ANKARA (AA) - DUYGU YENER - Kadınlarda en sık görülen kanserler arasında yer alan rahim ağzı (serviks) kanserini önlemede en etkili yöntemin düzenli tarama programlarıyla hastalığı erken evrede tespit etmek ve HPV aşısı olduğu bildirildi.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yüksel Ürün, "1-31 Ocak Serviks Kanseri Farkındalık Ayı" dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, hastalığın rahim ağzında başlayan bir kanser türü olduğunu ve çoğunlukla cinsel yolla bulaşan HPV (İnsan-Human Papilloma Virüsü) enfeksiyonu nedeniyle ortaya çıktığını belirtti.

HPV'nin kadınlarda en sık görülen enfeksiyonlardan biri olduğunu, yaklaşık 100'den fazla türünün (genotipi) bulunduğunu ancak bu türlerin sadece bir kısmının kansere yol açabildiğini belirten Ürün, "HPV-16 ve HPV-18, rahim ağzı kanseri vakalarının yaklaşık yüzde 70'inden sorumludur." dedi.

Prof. Dr. Yüksel Ürün, serviks kanserinin 30-50 yaş arasındaki kadınlarda daha sık görüldüğüne dikkati çekerek, şu bilgileri paylaştı:

Adana'da yangın çıkan evde hasar oluştu Adana'da yangın çıkan evde hasar oluştu

"Ortalama tanı yaşı 50'dir. Risk daha erken yaşlarda başlar ve menopoz sonrası da devam edebilir​. Serviks kanseri riskini artıran başlıca faktörler ise HPV enfeksiyonu, sigara kullanımı, bağışıklık sistemi zayıflığı, doğum kontrol haplarının uzun süreli kullanımı ve düzenli tarama yaptırmamak. Bu nedenle, 30 yaşından itibaren tarama yapılması önerilir. 30-65 yaş arası kadınlar için de HPV-DNA ve 'PAP-Smear' testi 5 yılda bir önerilir. Eğer sadece PAP-Smear yapılacaksa, bu testin 3 yılda bir tekrarlanması yeterlidir. 65 yaş sonrası düzenli taramalarda anormal bir bulgu çıkmayan kadınlarda tarama sonlandırılabilir. Ancak, risk faktörleri olan kadınlarda tarama devam etmelidir. "

- "İmmünoterapiler ilerlemiş kanser vakalarında umut vadediyor"

Serviks kanserine karşı en etkili yöntemin önlemek ve hastalığı erken aşamada tespit etmek olduğunu vurgulayan Ürün, "HPV aşısı, kansere yol açan en yaygın virüs tiplerini hedef alır ve serviks kanserini çok büyük oranda önler. Aşı, cinsel aktivite başlamadan önce yapıldığında en etkili sonuçları sağlar. Hem erkek hem kız çocuklarına aşı yapılması önerilmektedir. HPV-DNA testi ve PAP-Smear ile hastalık erken evrede tespit edilebilir. Bu testler, hastalığın tedavi edilebilir bir aşamada yakalanmasını sağlayarak hayat kurtarır." açıklamasında bulundu.

Prof. Dr. Ürün, serviks kanseri tedavisindeki yeni yöntemlere ilişkin de "İmmünoterapiler, bağışıklık sistemini güçlendirerek kanser hücrelerini etkili bir şekilde hedef alır ve ilerlemiş kanser vakalarında umut vadeder. Hedefe yönelik tedaviler, tümörlerin kan damarları aracılığıyla büyümesini engeller ve kemoterapi ile kullanıldığında etkinliğini artırır. Ayrıca, radyoimmünoterapi gibi yenilikçi yaklaşımlar, radyoterapi ve immünoterapinin birleştirilmesiyle ileri evre hastalarda önemli sonuçlar elde etmeyi amaçlar." bilgisini verdi.

- "Düzenli tarama yaptırmayan kadınlar için risk devam etmektedir"

Serviks kanseri tedavisinde son yıllarda kaydedilen gelişmelerin özellikle ileri evre hastalarda yaşam süresini uzatmak ve yaşam kalitesini artırmak açısından umut verici olduğunu vurgulayan Ürün, şunları kaydetti:

"En etkili yaklaşım, hastalığı oluşmadan önlemek veya erken evrede tespit etmektir. HPV aşısı ve düzenli tarama programları, serviks kanseriyle mücadelede en güçlü silahlarımızdır. Yeni tedavi yöntemlerindeki ilerlemeler, bilim dünyasının hastalığı kontrol altına alma konusundaki kararlılığını göstermektedir. Serviks kanseri, erken teşhis ve modern tedavi yöntemleriyle önlenebilir ve yönetilebilir bir hastalıktır. Bu yüzden taramaya katılım ve aşı farkındalığı, her kadının hayatında öncelikli bir yere sahip olmalıdır.

Düzenli tarama yaptırmayan kadınlar için risk devam etmektedir ve tarama ile ilgili halen bazı önemli sorunlar vardır. Bunun nedenleri, tarama programlarından haberdar olunmaması ve tarama testleri hakkındaki yanlış inanışlar. Düzenli tarama yaptırmayan kadınlar, serviks kanserinin erken teşhis şansını kaçırabilir ve hastalık ilerlemiş evrede tespit edildiğinde tedavi zorlaşabilir ve başarılı olma olasılığı azalır." ​​​​​​​

Kaynak: aa