Cemre Polat
İşitme Engelliler Erkek Milli Voleybol Takımı, geçtiğimiz hafta Japonya’dan şampiyonluk kupası ile döndü. Dünya İşitme Engelliler Voleybol Şampiyonası'nda mücadele eden Türkiye Erkek Milli Takımı, finalde İtalya'yı 3-0 mağlup ederek şampiyonluğa ulaştı. Ay-yıldızlılar, Japonya'nın Tomigusuku kentinde düzenlenen turnuvadaki final karşılaşmasını 25-18, 25-13 ve 25-22'lik setlerle kazanmıştı.
İşitme Engelliler Kadın Milli Voleybol Takımı ise 3'üncülük maçında Ukrayna ile karşılaşarak organizasyonu 4. sırada tamamlamıştı.
İşitme Engelliler Erkek Milli Takımı Antrenörü Osman Çarkçı ile Kadın Milli Voleybol Takımı Antrenörü Gülşen Güneş Yılmaz, çalışmalarını 24 Saat Gazetesi’ne anlattı.
Yaklaşık 15 yıldır takımın antrenörlüğünü yapan Osman Çarkçı, çalışma performanslarını, takım içi iletişimi ve gelecek planlarını aktardı.
Çarkçı: Her maçta galip geldik, dünya şampiyonu olduk!
Başarı grafiklerini gün geçtikçe yukarı taşıdıklarını söyleyen Çarkçı, “İşitme engellilerde voleybol branşı, diğerlerine göre daha fazla turnuvalara gider ve yüzde yüz başarıyla döner. Başarımızı gün geçtikçe artırıyoruz.
Kadın takımını da güçlendirdik. Onların da bir olimpiyat, bir dünya ve Avrupa ikinciliği var. Dünyada dördüncü oldular. Onların yeri benim gözümde dördüncülük değil, daha yukarısı.
Erkek takımı için rahat bir turnuvaydı. Yıllardır aynı takımlarla oynuyoruz, herkes birbirini tanıyor. Her maçta galip gelmeyi bildik ve dünya şampiyonu olduk. 2010’dan bu yana takımın 3 olimpiyat şampiyonluğu, 3 dünya şampiyonluğu, 2 Avrupa şampiyonluğu oldu. İşitme Engelliler Federasyonu’ndayken çok güzel başarılar elde ettik ama yeni Voleybol Federasyon’unda işler daha profesyonel ve kurumsal şekilde ilerledi” diye konuştu.
Takıma oyuncu bulmakta zorlandıklarını söyleyen Çarkçı, “İşitme engelli bir oyuncu bulmak çok zor. Türkiye’de yaklaşık 1milyonun üzerinde işitme engelli var ve bunların arasında genç sayısı çok az. Türkiye’de 54 işitme engelli okulu var. Bu okulların yüzde 70’ine yakınına sürekli gidip geliyorum, bizim altyapımızı onlar oluşturuyor. Okullardan seçtiğimiz yetenekli çocukları kampa götürüp eğitim veriyoruz, elemeden geçirerek milli takıma alıyoruz. Türkiye Liginde ancak yüzde 55’in üzerinde duyma kaybı olanlar oynayabiliyor” diye anlattı.
“Beni duymadan, bir bakışımdan anlıyorlar”
Ekibin her bir üyesiyle iletişimlerinin çok kuvvetli olduğunu ve bir aile gibi olduğunu söyleyen antrenör, “Biz çocuklarla baba oğul haline geldik. Ben de işaret dili biliyorum, iletişim kurmak için öğrenmek zorundasınız. Onlar benim bir bakışımdan anlar hale geldiler. Takımların tercümanları da oluyor. Zorlandığım yerde ona anlatıyorum ve o da molalarda takıma aktarıyor” dedi.
“Kendi ülkemizde kıymetimiz bilinmedi”
Başarılarına rağmen yeterince destek görmediklerini aktaran Çarkçı, “Sessizlerin sesi olmaya çalışıyoruz ama olamıyoruz. Engelli grubu içinde en arkada kalanlar işitme engelliler. Olimpiyat şampiyonu oluyorsunuz, kimse arayıp tebrik dahi etmiyor.
Takım sporlarında 3 Olimpiyat, 4 Dünya, 2 Avrupa şampiyonu olan başka bir takım yok. Ona rağmen yine kendi çabalarımızla adımızı duyurmaya çalışıyoruz. Türkiye’de havaalanında bile karşılanmadık. Daha önce de Brezilya’da şampiyon olduk hem kızlar hem erkekler, iki altın madalyayı ülkeye getirdik, kimse çağırıp tebrik etmedi” diye anlattı.
Karataş: Takımımıza inancımız tam, seneye yine şampiyon olacağız
Şampiyonluk başarılarının ekipleri için bir gurur kaynağı olduğunu aktaran takım oyuncusu Mert Karataş ise “Tecrübeli sporcu arkadaşlarımız vardı. Şampiyon olmak istiyorduk. Hepimiz şampiyon olacağımıza inandık, kendimize olan inancımız ve güvenimiz tamdı. İtalya’dan korkmadık. Elimizden gelen her şeyi yaptık, şampiyon olduk. Türkiye’yi temsil ettik. Seneye de olimpiyatla şampiyon olacağımızı düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Yılmaz: İstiklal Marşımızı işaret diliyle söylemek bizi çok duygulandırıyor
İşitme Engelliler Kadın Milli Voleybol Takımı’nın Dünya 4’üncülüğü sürecindeki detayları paylaşan Gülşen Güneş Yılmaz ise “Takımla üçüncü senem. Bu sene karşılaştığımız takımlar çok denk takımlardı. Tokyo’ya alışabilmek çok zordu. Alandaki kampımız çok verimli geçti. Çok güzel hazırlık yaptık, antrenmanlarımız çok iyiydi ama ilk üçü ne yazık ki kaybettik.
Kızlarımız dünyada birinci sırada. Bunu değerlendireceğiz ve başarı için elimizden geleni yapacağız” dedi.
Takımla olan iletişiminden bahseden Yılmaz, “İşitme engelliler çok duygusallar. İstiklal Marşımızı işaret diliyle söylemek bizi çok duygulandırıyor. Hepsi benim için çok değerli, hepsini çok seviyorum. Birbirini çok iyi anlayan, çok destek sağlayan muhteşem bir ekibiz. Onlarla vakit geçirmek benim için çok özel. Hem çalışma anlamında hem dışarıda bizi çok onurlandıran bir ekip” diye konuştu.
Gelecek planlarını aktaran Yılmaz, “Kasım ayında yapılacak olimpiyatlarda erkek ve kız takımımız mücadele edecek. Adana’da çok iyi bir kamp dönemi geçirdik. İki takım için de iyi ilerleyen bu kamp sürecini biraz daha uzatarak, daha iyi hazırlanarak iyi bir başarı elde etmek istiyoruz” dedi.