Ekonomi

Sosyal Güvenlik Kurumu personelinin servis hizmeti çilesi sürüyor

Savunma, Büro ve Destek Hizmetleri Sendikası (SAVDES-SEN) ve Kamu Birliği Konfederasyonu, kamuda tasarruf uygulaması kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu çalışanlarının personel servis hizmetinin kaldırılması ve diğer haklarının ellerinden alınmasına tepki gösterdi.

Abone Ol

Ulaşımın temel bir insan hakkı olduğunu vurgulayan SAVDES-SEN, halihazırda Sosyal Güvenlik Kurumu’nda devam eden personel servis krizinin bir an önce çözülmesi gerektiğini belirterek, “İş yoğunluğu oldukça fazla olan Sosyal Güvenlik Kurumu personelinin mesaiye geliş ve gidişini için çözüm bulmak yerine servis ihalelerinin iptal edilmesi ve servislerin kaldırılması, çözüm olarak merkez birimlerine toplu taşıma kartı verilerek personelin mağdur edilmesi, toplu taşıma kartında dahi taşra memurlarının yok sayılması personele verilen değerin göstergesidir. Desteğimizin en bariz göstergesi tasarruf genelgesinin iptali yönünde Danıştay'da açtığımız davalardır. ‘Mesaiye bir saat geç başlama’ eylem kararımızdır. Sorunlar çözülmezse, tepkimiz ve eylemlerimiz artarak devam edecektir. Servislerimizi yeniden istiyoruz” denildi.

Personel hak kayıplarına uğruyor

Üyeleriyle SGK Genel Müdürlüğü önünde açıklama yapan SAVDES-SEN Genel Başkanı Tuncay Cengiz, kurumda çalışanların hak kaybına uğradığını öne sürerek, “2011 yılında eşit işe eşit ücret politikası adı altında çıkarılan 666 sayılı KHK ile Sosyal Güvenlik Kurumu Personeline yılda iki defa ödenen ikramiye kaldırılıyor. İlk hak gaspı başlıyor. Personele yapılan performans ücreti, katkı payı, ek ödeme ve vekalet ücreti gibi ödemeler ya iptal ediliyor ya da düşürülüyor. Ayrı bir gasp daha yaşanıyor. Şimdilerde birçok il ve ilçede öğle yemeği çıkarılmıyor, birçok il ve ilçede ise fahiş fiyatlarla yemek çıkarılıyor. Böylelikle hak gaspları artarak devam ediyor. İş yoğunluğuna rağmen yaşanan personel eksikliği, hizmet binaları ve bürolardaki fiziki koşulların yetersizliği, liyakatsiz atama ve görevlendirmeler, komik seviyelerde ödenen giyim yardımı ve fazla çalışma ücreti de tüm bunların cabası oluyor” sözlerine yer verdi.

Sosyal Güvenlik Kurumu personelinin talepleri

Cengiz, mağduriyetlerin giderilmesi için çalışanların haklarının iade edilmesi gerektiğini ifade ederek, “666 sayılı KHK ile kaldırılan ikramiyeler ile havuz parası yeniden ödenmelidir. Personele ilave olarak ‘Sosyal Güvenlik Tazminatı’ verilmeli, ücretler yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmalıdır. Kurum içinden atama yapılabilecek şekilde ‘Sosyal Güvenlik Hizmetleri Uzmanı ve Uzman Yardımcısı’ kariyer kadrosu ihdas edilerek, personele atanma imkânı verilmelidir. Personel eksikliği giderilmeli, binaların fiziki koşulları iyileştirilmelidir. 3600 ek gösterge adaletsizliği giderilmeli, birinci dereceye gelmiş tüm memurlara kadro ve sınıf ayırımı yapılmaksızın 3600 ek gösterge verilmelidir. Sosyal Güvenlik Kurumu Personeline, ‘ücretsiz öğle yemeği’ verilmeli veya tayin bedeli olarak 22 günlük öğle yemek maliyeti maaşlar ile birlikte topluca ödenmelidir. Müdür ve Müdür Yardımcısı personele yetki ve sorumlulukları çerçevesinde ‘Makam ve Görev Tazminatı’ verilmelidir. Teknik Hizmetler Sınıfında ‘Programcı’ ve ‘Çözümleyici’ ünvanlı kadrolarda görev yapan bilişim çalışanları, ‘bilişim uzmanı ve uzman yardımcısı’ kariyer kadroları altında toplanmalı ve mali hakları iyileştirilmelidir. Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları iki yılda bir düzenli olarak ÖSYM tarafından yapılmalı, mülakatlar kaldırılmalı, liyakatsiz atamalar engellenmeli, sürgünler ve geçici görevlendirmeler son bulmalıdır” taleplerinde bulundu.

“Kazanılmış hakların engellenmesi iş barışının bozulmasına neden olacak”

Kamu Birliği Konfederasyonu Başkanı Osman Kaya da “Her platformda memurun var olan haklarını korumak, üzerine yenilerini koyabilmek için mücadele ederken yetkili ama etkisiz sendikaların sessizliğinde memurun var olan hakları da yavaş yavaş elinden alınmaktadır. Kamuda çalışma hayatı açısından büyük bir verimlilik ve kolaylık sağlayan personel servis hizmetinin kaldırılması ya da kurumların inisiyatifine bırakılması kararı ise sorunları çözmekten ziyade başka sorunları da beraberinde getireceği aşikardır. Kurumlar arası farklı uygulamalar kurum yöneticilerinin inisiyatifi nasıl kullanacağı belirsizliğini doğurmuştur, servislerin kaldırılması büyük bir yanlıştır. Büyükşehirlerde bilindiği üzere trafik sorunu çok büyük bir problem iken kamu çalışanlarını şahsi aracını kullanması trafik yoğunluğunu artıracaktır. Toplu taşıma kullanarak ulaşım sağlamaya zorlanması  ise hem maddi hem de mental açıdan yoracaktır. Kazanılmış var olan hakların genelge ile engellenmesi iş barışının bozulmasına neden olacaktır. Kamuda sosyal dengeyi bozacak çalışanlar arasında ayrımcılığa neden olacak keyfi kararlara mahal verilmemelidir” dedi.