Sinan Ateş, Ankara’nın Çukurambar semtinde, 30 Aralık 2022’de, bir aracın arkasına saklanan tetikçi Eray Özyağcı tarafından silahla öldürülmüştü. Ateş’in öldürülmesine ilişkin açılan davanın ilk duruşması Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülüyor.
ANKA Haber Ajansı'ndan Esra Tokat'ın haberine göre, tutuklu sanıklardan Sinan Ateş'e yönelik “toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen ve iddianamede azmettirici sıfatıyla yargılanması istenen Doğukan Çep savunma yaptı. Çep, Hasan Ferit Gedik cinayeti davasında aldığı ceza nedeniyle yardım istediğini iddia ettiği Sinan Ateş'e 650 bin TL para verdiğini ancak sözünü tutmadığı için cinayeti azmettirdiğini öne sürdü.
"Sinan Ateş'ten yardım istedim"
İstanbul’da 2019 yılında Aziz Mahmud Hüdai Camisi’nde namaz kılarken Sinan Ateş'in geldiğini ve namaz kıldığını kaydeden Çep, "Sonrasında ben ona gittim ve ‘soruşturmam var yardımcı olabilir misiniz’ diye sordum o da ‘tamam kardeşim’ dedi. ‘Kardeşim helal olsun, bizim hayal ettiklerimizi gerçekleştirmişsin’ dedi. ‘1 milyon TL para istiyorlar dosyanı halledecekler’ dedi. Ardından ben ‘bunu karşılayamam’ dedim. ‘200 bin TL ayarlamaya çalış o zaman halledecekler’ dedi. Ben bunu toparladım sonrasında Sinan Ateş beni Taksim’de bir otele çağırdı orada parayı ona teslim ettim ve beklemeye başladım dosyama dair gelişme var mı diye. 2021’de bir ‘200 bin TL daha vermemiz lazım, bu sefer başkasına’ dedi. Ben ayarladım bunu da. Üsküdar sahile çağırdı beni sonrasında orada parayı verdim, bana ‘sabret uzun süreli bir iş bu’ dedi. Kasım ayında benden paranın tamamını istedi ve ‘sona yaklaştık’ dedi." ifadelerini kullandı ve şunları söyledi:
"Paraya çöktü"
"Ben sağdan soldan borç harç toparladım 250 bin TL. Sonra beni Ankara’ya çağırdı. Çukurambar’da bir pastanede buluştuk. Orada parayı verdim. ‘Bir daha ararsam artık tamamlaman lazım’ dedi. Sonrasında haber bekledim gelmedi. Aradım ‘Abi olmuyorsa zorlamayalım parayı bari geri alalım’ dedim. ‘Kardeşim böyle şey mi olur nasıl parayı alayım verdim’ dedi. Bunun üzerine paraya çöktü. Ben de ‘Ayağına sıkacağım, Ankara’ya gitmem lazım’ dedim. Yanımda da Eray vardı o ‘ben giderim’ dedi. Ben öldürmek isteseydim bunu söylerdim, kimseden çekinmem, ben yaralamak istedim. Üzüldüm gerçekten."
Mahkeme Başkanı’nın “Neden bunları savcılıkta ve emniyette hiç anlatmadın” diye sorması üzerine, “Emniyette bana Şevket ve Kerem komiserler işkence etti. 4 bin lira ile suikast mı yapılır efendim? Suikast girişiminde bulunmak istemedim. Kim vurdu Sinan Ateş’i bilmiyorum gerçekten” diye yanıtladı. Çep şu iddialarda bulundu:
"Ayaklarından vurmak istedim"
"Biz insanları kandırdık cenaze, gezme vs. diye. Çünkü kafamıza koyduk bunu yapmaya. Suikast yapmadık ama. Suikast yapmak isteyen insan yüzünü kapatır, karşılarına geçer öldürür. Nasıl öldü bilmiyorum. Şok oldum. Dünya başıma yıkıldı. Zaten 4 gün sonra yakalandım. Ben ölmesini istemezdim. Biz suikast yapmaya gitmedik. Halk TV, Sözcü Gazetesi… Ben bunların hiç şehit haberi yaptığını, şehit aileleriyle röportaj yaptıklarını görmedim. Ben cezama razıyım, ayaklarından vurmak istedim."
"Bence Selman Bozkurt’un mermisi ile karnından vuruldu Sinan Ateş"
Mustafa Kemal isimli bir kişinin tetikçi Eray Özyağcı’yı götürmesi için görüştüğünü açıklayan Çep, "O götürdü Eray’ı. Onu da yakmayalım evli barklı" dedi. "Selman Bozkurt’un açısı vurma açısı” iddiasında bulunan Doğukan Çep, "Ben ayaklarından vurdurmak istedim, öldürmek istemedim. Ölmesine gerçekten üzüldüm. Burada büyük şaibe var. Ayağından vuruyor Eray, mermi bacağına giriyor, efendim bakıyorum karnında mermi var. Ama o mermi MKE bir mermi. Eray'daki ‘Sterling mermi.’ Bence Selman’ın mermisi ile karnından vuruldu Sinan Ateş" iddiasında bulundu.
"Neden sizin alacağınız nedeniyle Sinan Ateş'in kalemi kırılıyor?"
Müşteki avukatlarından Hatice Daştan sanık Çep'e, "Neden sadece sizin alacağınız nedeniyle Sinan Ateş'in kalemi kırılıyor. Siz neden polislerce korunuyorsunuz" sorusunu sormasına sanık avukatları tepki gösterdi.
Sanık Suat Kurt ifadesini reddetti "polisler yazdı" dedi
Tutuklu sanıklardan Sinan Ateş'e yönelik “toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Suat Kurt da savunma yaptı. Cinayet ve müşterek fail suçlamasını kabul etmediğini belirterek savunmasına başlayan Suat Kurt, "Doğukan Çep benim sevdiğim bir kardeşim, bir arkadaşının alacak verecek davası nedeniyle benden Ankara’ya gitmemi rica etti. Rahmetli kaçta gidiyor, kaçta giriyor o bilgileri istedi benden. ‘Dövülecek en fazla ayaklarından yaralanacak’ dendi bana Doğukan Çep tarafından. Ben ifademde her şeyi doğru söyledim. Böyle bir şeyin olacağını kestiremedim. Olaydan sonra Doğukan’a ‘rahmetli olmuş bak adam’ dedim o da bana ‘maalesef abi’ dedi. Bu üzüntüme buradaki Mustafa komiser de (Mustafa Ensar Aykal) şahittir. Cezaevinden pandemi izniyle çıkmışım, cezalarımdan kurtulmaya çalışan bir adamım bile bile neden böyle bir olaya karışayım. Doğukan dışında kimse ile görüşmedim bu süreçte. Ben evde silah da görmedim. Tahliyemi talep ediyorum." beyanında bulundu.
Duruşmaya saat 14.15'e kadar ara verildi.