DAKAR (AA) - Senegal'de cumhurbaşkanı seçiminin ertelenmesini protesto etmek amacıyla ülke çapında gösteriler düzenlendi.
Sivil toplum örgütleri ve muhalif cumhurbaşkanı adaylarının çağrısıyla başkent Dakar'daki Nation Meydanı'nda seçimin ertelenmesini protesto etmek için toplanan göstericiler, güvenlik güçlerinin sert müdahalesiyle karşılaştı.
Meydanın etrafında yoğun güvenlik önlemleri alan jandarma göstericileri dağıtmak için sık sık biber gazı kullandı, göstericiler de taşlarla karşılık verdi.
Göstericiler, güvenlik güçlerinin müdahalesi üzerine bölgedeki birçok aracı ateşe verdi, bazı sokaklarda lastik yakarak barikat kurdu.
Dakar'daki birçok cadde ve sokak savaş alanına döndü, ana yolların bir kısmı, hem göstericilerin hem polisin kurduğu barikatlar nedeniyle ulaşıma kapandı.
Bir grup gösterici de ertelenme kararına ilişkin geçen hafta düzenlenen protestoları canlı yayınlayan ve "şiddete teşvik ettiği" gerekçesiyle yayın lisansı iptal edilen Walf TV binası önünde toplandı.
Orada da jandarma göstericilere sert müdahalede bulundu.
Öte yandan 14 cumhurbaşkanı adayı, Cumhurbaşkanı Macky Sall'in imzaladığı seçimin ertelenmesine olanak veren kararnamenin askıya alınması için Anayasa Mahkemesi'ne dilekçe verdi.
Dakar'ın yanı sıra Saint-Louis, Mbour, Mbacke, Ziguinchor, Louga, Richard Toll olmak üzere birçok kentte de göstericiler sokağa çıktı ve polisin sert müdahalesiyle karşılaştı.
Bazı eylemcilerin Fransız bayrağı yaktığı görüldü.
- Bir cumhurbaşkanı adayının Fransız vatandaşlığı ortalığı karıştırdı
Senegal'de geçen haftalarda Ulusal Meclis ile cumhurbaşkanı seçimi için aday listesini belirleyen Anayasa Konseyi arasında ciddi bir kriz baş gösterdi.
Eski Cumhurbaşkanı Abdoulaye Wade'nin oğlu Karim Wade'nin adaylığı, Fransız vatandaşlığından geç ayrılması nedeniyle Anayasa Konseyi tarafından kabul edilmedi.
Wade'ın Fransız vatandaşlığından ayrılması 17 Ocak'ta Fransız resmi gazetesinde yayımlanmış, Anayasa Konseyi ise nihai aday listesini 21 Ocak'ta kamuoyuyla paylaşmıştı.
Seçimin en güçlü adaylarından gösterilen Wade'nin yarış dışı kalması başta partisi olmak üzere birçok çevre tarafından tepki ile karşılandı.
Kamuoyunda Wade'nin "haksız yere" saf dışı kaldığı yorumları yapılırken, Anayasa Konseyi'nin onay verdiği Rose Wardini isimli adayın da Fransız vatandaşı olduğunun ortaya çıkması eleştirileri güçlendirdi.
Bunun üzerine başta Wade'nin partisi PDS olmak üzere birçok çevrede Anayasa Konseyi'nin yetkinliği sorgulanmaya başlandı ve bazı hakimler için rüşvet iddiaları gündeme geldi.
PDS önderliğinde Ulusal Meclis'te Anayasa Konseyi'ni araştıracak bir komisyon kuruldu. PDS, aynı zamanda 2 Şubat'ta seçimin 6 ay ertelenmesi için Ulusal Meclise kanun teklifi sundu.
- Seçime 3 hafta kala erteleme
Cumhurbaşkanı Sall ise 3 Şubat'ta yaptığı açıklamada, yasama ile yargı arasındaki krizi gerekçe göstererek seçimin ertelendiğini duyurdu.
Sall'in açıklamasının ertesi günü Dakar'da sokak olayları yaşandı ve mobil veri 3 gün süreyle kesildi.
Wade'in partisinin sunduğu kanun teklifi ise iktidar koalisyonunun da desteğiyle 5 Şubat'ta Ulusal Meclis'te kabul edildi.
Teklif, Ulusal Meclis'te yaklaşık 10 saat boyunca görüşüldü. İktidar koalisyonu ile muhalefet milletvekilleri arasındaki gerginlik nedeniyle oylama öncesi yaklaşık 50 muhalif milletvekili jandarma zoruyla genel kuruldan çıkarıldı.
Böylece Senegal'de yeni seçim tarihi 15 Aralık 2024 olarak belirlendi.
- Cumhurbaşkanı Sall "darbe yapmakla" suçlanıyor
Cumhurbaşkanı Sall, erteleme kararının kanun teklifiyle de resmileşmesinin ardından başta sivil toplum ve muhalefet kanadı olmak üzere ülke kamuoyunda "anayasal ve kurumsal darbe yapmak", "anayasayı ihlal etmek" gibi birçok suçlamanın hedefinde bulunuyor.
İki dönem üst üste aday olduğu için yerine Başbakan Amadou Ba'yı aday gösteren Sall, seçime girmeyeceğini söylese de seçimi erteleyerek görev süresini anayasaya aykırı şekilde uzatmakla suçlanıyor.
Seçimin ertelenmesi sonrası 20 cumhurbaşkanı adayından 13'ünün desteğiyle kurulan "Aar Sunu Election (Seçimimizi koruyalım)" kolektifi ise görev süresi 2 Nisan'da sona erecek Sall'in o tarihten sonra "cumhurbaşkanı" olarak tanınmayacağını belirtiyor.