UCM'den Netanyahu hakkında yakalama kararı! UCM'den Netanyahu hakkında yakalama kararı!
Haber: Erva Gün Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin’e davetini kamuoyunda aylardır defalarca dile getirmiş, ancak Kremlin’den ziyaretle ilgili somut açıklamalar yapılmamıştı. Haziran ayında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in dış politika danışmanı Yuri Uşakov, Putin’in Erdoğan ile gerçekleşecek ziyarete mutabık kaldığını ancak tarihin netleşmediğini belirtmişti. Görüşmenin ilk olarak Ağustos ayında yapılacağı söylenmiş ancak Temmuz ayında Kremlin’den “Görüşme için henüz belirli tarih ve süre üzerinde anlaşmadık” açıklaması yapılması ardından uzun bir süre iki taraftan da resmi bir açıklama gelmemişti. Rus Sanatoryum’daki görüşme, yaklaşık 4 saat sürdü. Toplantı, yaklaşık 1,5 saatlik heyetler arası görüşmenin ardından baş başa çalışma yemeğiyle devam etti. Görüşmenin en önemli konu başlıkları Karadeniz Tahıl Koridoru Antlaşması, Türkiye-Rusya ilişkileri ve Suriye’ydi. İkili görüşmeden sonra yapılan basın açıklamasında Putin, tahıl koridorunun görüşmede ele alındığını belirterek, “Biz tahıl anlaşmasını canlandırmaya hazırız. Yeni anlaşma için Rusya’ya yaptırımların kaldırılması gerekiyor. Ben bunu sayın Erdoğan’a açıkça söyledim” dedi. Putin, bir gazetecinin sorusunu yanıtlarken tahıl koridoru anlaşması için “Batılı partnerlerimiz bizi dolandırdı. Birkaç gün içinde sözler yerine getirilsin biz bu tahıl koridorunun devam etmesi için kendi çabalarımızı sarf ederiz” dedi. “Görüşmenin geçekleşmesi çok önemli” Dış politika analisti Aydın Sezer, Putin-Erdoğan görüşmesini 24 Saat’e değerlendirdi. Erdoğan ve Putin arasında gerçekleştirilen en kısa görüşme olduğunu belirten Sezer, görüşmenin gerçekleşmesinin bile kendi başına çok önemli olduğunu vurguladı. Erdoğan’ın Rusya’ya giderken Putin’i tahıl koridorunda anlaşma masasına oturmaya ikna edecek gibi bir anlayış olduğunu aktaran Sezer, “Ancak burada Putin’in muhatabı Erdoğan değildi ki Birleşmiş Milletler ve ABD yaptırımlarıydı. Putin, bu yaptırımlar kalkmadığı sürece anlaşmada bir taraf olmayacağını çok kez dile getirdi” diye konuştu. “Rus tahılının Türkiye’de işlenmesine Putin sıcak baktı” Görüşmenin bir diğer konu başlığının Rus tahılının fakir Afrika ülkelerine ücretsiz gönderilmesi olduğunu söyleyen Sezer, “Orada Erdoğan, Rus tahılının Afrika’ya gönderilmesine ilişkin bir ‘Üstümüze düşen neyse yaparız’ demişti. Rus tahılının Türkiye’de Katar finansmanı ile işlenerek Afrika’ya gönderilmesi gündeme geldi. Maliyetlerin azaltılması için buğday Türkiye’de işlenecek ve bunu Katar finanse edecek” dedi. Sezer, göründüğü kadarıyla Putin’in bu konuya sıcak baktığını belirterek, Katar ile bu konuda nasıl bir anlaşma sağlandığı, finansman desteğinin nasıl olacağı ve Katar’ın neye evet dediğinin bilinmediğini altını çizdi. Sezer, “Bir de Katar, Rusya’nın olduğu bir anlaşmaya girer mi bilmiyoruz çünkü burada Katar-ABD ilişkisi de söz konusu” eklemesi yaptı. “Rusya, müzakere için Türkiye’den takvim istiyor” En önemli konu başlığının Suriye meselesi olduğunu ifade eden Sezer, “Uçakta açıklama yapan Erdoğan, Esad hakkında ‘tribünlere oynuyor’ diyor.. İkili görüşmede kapalı kapılar ardında Putin her şeyi söylemiştir diye tahmin ediyorum. Çünkü görüşme sonrası yapılan basın açıklamasında Putin açık bir şekilde ‘Suriye kendi kaderine kendi karar vermeli’ dedi” açıklamasında bulundu. Rusya’nın şu anda Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinden çekilmesi için net bir takvim istediğini belirten Sezer, Rusya Esad’ı müzakere masasına daha rahat oturtabilmesi için bu tarihi istediğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya’dan dönerken uçakta basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Esed bizim normalleşme ile ilgili Türkiye-Rusya-İran-Suriye formatında atılan adımları maalesef uzaktan, tribünden seyrediyor. Bunun gerçekleşmesi için rejimin sahadaki gerçeklere uygun hareket etmesi, sürece zarar verebilecek yaklaşımlardan kaçınması önemli" demişti. “Denge siyaseti sonsuza kadar devam edemez” Türkiye’nin dış politikada denge siyaseti yürütme arzusu içinde olduğunu dile getiren Sezer, bu denge siyasetinin sonsuza kadar devam edemeyeceğini vurguladı. İlerleyen günlerde Türk dış politikasının yine dengeler üzerine kurulu olacağını aktaran Sezer, Türkiye’nin şu anda Rusya’ya bir taraf olması zaten mümkün olmadığını söyledi. Sezer, “Seçim dönemi verilen ekonomik destek, ekonomik kriz, doğalgaz borçları gibi konular Türkiye’nin Rusya’ya sırtını dönmesini engelliyor. Seçim döneminde Putin, Erdoğan’a ekonomik bir destek sağladı” dedi. “Türkiye, bir tarafa kaymak zorunda” Son dönemlerde Türkiye’nin dış politikasını da değerlendiren Sezer, şunları söyledi: “Türkiye ve Rusya ilişkilerinde, Türkiye her ne kadar tarafsız olmaya çalışsa da bazen bir tarafa kaymak zorunda. Dış politikada Türkiye şu an denge siyaseti izlemeye çalışıyor ancak bu pek sürdürülebilir bir politika değil. Putin-Erdoğan görüşmesine baktığımızda da yeni bir gündem başlığı olmadığını görüyoruz aslında.”