Aslında hiç gerek yoktu Süper Kupa maçının Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı Suudi Arabistan’da oynanması kararına.
Türkiye’ye geldiklerinde Anıtkabir’i ziyaret etmekten kaçınan para şımarığı Suudi yetkililerin kurucu lider Ulu Önder Atatürk ve devrimlerinden hoşlanmadıkları belli idi. Hal böyle iken salt kulüpler “para kazanacak” diye Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü kuruluş yıldönümünde anlamlı kupa finalini bu ülkede oynanmasını kararlaştırmak akıl tutulmasından öte bir şey değildi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara ile kurtuluşun ilk adımının atıldığı Samsun dururken, Riyad kararı hep sorgulandı. Öyle ya en çok da bu iki kente yakışırdı Cumhuriyet’in 100. Yaşında oynanacak Süper Kupa maçı.
TFF Başkanı ve yönetimi kamuoyunun ısrarla “orada oynanmasın” çağrılarına kulak tıkayarak bildiğini okudu, kararında direndi. Yönetimi ve hakem kararları ile zaten şimşekleri üzerine çeken Mehmet Büyükekşi ve arkadaşları Suudi Arabistan rezaleti ile sonunda duvara tosladı. TFF kararının ardında siyasetin etkili olduğu da çok konuşuldu, yazıldı. Ne ki akıllarda oluşan sorunun yanıtı net olarak ortaya çıkmadı.
Milyonlarca taraftarı bulunan Türk futbolunun abide kurumları Fenerbahçe ile Galatasaray’ın Atatürk ve Cumhuriyet tutkunu olduğunu hesap edemeyen şımarık Araplar hiç unutamayacakları ağır bir şamar yedi.
İki takım oyucularının Atatürk armalı formalarla ısınmaya çıkmasını engellemek, “Ne mutlu Türküm diyene”, “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” pankartlarına izin vermemek Suudilerin boyunu aşardı. Nitekim Ali Koç ve Dursun Özbek, cahil, bağnaz, yobaz bu tutuma onay vermeyerek takımlarını maçtan çekerek kendilerine yakışanı yaptı. Eğer doğru ise maç öncesi İstiklal Marşı’nın okunmasını bile istememiş karanlık kafalılar. Bu ne cüret, ne cesaret? Siz kim oluyorsunuz da Türk ulusunun önderi Mustafa Kemal Atatürk ve değerlerine dil uzatmaya kalkışıyorsunuz.
Yıllardır ezeli rekabeti sürdüren Fenerbahçe ve Galatasaray, söz konusu Atatürk ve devrimleri olursa nasıl birleşeceklerini tüm dünyaya gösterdi. Güney Koreli gazeteci Lee’nin vurguladığı gibi, “Suudiler gerçekten de hiç yenilmeyen bir adamı yenebileceklerini düşündüler. Halk, onun mirasına sahip çıkıyor”. Her iki başkana da tebrikler.Kendilerinden bekleneni yaptılar.
Sabaha karşı Türkiye’ye dönen her iki takım oyuncularının ayrım olmaksızın tüm takım taraftarı tarafından coşku ile karşılanışı ülkenin gerektiğinde tek yumruk oluşunun net ifadesidir.
Ali Koç’un dile getirdiği gibi, “Atatürk yoksa Türkiye’de yok”. Sağ olun Atatürk’ün evlatları. Her şeyin para olmadığını bu şımarık yobazlara gösterdiniz.
Ertelenen Süper Kupa finali ya Başkent Ankara ya da Samsun’da oynanmalı. Zira her ikisi de sonuna dek hak ediyor. Ve o tribünlerden maç boyunca Atatürk sevgisi hiç eksik olmayacak. Zaten tribünler her maçta “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyerek yeri göğü inletiyor.