Haber Merkezi - 31 Mart yerel seçimlerinin ardından gözler ekonomi politikalarına çevrildi. İran-İsrail gerginliği nedeniyle, seçimden sonra başlayan döviz rezervlerindeki seyrin ne olacağı ise merak konusu.
ANKA Ekonomi Koordinatörü Erdal Sağlam'ın yazısına göre, bayram tatilinin 9 gün olmasına rağmen, yurt içi seyahatlerin nispeten düşük kaldığı görülüyor. Bu nedenle, resmi rakamlar bilinmemekle birlikte, piyasadaki likiditenin geçen yılki bayram tatillerinde olduğu kadar artmadığı, emisyon hacmindeki artışın düşük kaldığı düşünülüyor.
Emisyon hacminin önümüzdeki hafta içinde yeniden dengelenmesi, piyasaların da birkaç gün sonra normal trendine girmesi beklendiğini kaydeden Sağlam, "İktisatçılar, seçim sonrası piyasalarda oluşacak yeni dengenin önümüzdeki hafta ortalarından itibaren belirginleşmeye başlayacağı görüşündeler" dedi.
"İsrail-İran gerginliğinin döviz girişlerini yakından etkilemesi bekleniyor"
Bununla birlikte, seçim öncesinde başlayan döviz rezervlerindeki iyileşmenin bayram tatiline kadar sürdüğünün gözlendiğini belirten Sağlam, bayram öncesinde piyasaların açık olduğu 1,5 günde de yaklaşık 2 milyar dolar civarında bir rezerv artışı kaydedildiğinin tahmin edildiğini ekledi.
Sağlam, "Rezerv artışının bu hafta da devam edip etmeyeceği konusunda ise tahminlerin değişik olduğu gözleniyor" diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçtiğimiz hafta tırmanan İran-İsrail gerginliğinin uluslararası finans piyasalarını derinden etkilediği gözlenirken, küresel risk iştahının belirgin biçimde azaldığı görülüyor. O nedenle Türkiye’ye yabancı sermaye girişinin, geçtiğimiz iki haftada olduğu kadar yüksek olup olmayacağı merakla bekleniyor. İsrail-İran gerginliği ve olası çatışmaların küresel ekonomide olduğu gibi, bizi de, özellikle de döviz girişlerini yakından etkilemesi bekleniyor."
Tedbirlerin faturası kime kesilecek?
Öte yandan, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yeni dönemde enflasyonla mücadele kapsamında alacağı tedbirler konusunda hazırlıklarını yoğunlaştırması beklendiğine değinen Sağlam, şu ifadeleri kullandı:
"Bakan Mehmet Şimşek’in enflasyonla mücadele politikalarının devam edeceği kesinleşti ama alınacak önlemler konusunda henüz netlik bulunmuyor. Bakan Şimşek, “alınacak güçlü mali tedbirlerle para politikasına enflasyonu düşürmek için katkı verileceğini” söylemişti. Şimdi artık sıra, mali dengenin sağlamlaştırılması için gereken vergi tahsilatını artıracak, kamu yatırımlarını kısacak yeni tedbirlerin alınmasına geliyor."
Son olarak, alınacak tedbirlerin önümüzdeki dönem için enflasyonla mücadelenin faturasının hangi kesimlere çıkacağını belli etmesiyle görüleceğine dikkat çeken Sağlam, "Kamu tasarrufu sembolik düzeyde kalırsa, o zaman dar ve sabit gelirlinin 'faturanın yükünün yine tümüyle kendi omuzlarına yıkılacağı' konusunda tedirgin olması kaçınılmaz" dedi.
