Siyasi haberlerin riski

Süreyya ORAL Siyasi habercilik her zaman için risklidir… Doğru bilgilere ve belgelere dayanarak yazdığınız haberlerin bile yalanlanma ihtimali çok yüksektir.. Haberi bazı siyasiler de abartılı bir biçimde kullanarak karşı tarafı köşeye sıkıştırmaya çalışır.. O nedenle siyasi haberleri yazarken her zaman kılı kırk yarmışımdır… Bir partinin kapalı kapılar ardında yaptığı gurup toplantısı taşıdığı risk ve ilgi bakımından her zaman öncelik almıştır…. Kapalı kapılar arkasında yapılan konuşmaları kimse aktarmaz ama yine de bizler bir şeyler alırız…. İşe önce kimlerin konuştuğunu tespitle başlar, sonra konuşan kişileri bularak detayları almaya çalışırız…. Bazen kişiler neler konuştuklarını anlatmak istemezler, ama bizler başkalarından neler konuştuğunun satır başlarını başkalarından öğrenir, sonra kendisine giderek gerçeği ilk ağızdan almaya çalışırız…Bizim için kapalı kapılar arkasında konuşulanlar bu bakımdan hiç gizli kalmaz… Bu sistem bakanlar kurulu toplantıları içinde geçerliydi… Kimin ne konuştuğu, hangi tasarının ele alındığını da aynı yöntemle ele alırdık.. Yani hiçbir şey bizler için gizli kalmazdı…. Bir de bakanlar kurulu toplantıları sonrası toplantı salonunda bizim göz diktiğimiz bir kaynak vardı… O da bakanların karalama yaptığı kağıtları attıkları yanı başlarındaki çöp kutuları idi… Oralardan topladığımız kağıtlar da bizlere ele alınan konular hakkında ip uçları verirdi… O kağıtlar sayesinde üzerine gideceğimiz konuları tespit eder ve ayrıntılarını öğrenmeye çalışırdık... O zamanlarda da siyasilerin eleştirilerine maruz kalırdık yazdığımız haberler nedeniyle… Bir gün çalıştığım Milliyet gazetesinde Derya Sazak kabine de bir değişiklik haberi yazmış ve manşetten kullanılmıştı… O dönem de Yıldırım Akbulut Meclis Başkanı seçilmişti… Gazetenin sahibi Aydın Doğan da Ankara’da idi.. Hemşerisi olan Adalet Bakanı Oltan Sungurlu ile Meclise gitmişti Akbulut’a hayırlı olsun demek için.. Kulis te Başbakan Turgut Özal ile karşılaşmışlardı.. Özal haber nedeniyle Doğan’a sitem etmiş yazılanların aslının astarının olmadığını söylerken bir güzel de kızmıştı… Aydın Doğan alı al moru mor ayrılmıştı TBMM’den…Olay sonrası Aydın Doğan gazetenin yayın politikasına hiç karışmadığını Özal’a iletmemi benden istemişti...