Mehmet KISMET Her ülkenin kendine has başarıdan başarıya taşıdığı branşları vardır… Son yıllarda bu açıdan ülkemiz için de yükselen bir değer voleybol… Bunun öncesinde zaman zaman futbolda, zaman zamanda özellikle kulüp bazında basketbolda farkındalıklar yaşandı başarı adına… Saman alevi gibi çabuk gelip geçişine seyirci kaldık hep… Voleybol öyle mi ? Adeta bir olimpiyat meşalesi gibi ilelebet sönmeyen bir ateş misali huzur ve gurur veriyor başarıları ile. Çok değil, 2006’lı, 2007’li yıllara dayanmakta voleybolun yükselişi… Daha önceleri diğer branşlar gibi saman alevi misali başarılar yaşandı. Her şey 2006’lı, 2007’li yıllarda başladı radikal kararlar ve temel dokunuşlarla… Özellikle, 2009’da yıldız kızlar, ardından genç kızlar ve kadın voleybol takımının başarıları meşaleyi ateşledi. Daha sonra final etaplarını mesken edinmek ve mücadele etmelerle, meşalenin ateşi günümüze kadar sönmeden taşındı. Salonlar doldu taştı, televizyonlarda ekran başına kilitlendi kitleler… Karnaval havsında oynadıkları müsabakalar, başarılarla birlikte sultanların dansına dönüştü. Ardından son yıllarda erkeklerde müthiş bir çıkış yakaladı… Voleybolu forse eden kadınların ardından efelerde boş durmadı. Aynı sultanlar gibi, başarı yıldız erkeklerle başlayıp efelerle zirve yaptı. Salonlara taşında efelerle sultanları rekabeti tatlı bir şekilde… Kulüplerden tutun da, Milli Takımlar düzeyine kadar… Gerçek ortada… Filenin Efeleri, Nedim Özbey yönetiminde 2021 CEV Avrupa Altın Ligi’nde üst üste 2. kez yenilgisiz şampiyon olarak büyük sevinç yaşattı ülkemize… A Milli Kadın Voleybol Takımı durur mu ? Sultanlar da baş antrenör Giovanni Guidetti ile birlikte bir çok takımı geride bırakarak, FIVB Voleybol Milletler Ligi’nde yarı finale kadar taşıdı meşaleyi… Ülkenin gurur kaynağı haline gelen meşale misali voleybolun ateşi hiç sönmesin…