Genel

Sessiz kalan hayvanların sesi olmak için fark yaratıyorlar

PATİKARA Hayvan Koruma ve Hayvanlara Acil Müdahale Derneği, Unite Ortak Mekan ve Kültür Sanat Merkezi’nde düzenlediği organizasyonla derneğin açılışını ve yılın kedilerini Başkentli hayvanseverlerle buluşturdu. Aslı Alpar, Begüm Acar, Eylül Köksümer, Tuğçe Bahadır, Dilan Kara ve Martin Ferhat Deniz’in çizimlerinin yer aldığı patili dostların eserleri katılımcılar tarafından yoğun ilgiyle izlendi.

Abone Ol

NAZ AKMAN/ANKARA- Hayvanlar ve doğayla ilgili kamuoyunda farkındalık oluşturmak amacıyla gönüllü yedi hayvanseverin bir araya gelerek yakın zamanda kurulan PATİKARA Hayvan Koruma ve Hayvanlara Acil Müdahale Derneği açılışını Unite Ortak Mekan ve Kültür Sanat Merkezi’nde düzenlediği lansmanla gerçekleştirdi. Başkentli hayvansever ve sanat izleyicilerinin yoğun ilgi gösterdiği organizasyonda, Aslı Alpar, Begüm Acar, H. Fatoş Gür, Gülseren Biçer, Eylül Köksümer, Banu Güç, Tuğçe Bahadır, Ayşe Kapusuz, Dilan Kara, Nalan Avcı Yılmaz, Kardelen Ural, Anday Aykut ve Martin Ferhat Deniz’in Türkiye’nin farklı illerindeki travma geçirmek zorunda kalan kedileri çizdiği eserler gösterildi. Sergi kapsamında ayrıca her bir sokak hayvanının hikayesine de yer verildi. 
Ankara’nın Ayrancı semtindeki yaralı ve hasta sokak hayvanlarını yakalayarak, gerekli tedavi süreçlerini üstlenip iyileştikten sonra ise sahiplendiren dernek üyeleri, zaman içinde artan tedaviye ve bakıma muhtaç sokak hayvanlarının sayısı nedeniyle yeni bir oluşum içine girerek dernek kurdu. Derneği kuran gönüllüler Yağmur Hasdemir, Mahir Kaya, Yasin Hayran, Anıl Birel, Begüm Acar, Tutku Ayvaz Erdem ve Damla Uzun patili dostların hayatına dokunabilmek için kamuoyundan destek bekliyor. 
Yardıma muhtaç hayvanların ihbarlarının artması üzerine derneği kuran üyeler, şimdiye kadar özellikle deprem illerindeki 500 yüzü aşkın sokak hayvanının hayatına dokunup yeni yuva bulmalarına yardımcı oldu. Daha fazla sokak hayvanın hayatına dokunmak için mücadele eden derneğin amaçları arasında sokak hayvanları konusunda toplumun bilinçlendirilmesi, kamuoyunda farkındalığın artırılması, şiddetin önlenmesi, hayvanlarla ilgili adli süreçlerde hukuki mücadelenin verilmesi ve sahiplendirme yer alıyor. 
Hasdemir, “Dernek bir mahalle dayanışması olarak ortaya çıktı”
PATİKARA Hayvan Koruma ve Hayvanlara Acil Müdahale Derneği Başkanı Yağmur Hasdemir, dernekleşmeden önce gönüllülerle beraber verdikleri mücadele hakkında bilgiler vererek, derneğin amaçlarını anlattı. Hasdemir, “Bu dernek uzun yıllardır yaptığımız bir mahalle dayanışması olarak ortaya çıktı. Komşularla, gönüllü dostlarımızla, hayvansever vatandaşların ilgisiyle uzun zamandır kendi imkanlarımızla gelen ihbarlar üzerine harekete geçiyorduk. Ancak zaman içinde yüzlerce ihbarın gelmesi üzerine bizler de ekibimizi büyütüp daha kapsamlı bir organizasyona bürünmek için adım atmaya karar verdik. Yalnızca deprem sürecinde 500 hayvana yardım eli uzatıp önce hayatlarını kurtarmaya çalıştık, sonra da sahiplendirdik. Sokak hayvanları konusunda süreç içinde çeşitli deneyimlere sahip olduk. Bunlardan en önemlisi yaralı ve yardıma muhtaç hayvanların yakalanmasına yönelik geliştirdiğimiz ekipman ve teknikler oldu. Bu teknikleri topluma da kazandırabilirsek daha fazla canı kurtarmış olacağız. Elbette onları kurtardıktan sonra tedavi süreçleri için de maddi manevi bir fedakarlıkta bulunmak gerekiyor. Pek çok sokak hayvanı bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde yaşama veda ediyor. Toplumsal bilinçle bu oranları düşürmek, gerekli tedavileri üstlenmek, kısırlaştırmak ve sahiplendirmek için bu oluşumu başlattık” dedi.
