Adli kontrol tedbirleriyle serbest bırakılan Halk TV Sorumlu Müdürü Serhan Asker, Halk TV'nin Ankara Bürosu önünde toplanan vatandaşlar ve meslektaşlarıyla kucaklaştı.
ANKA Haber Ajansı'na konuşan Asker, "Ne yapacağız bundan sonra? Gülümseyeceğiz. En büyük eylemdir gülmek. En büyük devrimdir. Biz onu gerçekleştireceğiz. Gülerek, kararlı bir şekilde, itiraz ederek, haklının yanında durarak, zalimle hiç işimiz olmaz" ifadelerini kullandı.
ANKA'dan Batuhan Dükel'in haberine göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca "bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs" ve "kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması" iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında Ankara'da gözaltına alınan Asker, İstanbul 5'inci Sulh Ceza Hakimliğince ''yurt dışı çıkış yasağı ve haftada bir gün imza” adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
"Zor bir süreçti. 24 saattir uykusuzum şu anda" diyen Asker, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama şu dayanışmada, halkla beraber olmayı çok istedim ve buraya geldik. Atlatacağız bu günleri. Yaşadıklarımız elbette ki zor günler. Çok zorlu bir süreçten geçiyoruz. Ben hep söylüyorum, kışın sonu bahardır. Biz bir aileyiz dedim. Ben ve Seda şartlı salıverildik. İmza atacağız haftada bir. Ama aileyiz dediğim için hem Kürşat'ın hem Suat'ın hem de Barış'ın da tahliyesini bekliyorum. Kulağım o kararda olacak. Ben çok teşekkür ediyorum Ankara halkına, İstanbul'daki halka teşekkür ediyorum. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e... Sabahtan beri adliyede bizlerle birlikteydi Seyit Torun. Suat Özçağdaş dün gece geldi bana bir kalbini gönderdi. İçeri almadılar ama ben hücredeyken onun selamı büyük bir moral oldu bana. Yalnızsınız hücrede, buz gibi bir oda. Yatamayacağınızı biliyorsunuz ve gecenin o saatinde Suat Özçağdaş'ın gelip benim kalbime bir karanfil savurması çok duygulandırıyor insanı. Bu dönemde dayanışmayı biz sergilemeliyiz. Ne yapacağız bundan sonra? Gülümseyeceğiz. En büyük eylemdir gülmek. En büyük devrimdir. Biz onu gerçekleştireceğiz. Gülerek, kararlı bir şekilde, itiraz ederek, haklının yanında durarak, zalimle hiç işimiz olmaz. Zalimin yolunda bizim işimiz hiç yoktur. Biz daima güçsüzün yanında, haksızlığa uğrayanın yanında, deprem zedenin yanında, 301 madencinin katledildiği Soma madencilerinin yanındayız, Amasralı madencilerin yanındayız. Bundan sonra da bu dayanışmayı sürdüreceğiz, devam ettireceğiz. Bu güzel dayanışma olduğu sürece de kimse bizim önümüzden duramaz. Kışın sonu bahardır ve aydınlıktır. Aydınlanma, bilim, felsefe, akıl daima kazanacaktır."