Erva Gün

Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014’te meydana gelen maden faciasında 301 işçinin hayatını kaybettiği 162 işçinin de yaralandığı olayın üzerinden bugün 10 yıl geçti. İşçi aileleri olayın yaşandığı tarihten beri adalet beklerken faciada sorumluluğu bulunan kamu görevlilerinin yargılanmasına 10 yıl sonra başlandı. 28 kamu görevlisinin yargılandığı davanın ilk duruşması, 8 Mayıs’ta Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dava 12 Eylül 2024 tarihine ertelendi.

Yargılama süreci nasıl başladı?

Maden faciasında yargılama 13 Nisan 2015’te başladı. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayan ceza davası 11 Temmuz 2018’deki 22’nci duruşmayla tamamlandı. Karar duruşmasında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik'in de aralarında bulunduğu 14 sanık hapis cezası alırken, diğer 37 sanık beraat etti. 9 Şubat 2021’de tutukluların, tutuksuz yargılanmalarına karar verildi.

AYM'den 'yaşam hakkının ihlali' kararı

Anayasa Mahkemesi (AYM), Soma'daki maden katliamında ölen 11 işçinin yakınları tarafından maden ocağının denetiminde ihmali olduğunu iddia ettikleri kişiler hakkında yaptıkları bireysel başvuruyu 2020 yılında karara bağladı. Yüksek Mahkeme, ölen işçilerin Anayasa'nın 17'inci maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Başsavcılık, görevlerini ihmal ettikleri yönünde şüphe oluştuğu gerekçesiyle maden ocağının denetimini yapanlar ve Çalışma Bakanlığı görevlileri hakkında ilgili bakanlıktan soruşturma izni istedi.

İki bakanlık soruşturma izni vermedi

Soma davasında kamu görevlileri hakkında istenen soruşturma izni verilmedi. Dava kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda hem Enerji Bakanlığı'nın hem de Çalışma Bakanlığı'nın ihmali ve kusuru bulunduğuna dikkat çekildi ancak her iki bakanlık da uzun süre gerekli adımları atmadı.

Soma Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmada ihmali bulunan 28 kamu görevlisi hakkında 25 Aralık 2023’te iddianame hazırlanarak dava açıldı. Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki kamu davasının ilk duruşması görüldü. Duruşmaya sanık 28 kamu görevlisinden sadece 2'si katıldı, diğerlerinin ise bulundukları yerden talimatla ifadelerinin alındığı belirtildi. Mahkeme, baroların, sendikaların ve ailelerin davaya katılım taleplerini reddetti.

"Üç yıldır soruşturmanın tamamlanmasını bekliyoruz"

Soma davası avukatlarından Berrin Demir, kamu görevlilerinin yıllar sonra yargılanmalarını 24 Saat’e değerlendirdi. 

Maden faciasının yaşandığı hafta sorumluların yargılanması için Soma Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunduklarını belirten Demir, "Savcılık sorumlu kamu görevlilerinin yargılanmasını 657 sayılı yasaya göre izin almadan yapamıyor. O dönemin Çalışma Bakanı “Ben yargılatmam” demişti. Bakanlıklar izin vermeyince savcılık izin verilmesi için bir süre tanıyor" dedi. Bu süre içerisinde Danıştay'a başvurduklarını ancak taleplerinin kabul edilmediğini dile getiren Demir, savcının ‘kovuşturmaya yer olmadığı’ kararının onaylandığını belirtti.

Anayasa Mahkemesi'nin 2019’da verdiği kararı hatırlatan Demir, "AYM, Danıştay’ın onama kararını bozdu. Kararda, “Yargılanmalarına izin vereceksin. İzin vermeme kararın anayasaya aykırıdır” diyor. Danıştay, AYM’nin bu kararını Soma Savcılığına ‘izin veriyorum’ diye iletmek için bir yıl bekledi" ifadelerini kullandı. Demir, Soma Cumhuriyet Başsavcılığına 2020 sonlarında yargılama talimatının geldiğini belirterek üç yıldır soruşturmanın tamamlanıp, iddianamenin hazırlanmasını beklediklerini söyledi. Demir, "Kelimenin tam anlamıyla uyduruk bir iddianameyle yeniden yargılama başladı" diye ekledi. 

"Görevi kötüye kullanma Soma olayı üzerinde bir sonuç doğurmuş"

Demir, yargılamanın 'görevi kötüye kullanma' gerekçesiyle yapılmasına ilişkin şunları söyledi:

‘Görevi kötüye kullandı’ diyorlar ama benim ilgilendiğim görevi kötüye kullanma nedeniyle ortaya çıkan suçtur. Görevi kötüye kullanma Soma olayı üzerinde bir sonuç doğurmuş. Bundan dolayı 301 kişi ölmüş, 162 kişi de yaralanmış. Bu durumda görevi kötüye kullanmışsa bile onun muhatabı kamunun kendisidir yani devlettir.

"Maden resmen ölüm tuzağı haline gelmiş"

Belediye yöneticileri kaymakamlık binasına alınmadı Belediye yöneticileri kaymakamlık binasına alınmadı

Yargılamanın bu şekilde devam etmesiyle adil bir sonucun çıkmayacağını söyleyen Demir, "Verirlerse belki birkaç kişiye ceza verebilirler ona da ceza demek yerinde olursa tabii" ifadelerini kullandı. 

Dava dosyasında çok detaylı incelemeleri bulunan bilirkişi raporlarının olduğuna değinen Demir, şu ifadeleri kullandı:

Bütün bu raporlarda Enerji Bakanlığının ve Çalışma Bakanlığının yani buradaki kamu görevlileri kusurlu olarak belirtilmiş. 8 Mayıs’taki duruşmada yargılanan sanıklardan biri, olaydan 45 gün önce madende teftiş yapıp ‘maden mükemmeldir, hiçbir sorun yok’ diyor. O gün duruşmada, ‘Görevimizi layıkıyla yaptık, bir kusur görmedik, görseydik söylerdik’ diyor. Maden resmen ölüm tuzağı haline gelmiş, hiçbir kural, önlem yok. Bunların denetimleri hep biçimsel yapılmış. Ocağın ağzından ilk 100 metreye kadar neredeyse kırmızı halı serer gibi düzenliyorlar. Müfettiş geliyor, denetliyor ve sonrasında bir şey yok deniyor. 

“Yargılamadan adil bir sonuç çıkacağını düşünmüyoruz”

Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır, yargılama sürecinden umutlu olmadıklarını belirterek, “Duruşmaya 28 sanık gelecekti ancak 2 arkadaş geldi sadece. Mahkeme 20 madde saydı ama gelen 2 sanıkta o maddeleri kabul etmedi” dedi. İzmir ve Manisa Barosu’nun ve Bağımsız Maden İş’in davaya dahil olma taleplerinin reddedildiğini aktaran Çakır, “Orada hayatını kaybeden işçi sınıfının aileleri yoktu, sivil toplum kuruluşları yoktu, sendikalar yoktu. Bu nedenle yargılamadan adil bir sonuç çıkacağını düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.

Çakır, katılımlarının kabul edilmese de ellerinden geleni yapacaklarını vurgulayarak, “Duruşma 12 Eylül’e ertelendi ve biz o gün yine orada olacağız. Sendika olarak görevimiz neyse avukatlarımızla, barolarla ve temsilcilerimizle yine gideceğiz. Biz de isteriz bu arkadaşlar yargılansın ve hak ettikleri cezayı alsın” şeklinde konuştu.

“Yüksek Mahkeme’de görülmesi gereken dava Soma’da görülüyor”

Kamu görevlilerinin Soma’da yargılanmasının başından yanlış bir durum olduğunu belirten Çakır, “Kamu görevlilerinin yargılanması Soma’da normal bir davaya bakılır gibi olmaması lazım. Yüksek Mahkeme’de görülmesi gereken mahkeme Soma’da görülüyor” dedi.

Mahkemeye katılmayan sanıkların talimatla ifadelerinin alınmasını ilişkin konuşan Çakır, “Mahkeme sanıkları dinledi ama nasıl dinledi orası da muamma. Hiç kimseye bir şey sorulmadı, sorulacağını da sanmıyorum. Sivil toplum, siyasi partileri ve binleri yığmamız gerekir ki bu davadan adil bir sonuç alabilelim” açıklamasında bulundu.

“Bir işçinin canı gidiyor ama sen sekiz gün yatıp çıkıyorsun”

Çakır, yargılama sürecinin adil olmadığını dile getirerek, “Senin orada bir görevin varsa şirketten yana bir tutum değil insandan yana bir tutum sergileyeceksin. Olan bizim işçi sınıfına oluyor zaten başka da kimseye bir şey olmaz. Bir işçi için cezaevinde yatmak ne demek. Patron, bir işçi için girdi sekiz gün yattı çıktı. Bir işçinin canı gidiyor ama sen sekiz gün yatıp çıkıyorsun” şeklinde konuştu.

Editör: Erva Gün