Dernek hayvan hakları savunuculuğu için yola çıktı  
Her canlının eşitlik, adalet ve özgürlük temelinde yaşam hakkını savunduklarını ve sessiz kalan hayvanların sesi olmak için fark yaratmak istediklerini ve hayvanlara yönelik şiddetin önlenmesi, hukuki düzlemde hayvan haklarının savunulması ve geliştirilmesi için kolları sıvayan dernek üyeleri dayanışmanın büyümesi için kamuoyu desteği bekliyor. Derneğin bu amaçları hakkında da bilgiler veren Hasdemir, “Derneği kurarken özellikle hukuki açıdan da mücadele vermeyi amaçladık. Geliştirilmiş bir hayvan hakları kanuna ihtiyacımız var, hayvanlara yönelik şiddetin cezasız kalmaması için hukuki girişimlerde bulunmamız gerekiyor. Bunun için farkındalık çalışmaları yapmayı hedefliyoruz. Daha fazla hayvanın sokaklarda yitip gitmemesi için başta yerel yönetimler olmak üzere ilgili kurumların çalışmalarını artırmasını bekliyoruz. Hayvan satışlarının önünün kesilmesini, caydırıcı cezaların verilmesini talep ediyoruz. Hayvanlarla ilgili davaları takip etmek bu anlamda hayvanlara yönelik şiddetin azalması için mücadele etmeyi hedefliyoruz. Kamuoyu oluşturarak onların sesi olmak istiyoruz” sözlerine yer verdi. 
Hayvanseverlere çağrı 
Sokaktaki canlar için destek olmaya çalışan hayvanseverlerin özellikle yiyecek konusunda dikkatli olmaları gerektiğini de belirten Hasdemir, pek çok gıdanın hayvanların hastalanmasına neden olduğunu belirterek, “Hayvanseverlerin iyilik yapmaya çalışırken aslında farkında olmadan sebep olduğu bazı hatalar var. Sokağa her yiyeceğin bırakılması, bu yiyeceklerinin çoğunun bozulması, kemik gibi hayvansal gıdaların verilmesi pek çok hayvana bulaşıcı hastalıkların geçmesini veya enfeksiyonlara neden olabiliyor. Bu nedenle hayvanseverlerden beklentimiz sokaktaki dostlarımız için yalnızca kuru mama vermeleri. Öte yandan imkanı olanların da mahallelerindeki hayvanların kısırlaştırılmasını sağlamaları. Çünkü kısırlaştırılma olmadığı sürece bu hayvanlar üremeye devam edecekler. Ayrıca özellikle kış aylarında pek çok yavru araçların motorlarına sığınabiliyor, bu nedenle aracı çalıştırmadan önce kontrol etmekte fayda görüyoruz” dedi. 
Kaya, “Cins hayvanların üretimi yasaklanmalı!”
Derneğin kurucu üyelerinden Mahir Kaya da sergi kapsamında gösterilen sokak hayvanlarının hikayelerini anlatarak, “Fip atlatan, kaza geçiren, kronik hastalığa yakalanan, enfekte olan, yanan, depremzede kısacası travma geçiren kedilerimizi burada izleyicilere göstermek istedik. Bu hayvanlarımızı önce kurtarıp ardından tedavi ederek sahiplendirdik. Açılışımıza gelen dostlarımızın arasında kedilerimizi sahiplenenler de var. Yasal olmayan merdiven altı üretimin her şekli yasaklanması gerektiğini savunuyoruz. Nesli tükenen hayvanlar sağlıklı koşullar altında elbette üretilebilir ancak herhangi bir cins hayvanı veya süs hayvanının üretimi yasaklanmalıdır. Bizler kendi imkanlarımızla düzenlediğimiz pati konserleri, kermesler veya pazarlarla bu canların tedavisi için bir imkan yaratmaya çalışıyoruz ancak bu yeterli olmuyor. Toplum olarak herkesin üzerine düşeni yapmasını daha fazla bilinçlenmesini istiyoruz. Sokağınızda, mahallenizde denk geldiğiniz yardıma muhtaç bir hayvanı kurtarabilir, tedavisini sağlayabilir veya sahiplendirerek hayatına önemli bir dokunuşta bulunabilirsiniz” diye konuştu.