Güray SOYSAL
ANKARA SAHİPSİZ
Bu başlığı seçerken, yüreğimdeki buruklukla, haykırmak istiyorum.
Bakanı, Milletvekili ve bürokratı olan kentler spor tesisleri ile donanırken, Ankara bu konuda yine sahipsizliğini ortaya koyuyor.
Önümüzde yıkılan 2 tesis bomboş duruyor.
Biri, 19 Mayıs Stadı.
Ne olacağını kimse bilmiyor.
İkincisi ise, Anıttepe’de yıllardır yüzücülerimize hizmet veren Yüzme Havuzunun şu anki “molozlu” hali devam ediyor.
Yıkılan bu 2 tesisinin ne zaman yeni şekliyle ortaya çıkacağını bir Allah’ın kulu çıkıp da tatmin edici bilgi dahi vermiyor.
Zira...
Her konuda sahipsiz olan Ankara’nın daha uzun süre bu görüntüsü ile karşımızda olacağını biliyoruz.
Hiç değilse eldeki mevcut tesisleri koruyalım.
İYİ PARA KAZANIYOR
Futbol dünyamızda Cüneyt Çakır’ın yeri ayrı.
Şu anda ülkemizde değil, UEFA ve FIFA’nın ilk beş başarılı hakem arasında yer alan Cüneyt Çakır’ın sırtına binen futbol dünyamız, bu başarılı hakemin işi ne zamana kadar g ötüreceğini bilmiyoruz.
Bildiğimiz ise, bu denli yükü Cüneyt Çakır’ın sırtına yüklemeye hakkımızın olmadığıdır.
Geçen haftaki Süper Lig maçlarına baktığımızda Cüneyt Çakır’ın üç maçta “Cankurtaran” olarak görevlendirildiğini görüyoruz.
26 maçta 344 bin lira kazanan Cüneyt Çakır Fenerbahçe-Akhisarspor maçında VAR’da görevliydi. Sonra Malatyaspor-Erzurumspor’da da aynı hakemliği yapan bu başarılı hakemimiz, son olarak Beşiktaş-Alanyaspor maçını yönetti.
Anlayacağınız, Futbol Federasyonu Cüneyt Çakır’ın sırtıma yükleyeceği yükü daha ne kadar devam edeceği yönüyleydi.
Zira...
Bu yük artık kabak tadı veriyor.
ESKİ KURTLAR
Bir dönem Türk futboluna, saha içinde ve dışında, hep yararlı hizmetlerde bulunan Talat Tokat ile Ahen Tüzün, şimdilerde genç hakemlere hizmet veriyor.
Geçenlerde 150 genç hakeme kokartlarını takan futbolumuzun bu kurtları, yanlarına aldıkları Ali Uluyol ve faal hakem Özgüç Türkalp ile adlarına düzenlenen futbol turnuvasını saha kenarında izledi.
Futbolumuzun bu eski kurtlarını ararsanız, futbolun olduğu her yerde rahatlıkla bulabilirsiniz.
Demek ki, futbol sevgisi bu kişilerin kanına kadar işlemiş.
ÇAYLAĞIMIZ İSPANYA’DA
Otomobil sporlarındaki yarışlar zaman zaman heyecanlı geçiyor.
Bu heyecanların sonuncusu İspanya’da yapıldı.
Porsche Mobil 1 Super Cup'ta yarışan sporcumuz Ayhancan Güven, Barcelona Pisti'nde koşulan sezonun ilk yarışını ikinci sırada tamamladı.
21 yaşındaki milli sporcu organizasyonda yarışan ilk Türk sporcu oldu.
FIA Dünya Formula 1 Şampiyonası öncesinde destek serisi olarak gerçekleştirilen Porsche Mobil 1 Super Cup'ın Barcelona Pisti'nde koşulan sezonun ilk yarışında piste çıkan Ayhancan, "En iyi çaylak sürücü" olup, kürsünün ikinci basamağında kendisine yer buldu.
Anlaşılan, sporumuzun bu çaylağını da gündemimize alacağız.
Unutulmayanlar / AZİZE TANRIKULU
8 Şubat 1986’da Diyarbakır’ın Bismil’inde dünyaya gelen bu başarılı tekvandocu kızımız, kendisi gibi Şampiyon olan abisi Bahri Tanrıkulu’nun ön ayak olması ile spora başladı. Kısa zamanda tekvandodaki başarıları gelmeye başlayan Azize Tanrıkulu, Akdeniz Üniversitesini bitirdikten sonra Pekin Olimpiyatlarında 57 kiloda Şampiyon Güney Koreli rakibi yenip, altın madalyaya kavuştu. Daha sonra Abdullah Sertçelik ile evlenen başarılı tekvandocumuzun bir kız ve bir de oğlu bulunuyor. Şimdilerde, çocuklarından artan zamanlarında spor yapmaya çalışıyor.
BAŞARI VAR, AMA...
Gençlerbirliği Süper Lige çıktı, Ankaragücü’nün düşme tehlikesi yok, Osmanlıspor Play-Off’a kaldı. Keçiörengücü ise 1’nci lige çıktı.
Özetle söylemek istersek, 2018-19 sezonunda Başkent Ankara futbolda başarıyı yakaladı.
Buraya kadar güzellikler var.
Esas problem bundan sonra.
Ankaragücü ve Gençlerbirliği yeni sezon için neler yapmanın telaşı içinde.
Ankaragücü kadrosunu yenilemek zorunda kalıp, bazı futbolcularla yollarını şimdiden ayırırken, Gençlerbirliği’nin mevcut ekibinin Süper Ligde misafir olacağı görüşündeyim.
Kırmızı-Siyahlıların kadrosunun büyük kısmı yaşlı futbolcularla kurulu olduğu bir gerçek. Buna ilaveten, herkesin ağzını sulandırdığı bütçe ise tükenmek üzere.
Anlayacağınız, Süper Ligin iki takımı için 2019-20 sezonu kahırlı geçmeyi aday.
DOĞRU SÖZE NE DENİR?
Dert ettikçe derdin çoğalır. Dert etmek çare değil, ÇARESİZLİKTİR.