyumu’ndaki olayın senaryosu elbette çok farklıydı. Faruk Koca, hakem Halil Umut Meler’i ani sinir patlaması ve şekerinin yükselmesi nedeniyle yumrukladığını, aslında sahaya koştuğunun bile şuurunda olmadığını anlattı ifadelerinde. Meler’in ailesinden özür diledi ama neticede yaptığı hem Futbol Disiplin Talimatı hem de Türk Ceza Kanunu çerçevesinde suçtu.
Olay günlerce konuşuldu, Koca 13 yıla kadar hapis istemiyle tutuklanırken, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) da verdiği cezaları açıkladı. Tam da bu noktada, kamuoyunda tıpkı Raskolnikov’un ikilemi gibi bir durum söz konusu. Koca’ya ve Ankaragücü’ne verilen cezaları kimileri ağır, kimileri ise çok hafif buldu.
Açıklanan cezaları hafif bulanları yanıltan, “Ankaragücü küme düşürülecek” iddiasını ortaya atanlardı aslında. Çünkü aslında böyle bir ceza olasılığı hiç yoktu. Nasıl kanunlarda her suça karşılık bir ceza öngörülmüşse, Futbol Disiplin Talimatı’nda da hangi suça hangi cezaların verilebileceği madde madde sıralanmış durumda.
İşte bu talimat çerçevesinde, Ankaragücü’ne sahasında 5 maç seyircisiz oynama ve 2 milyon TL. para cezası verildi. Maddi rakam üst sınırdan, yani en ağır ceza. Seyircisiz oynama cezasının ise içeride ya da dışarıda oynamak kaydıyla 10 maça kadar yükseltilmesi mümkünse de bireysel saldırı olayının Ankaragücü kurumsal kimliğine mal edilmemesi gerekirdi. PFDK’nın da böyle bir değerlendirme yapıp “ne şiş yansın ne kebap” kabilinden bir ceza seçtiğini söylemek sanırım yanlış olmaz.
Ve Koca'ya verilen ceza... Hakeme fiili saldırı nedeniyle, hak mahrumiyeti cezası verilmesi zaten bekleniyordu. Mesele, verilecek cezanın süresiyle ilgiliydi. Üç yılı aşan cezalar otomatik olarak sürekli hak mahrumiyetine dönüştüğünden, Koca’nın spor yöneticiliği hayatı son buldu. Peki Tahkim Kurulu’na yapılan itiraz sonrası bu süre üç yılın altına düşürülür mü? Onu da bekleyip görmek lazım.