Alican Uludağ
Mahkeme, mağdurların “Sivas katliamı insanlığa karşı suçtur, zamanaşımı kararı verilmemeli” talebine ret gerekçesini “Suç tarihinde insanlığa karşı suç tanımı ve yaptırımı yoktu” şeklinde özetledi.
2 Temmuz 1993 tarihinde Madımak Oteli’nde 2’si otel görevlisi, 33’ü aydın olmak üzere 35 kişi yakılarak katledildi. Olaylara ilişkin firari sanıklar Eren Ceylan, Murat Konkur ve Murat Karataş hakkında süren Sivas katliamı davasında 14 Eylül 2023 tarihinde 30 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu gerekçesiyle düşme kararı verilmişti. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi, gerekçeli kararını açıkladı.
Kaçaklık kararı verilen üç sanıkla ilgili uzamış zamanaşımı süresinin 45 yıl olduğu ancak suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK’nın 104/2 maddesi uyarınca zamanaşımı süresinin 30 yıl olduğu belirtilen kararda, lehe kanun uygulamasıyla davanın düşürüldüğü kaydedildi.
Kararda, Sivas katliamı mağdurlarının “İnsanlığa karşı suçlarda zamanaşımı uygulanamaz” talebine de neden olumsuz yanıt verildiği kaydedildi. Kararda, şu değerlendirme yapıldı:
“Her ne kadar yargılamanın aşamalarında katılanlar vekilleri tarafından, sanıkların üzerine atılı suçun, insanlığa karşı suç olduğu ve bu nedenle zamanaşımının olmaması gerektiği belirtilmiş ise de; suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanıkların lehine olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda İnsanlığa Karşı Suç tanımının ve yaptırımının bulunmadığı nazara alındığında; hukukun en temel ve evrensel ilkelerinden biri olan " suçta ve cezada kanunilik ilkesi", "kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesi gereği, hiç kimse kanunun açıkça suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; hiç kimse bir fiil için kanunda gösterilen ceza dışında bir ceza ile veya kanunda gösterilen cezadan daha ağır bir ceza ile cezalandırılamaz. Suçların ve cezaların kanuniliği ilkesinin beş unsuru vardır. Bunlar, suç ve ceza içeren kanunların belirli olması, kıyas yasağı, lehte kanunun uygulanması ilkesi, ülkesellik ve şahsilik olarak ifade edilebilir.”