Süreyya Oral
Bu arada kent merkezlerinde yer almasına rağmen bu sistem uygulandığı için kapatılan hastaneler de işin cabası.. Bir bu hastanelere metrekare hesabı üzerinden verilen kira bedeli var.
Ben bu sistemi şöyle görüyorum: Bir mahalleye büyük bir market açıyorsun ama bunu açarken de sokak aralarında yer alan bütün bakkalları kapıyorsun...
Benim esas anlatmak istediğim konu bu hastanelerinin işlevsel olup olmadığıyla ilgili. O kadar büyük ve kapsamlı binalar yapıyorlar ki gideceğiniz yeri bulmanız bir problem... Geniş geniş koridorlar, geniş geniş odalardan geçiyor, kapılardaki yazıları okuya okuya gideceğiniz yeri bulmaya çalışıyorsunuz.
İzmir'de bir sıkıntı nedeniyle Bayraklı’daki İzmir Şehir Hastanesi'ne gitmek zorunda kaldım…
Gideceğimiz kliniği ve doktoru sora sora bulduktan sonra girip muayene oldum.. Muayene sonrasında hoca beni bir başka servise sevk etti. Sadece takacağım holter cihazı için randevu alacaktım.. Hastanenin içinde sora sora servisin yerini öğrendik, binanın altındaki tünelde geçerek ilgili servise gittik… Günümüzü aldık ve tekrar hocanın yanına döndük.. Oğlum saatinden baktığında gidiş geliş beş bin adım atmıştık…
Bu bizim yaşadığımız bir sıkıntı idi, ama başkaları daha nasıl sıkıntılar yaşıyor bilen yok…O hastanede yaşadığım olay bana süper lüks restoranları hatırlattı… Bir esnaf lokantasına gittiğinde yemeği söylediğinle gelmesi bir oluyor. Ama lüks restoranda ciddi bir süre beklemek zorunda kalıyorsun…
Gördüğüm şehir hastanesi gerçeği, bu sistem üzerinde daha fazla ısrar edilmemesi…