Haber: Ahmet Çağatay Bayraktar 105 yıldır Milli Mücadele, İkinci Dünya Savaşı ve ekonomik krizlere rağmen yayın hayatını sürdüren Yeni Adana gazetesi yayın hayatına son verdiğini duyurdu. Atatürk’ün de örnek gazete olarak tanımladığı Yeni Adana artık sadece internet sitesi üzerinden yayın yapacak.
Yeni Adana, 1918'de Ahmet Remzi Yüregir tarafından kuruldu
Yeni Adana gazetesi, 25 Aralık 1918’de başladığı yayın hayatına “Türkiye’nin en eski gazetesi Yeni Adana yayın hayatına son veriyor! Bir dönem bitiyor!” manşetiyle okurlarına duyurdu. 105 yıldır Kurtuluş Savaşı’na destek vermiş, İkinci Dünya Savaşı’nda da çıkmaya devam etmiş Yeni Adana gazetesinin yayın hayatına son vermesindeki neden ise yükselen maaşlar ile artan kağıt ve matbaa giderleri oldu. Birinci Dünya Savaşı sonrası Çukurova’nın düşman işgaline uğramasının ardından öğretmen okulunu bitiren Ahmet Remzi Yüregir’in Adana’da o dönem Yıldırım Orduları Komutanı Mustafa Kemal Paşa ile tanıştıktan sonra Milli Mücadele’ye destek için kurduğu Yeni Adana, 31 Temmuz tarihli son sayısında kapanış gerekçeleri şu şekilde yer aldı: “Bugün gelinen noktada yerel basının yaşam mücadelesi verdiği, hayatta kalma çabasından Yeni Adana da nasibini almıştır. Yüregir ailesi olarak gazetemizin maddi manevi olarak yayını sürdürme çabasının artık mümkün olmadığını görmekteyiz.” Gazetenin kapanış sürecini ve etkilerini gazetenin imtiyaz sahibi Çetin Remzi Yüregir'in kızı, akademisyen Doç. Dr. Oya Yüregir 24 Saat’e anlattı.
Her yıl kriz yaşanırdı
Yeni Adana'nın 104. kuruluş yıldönümünde konuşan Oya Yüregir
Yerel gazetelerin uzun süredir gelirlerinin kısıtlı olmasına rağmen giderlerinin arttığını belirten Oya Yüregir, “Gazete yerel olsa da belirli sayıda eleman çalıştırılması gerekiyor. Ücretlerde, kağıt ve matbaa maliyetlerindeki artış artık öyle bir noktaya geldi ki aile ve gazete olarak bu kararı almak durumunda kaldık. Zira yıllardır kar gözetmeden hatta maddi anlamda ekside olarak bu gazeteyi yaşatmaya çalışıyorduk. Bunun için geçmişte ailemizin kimi mülklerini de satmak durumunda kalmıştık. Kurtuluş Savaşı başlamadan önce yayın hayatına başlamış, Atatürk düşünce ve hedeflerini kendisine amaç edinen ve bu yoldan da hiç ayrılmayan bir gazeteydik” şeklinde konuştu. Yayınlandığı dönemde her yıl gazete içinde bir ekonomik kriz yaşandığını vurgulayan Yüregir, “O yılı kurtaracak birtakım destekler sağlanır ve yola devam edilirdi. Bu durum çocukluğumdan beri böyle devam etti. Bu duruma dijitalleşmenin artmasıyla yerel basına olan ilginin azalması söz konusu oldu. Kapatılma kararını ilk olarak babam Remzi Bey aldı” dedi.
"İnternetten devam edeceğiz"
Çukurova Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği bölümünde öğretim görevlisi olan Yüregir, babasının işlerini vekaleten yürüttüğünü belirterek gazete ile bağını şu şekilde anlattı: “Çocukken de hatırlarım babam akşam geç saatlerde eve gelirdi. Babam da bizlerin bu yükü omuzlamasını istememişti. Bu anlamda oldukça meşakkatli bir iş gazetecilik. Babam da bu şekilde devam edemeyeceğimiz kararını aldı. