Genel

Soluduğumuz hava öldürüyor

Abone Ol
Esra Açıköz 131 ülke ve 7 bin 323 kentin hava kalitesinin ölçüldüğü 2022 Dünya Hava Kirliliği Raporu’nda, Türkiye 46’ncı sıradan 45’e gerilerken, Avrupa bölgesinin havası en kirli kenti, yine Iğdır oldu. 15 sağlık, çevre ve iklim örgütünün oluşturduğu Temiz Hava Hakkı Platformu’nun (THHP) Türkiye’de hava kalitesinin karnesi niteliğindeki Kara Rapor 2022’ye göre, 2021’de İstanbul’da 4 bin 848, Ankara’da 2 bin 853, Türkiye genelinde ise en az 42 bin kişi hava kirliliğine bağlı hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirdi. Rapor, Türkiye’de Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) standartlarına göre havası temiz şehir olmadığını gösteriyor. Havası en kirli beş kent, Batman, Iğdır, Ağrı, Şırnak ve Malatya olarak sıralanıyor. THHP Koordinatörü Deniz Gümüşel ile, hava kirliliğinin ne gibi sağlık sorunlarına neden olduğunu ve çözüm önerilerini konuştuk. Kanser, kalp-damar, KOAH gibi hastalıklara yol açan hava kirliliği, ruhsal hastalık riskinde artışa, mevcut ruhsal hastalıklarda kötüleşmeye, psikiyatrik nedenlerle hastane başvurularında ve yatışlarında yükselişe de neden oluyor. Hatta intihar düşüncesi ve eylemiyle de ilişkisi var. Yani aslında önemli bir halk sağlığı sorunu, hava kirliliği… -Platformun kurulduğu 2015’ten bugüne hava kirliliği konusunda nasıl bir seyir izlendi? -2015’ten beri Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı’nda sayıca daha fazla izleme istasyonu olmasına rağmen, maalesef şehirlerimizden güvenilir ve düzenli hava kalitesi verisi alınmasında iyileşme olmadı. Hava kalitesinde ise iyileşme olduğunu söylemek mümkün değil. Özellikle ısınmada kullanılan kömürün yaygınlaşması, baca gazı arıtma tesisleri olmayan ya da verimli çalışmayan kömürlü termik santrallerin kontrolsüzce çalıştırılmaya devam edilmesi, büyük kentlerdeki araç artışı hava kirliliğinde de artış anlamına gelmektedir. -Hava kirliliğinin yarattığı en büyük sağlık riskleri nelerdir? -Türkiye’de hava kirliliği nedeniyle yaşanan ölümlerin nedenlerinin başında kalp-damar hastalıkları geliyor. İkinci tehlike, kronik solunum yolu hastalıkları. Bunu başta akciğer kanseri olmak üzere çeşitli kanser türleri takip ediyor. Küresel Hastalık Yükü çalışmasının 2019 sonuçlarına göre, hava kirliliği ayrıca diyabet ve böbrek yetmezliğine de yol açıyor ve bu hastalıklar ölümle sonuçlanabiliyor. Solunum yolu enfeksiyonları, anne ve yenidoğan bebek ölümleri, bağırsak enfeksiyonları da hava kirliliğine bağlı olarak karşımıza çıkabiliyor. -Bu sorundan en çok kimler etkileniyor? -Bebek ve çocuklar, hamileler, yaşlılar ve halihazırda kronik hastalıkları olanlar. -Raporun gösterdiği ilginç sonuçlardan biri de, hava kirliliğinin, “ruhsal hastalık riskinde artışa, mevcut ruhsal hastalıklarda kötüleşmeye, psikiyatrik nedenlerle hastane başvurularında ve yatışlarında yükselişe neden olması”. Peki ama nasıl, neden oluyor? -Özellikle partikül maddeler olmak üzere, kirleticilerin ruhsal etkilerinin temelini bir dizi biyolojik mekanizmanın oluşturduğu varsayılıyor. Partikül maddeler, hem sistem hem de sinir hücreleri düzeyinde inflamasyona (yangı, iltihaplanma) yol açarken, sinir hücreleri için de toksik nitelikte olduklarından ruhsal hastalıklarda kötüleşmeye neden oluyor. Özellikle nöroinflamasyon hem depresyonda, hem de psikotik rahatsızlıkların şiddetlenmesinde rol oynuyor. Hava kirliliğinin yol açtığı inflamasyonun ve oksidatif stresin; fiziksel hareketsizlik, obezite, uykusuzluk gibi depresyonu tetikleyebilecek diğer risk faktörleri için de aracı rol oynadığı düşünülüyor. -Platform olarak acil alınması gereken önlemler neler? -İlk önerimiz, hava kirliliğinin ilk sıradaki sorumlusu olan fosil yakıtların kullanımının sınırlandırılması ve hızla terk edilmesi. Bunun için öncelikle kömürden elektrik üreten termik santraller kısa-orta vadeli bir plan dahilinde, işçileri de mağdur etmeyecek önlemler alınarak kapatılmalı. Ayrıca ısınmada kömür kullanımı terk edilerek; ulaşımda toplu taşıma politikalarının güçlendirilmesiyle yaygın kişisel araç kullanımı sınırlandırılarak; farklı sektörlerde fosil yakıtlara bağımlılığımız azaltılarak hava kalitesinde önemli iyileşmeler sağlanabilir. Sanayiden kaynaklı hava kirliliği için gerekli denetimlerin ve yaptırımların hiçbir istisnaya izin verilmeksizin uygulanması da çok önemli. Yapılacak her tür sanayi, ulaştırma, kentleşme projesinde hava kalitesinin ve halk sağlığı etkilerinin mutlaka değerlendirilmesi ve karar alma mekanizmalarına bu bileşenlerin entegre edilmesi ise saydığımız tüm önlemlerin hayata geçirilmesi için olmazsa olmaz bir politik öncelik.

Araştırmalarla Hava Kirliliği

  • THHP raporuna göre, depremden etkilenen kentlerde hava kirliliği, enkaz tozu ve ısınma için açıkta ateş yakılması gibi nedenlerle ulusal limitlerin 2.5 katına, DSÖ kılavuz değerlerinin ise 7.5 katına çıkıyor.
  • Türkiye’de tüm yaşlar için ölüme ve sakatlığa yol açan ilk 10 risk arasında hava kirliliği, 2009’da altıncı sıradayken, 2019’da beşe yükseliyor.
  • İstanbul ve Ankara’da özellikle ısınma için kömür yakılan, yapılaşmanın ve trafiğin yoğun olduğu ilçelerde hava kirliliği ürkütücü boyutlarda.
  • Imperial College London Çevresel Araştırma Grubu’nun araştırmasında, hava kirliliğinin çocuklarda akciğer büyümesini engellediği gibi bilişsel yeteneklerine ve zihinsel sağlıklarına da zarar verebileceği belirtiliyor.
  • Sağlık ve Çevre Birliği’nin (Health and Environment Alliance- HEAL) THHP ile yürüttüğü son çalışmaya göre, Türkiye’de kömürlü termik santraller aşamalı olarak 2030’a kadar kapatılırsa, toplamda atmosfere 843 bin ton partikül madde, 8 milyon 128 bin ton azot dioksit, 9 milyon 671 bin ton kükürt dioksit ve 293 ton cıva salınması engellenecek. Bu sayede 102 bin ölüm ve 194 milyar Euroluk sağlık maliyeti engellenebilir.
  • Maryland Üniversitesi Tıp Fakültesi araştırmacıları, fareler üzerinde yaptıkları incelemede, hava kirliliğinin beyinde enflamasyona yol açarak sperm sayısını azalttığını tespit etti.
  • Araştırmalara göre, hava kirliliği ve iklim değişikliği sorunları birbiriyle ilgili ve ikisinin de ana nedeni fosil yakıtlar.