Ahmet Çağatay Bayraktar

Meslek liseleri ve meslek yüksek okullarında eğitim kapsamında uygulanan zorunlu staj sürecinin sigorta başlangıcı kapsamına alınması için farklı iş gruplarından emekçiler bir araya geldi. Temel sorun ise zorunlu stajın kısa vadeli sigorta kolu arasına dahil edilmesi. Kısa vadeli sigortaya dahil olan stajyer ve çıraklar ise olası iş kazaları durumundaki tedavi giderlerini kapsayacak şekilde sigortalı oluyor. Yapılan sigorta prim sayısına dahil edilmiyor. Türkiye’nin farklı şehirlerinde bir araya gelen staj ve çırak sigortası mağdurları ise zorunlu staj ve çıraklık döneminde geçirdikleri sürenin prim gün sayısına dahil edilmesini talep ediyor. Uzmanlar, staj ve çırak sigortası mağduriyetinin nedenlerini ve çözüm yollarını 24 Saat’e anlattı.

Sosyal Güvenlik Uzmanı Mali Müşavir Emin Yılmaz, sosyal güvenlik sisteminde sigorta başlangıç tarihinin büyük önem taşıdığını belirterek çıraklık ve staj mağduriyetinin gerekçelerini anlattı: “Sigorta başlangıç tarihi, kişinin ne zaman emekli olacağına dair belirleyici bir etken. Örneğin Türkiye’de 1999’dan önce, 1999-2008 arası ve 2008’den sonra emeklilik sisteminde farklı kanunlar uygulandı. Özellikle staj ve çırak mağdurları 1999’dan önce sigortası başlamış kesim. Çünkü bunun öncesinde EYT geldi, yaş sınırı kaldırıldı. Ama sigorta başlangıcı meslek lisesi veya meslek yüksekokulundaki stajlarla başlayan kesimin erken emeklilik talebi geçerli olmadı. Bir sonraki kanuna bağlı olan bu kişiler için ise emeklilik yaşı kadında 58, erkekte 60. 2008 sonrası çıkan 5510 sayılı yasayla yaş haddi 65’e kadar çıktı. İşte bu duruma karşı stajyer ve çıraklık sigorta mağdurları da çıraklık ve staj başlangıç tarihinin sigortaya başlama tarihi olarak sayılmasını talep ediyor.”

1 Ocak'a kadar süre verildi: Alkol ve sigara satan işletmelere kamera şartı! 1 Ocak'a kadar süre verildi: Alkol ve sigara satan işletmelere kamera şartı!

Acı reçete çözüme engel oluyor

Hükümet kanadının konuyla ilgili harekete geçmemesinin nedeni olarak “kemer sıkma politikalarına” işaret eden Yılmaz, “Sosyal güvenlik hukuk sistemimiz Alman hukuku ile benzerlik göstermekte. Alman hukukunda staj ve çıraklık başlangıç tarihi sigortalılığa başlangıç olarak kabul edilirken Türkiye’de kabul edilmiyor. TÜİK’in üç ayda bir açıkladığı işsizlik verilerine göre stajyerler “çalışan” sınıfında gösterilirken bu sürecin sigortalılığa dahil edilmemesi de büyük bir haksızlığı doğuruyor. İlgili düzenlemenin TBMM’de düzenlenip geçmesi ise kâğıt üzerinde oldukça kolay. Fakat asıl sorun “acı reçetelerin” uygulandığı ülke ekonomisi” dedi.

Tek düzenleme 37 yıl önce yapıldı

Stajyer ve çıraklık mağdurlarının taleplerinin geçmişte de ses getirdiğinin söyleyen Yılmaz, “1987 yılında Turgut Özal hükümeti TBMM’den geçen bir yasayla isteyenlere çıraklık ve meslek lisesi staj süresini askerlik borçlanmasına benzer şekilde borçlanabilmişlerdi. Bu uygulama bir kereye mahsus yapılmıştı. Şu anda ise mevzuatta bu konuyla ilgili düzenleme bulunmuyor” şeklinde konuştu.

Beyaz yakalılar da mağdur

Stajyer ve çıraklık mağdurlarının sadece mavi yakalı işçilerin faydasına olacağını algısının yanlış olduğunu belirten Yılmaz, “3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’na göre meslek lisesi öğrencilerinin sigortasını okullar yapıyor. Kanunun uygulandığı 1986 yılından önce ise sigorta işverene aitti. Elbette meslek liseleri bünyesinde farklı alanlar bulunuyor. Motor, torna-tesviye bölümleri gibi bölümlerin yanında bankacılık, muhasebe gibi ofis çalışanlarının da yetiştiği alanlar bulunuyor. Bunun yanında meslek yüksekokulları ve iletişim fakültesi bölümlerinde mevcut olan zorunlu staj kapsamında beyaz yakalı çalışanlar ve fikir işçileri de bu mağduriyeti yaşıyor. Bu anlamda staj ve çıraklık sigortası mağduriyeti toplumun geniş bir kesimini etkisi altına alıyor” bilgini paylaştı.

Temel sorun ücretlerin baskılaması

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) Araştırmacısı Deniz Beyazbulut, sigortalılıkta bir günün bile önemli olduğuna dikkat çekerek, “Sigortalılık başlangıç tarihinin ne kadar önemli olduğunu Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) için yapılan düzenlemede de gördük. Bir günlük fark ile erken emeklilikten yararlanamayan kişiler oldu. Türkiye’de ise emeklilik sistemi yamalı bohça durumunda. EYT düzenlemesi de seçimler öncesinde ‘sus payı’ olarak hak sahiplerine sunuldu. İktidarın mevcut politikası ise ücretlerin baskılanmasına yönelik. Fakat emeklilik sisteminde ciddi sorunlar da bir yandan devam ediyor. Stajyer ve çırakların yaşadıkları mağduriyetin temelinde de bu durum söz konusu” açıklamasında bulundu.

Muhabir: Ahmet Çağatay Bayraktar