Süreyya Oral
Emniyet Genel Müdürlüğü Sağlık Daire başkanı vardı bundan 40- 50 sene önce bu görevi üstlenmiş bir doktor… Herkes kendisini “korkunç yenge” olarak tanırdı..
Emniyete alınacak ve polis okullarına öğrenci olarak başlayacak gençler önce sağlık kontrolünden geçerdi… Bu kontrolü başarıyla geçenler polisliğe ilk adımı atarlardı…
Bu sağlık kontrolü sırasında hiçbir bürokrat arkadaşı veya siyasetçi bir torpil için kendisini aramaz ve aramaya cesaret edemezlerdi… Bunlara dönemin bakanları da dahildi….
Dr. İrem Erdoğan görev yaptığı süre içinde hiç kimseye tolerans tanımamasıyla ön plana çıkmıştı…
Polisliğe girecekler için yapılan sağlık kontrolünde en önemli olan boydu… Şimdi tam hatırlamıyorum ama herhalde en düşük boy yüksekliği 1.66 metre idi. Sağlık kontrolüne gireceklerde bu rakam olmazsa olmazdı ve Dr. Erdoğan, yarım santim veya bir santimlik bir kısalık için bile tolerans tanımazdı…
Dr. İrem Erdoğan’ın bu yapısını bilenler, bunlara bakanlar da dahil hiç kimse arayıp ricada bulunamazdılar..
Bu günlerde yaşananlar, bir bakanın tanıdığı aşçının ateşe olarak atanması, siyasetçi yakınlarının akraba kayırmacılığı yaptığının kamuoyuna yansıdığını görünce bir not olarak o dönemde yaşananları buraya aktarmak istedim….
Hatta Devletin bürokrat ve yargı kadrosu öyle siyasallaştı ki, herkes iktidar yanlılarının ağzından çıkacak sözlere bakıp kararlarını ona göre veriyor… Bir an böyle olmadığını düşünsek bile kararlar ile söylemler arasındaki yakınlık insanda bu kanıyı yaratıyor..
12 Mart ve 12 Eylül sonrası dönemlerde görmediğimiz yayın yasakları bu dönemde alınıyor.. Uygunsuz gıda üreten ve satanları bilmek halkın en doğal özelliği bu konuda yayın yasağı uygulamak akla ziyan bir karar. Yine küçük bir köyde işlenen Narin cinayetiyle ilgili yayın yasağı da insanın aklına çok fazla sorular getiriyor.