Editör: Ahmet Ertüm
Sivil toplum kuruluşları şiddetle mücadele için ortak öneri metni hazırlıyor
Cemre Polat/ANKARA
Şiddetsiz Toplum Derneği, “şiddetsiz yaşam” çağrısı yapmak için sivil toplum kuruluşları ile bir araya geldi. Konur Sokak Yeni Meydan Sahnesi’nde buluşan dernek üyeleri ve demokratik kitle örgütü temsilcileri, Şiddetsiz Toplum Derneği’nin derlediği “Şiddete Karşı, Kadın-Erkek Dayanışmasında, Ulusal ve Uluslararası Toplumsal Uzlaşı Önerisi” başlıklı metni inceleyerek belirlenen hedefler doğrultusunda neler yapılabileceğine dair fikir alışverişinde bulundu.
Ana gündemi tüm kuruluşların ortaklaşa yazacağı ve kamuoyuna imzalı olarak açıklanacak metnin hazırlanması olan toplantıda, cumhuriyetin 100. yılında 29 Ekim haftasında birlikte yapılabilecek etkinlikler, insana, hayvana, doğaya, çevreye yönelik şiddetin ortadan kaldırılmasına yönelik öncelikler ve çalışma takviminin hazırlanması gündeme getirildi. Toplantı sonunda tüm temsilcilerin kendi alanlarında sunduğu önerilerin birleştirilmesinin ardından tekrar bir araya gelinmesine karar verildi.
Kadın ve Mücadele Derneği, 29 Ekim Kadınları Derneği, Tüm Öğretim Elemanları Derneği, Doğal Yaşam Derneği, Tüketici Hakları Derneği gibi demokratik kitle örgütlerinin bulunduğu etkinlikte, öneri metninde belirlenen başlıklar esas alınarak fiziksel şiddet başta olmak üzere ekonomik şiddet, psikolojik şiddet gibi şiddet türleri tasnif edildi ve kamuoyuna açıklanacak metnin hazırlığında kimlerin ne gibi katkı sağlayacağı konuşuldu.
[caption id="attachment_445973" align="alignright" width="414"] Şiddetsiz Toplum Derneği Başkanı Rıza Sümer[/caption]
Sümer, “Şiddetle mücadele için örgütlenmek zorundayız”
Toplantının açılış konuşmasını yapan Şiddetsiz Toplum Derneği Başkanı Rıza Sümer, “Her türlü şiddetten korunmak zorunda kaldığımız bir dünyada yaşıyoruz. Bunu değiştirmek için sivil toplum kuruluşları olarak birleşerek mücadele etmek zorundayız. Şiddet çeşitlerini ortaya çıkartarak şiddetin her türüne karşı savunma yöntemleri geliştirmeliyiz. Kamuyu ve yargıyı yönlendirerek tedbirler almalıyız. Kamuoyuna tüm sivil toplum örgütlerinin ortak görüşlerinin bulunduğu imzalı bir metin sunmalıyız” diye konuştu.
Yargı ve hukuk sistemi hakkında fikirlerini dile getiren katılımcılar ise yönetimin her alanında değişiklik yapılması ve devlet kurumlarında şiddet eğitimi üzerine çalışılması gerektiğini belirtti. Günlük yaşam içinde öfke kontrolünü sağlamak için de farklı teknik eğitimler verilmesini söyleyen katılımcılar, Türkiye’de ekonomik şartlardan ötürü toplumun gergin olduğunun altını çizdi. Temsilciler, toplumun ancak refahın artmasıyla terapi veya eğitime yönlendirilebileceğini de ifade etti.
“Aile, çocuk için okul olmalı”
Aralarında çok sayıda eğitimci ve bilim insanının da bulunduğu katılımcılar, ilkokuldan itibaren şiddetsiz iletişim eğitiminin verilmesi gerektiği vurgulandı. Ebeveynlik öncesinde anne babalara zorunlu “çocuk yetiştirme” eğitimi verilmesi gerektiğinin altını çizen temsilciler, öneri metninde eğitim alanının genişletilmesi gerektiğini söyledi. Şiddetsiz toplum inşasında özellikle kadınların ve annelerin önemine işaret eden Sümer ise konuya dair “Aile, çocuk için okul olmalı” dedi.
Şiddetsiz Toplum Derneği tarafından “İnsana, Hayvana, Çevreye, Doğaya Yönelik Şiddete Karşı, Kadın-Erkek Dayanışmasında, İşbirliğinde, Ulusal ve Uluslararası Toplumsal Uzlaşı, İttifak, Mutabakat Önerisi ve Girişimi” ve “Şiddetsiz, Silahsız Türkiye, Dünya ve Uzay İçin Öncelikler” başlıklı kapsamlı metinlerin incelendiği toplantı neticesinde her kuruluşun ilgili konularda sunacağı önerilerin Şiddetsiz Toplum Derneği’nce derlenmesinin ardından en yakın zamanda tekrar bir araya gelinmesi ve kamuoyuna ortak bir açıklama yapılması kararlaştırıldı.
Yorumlar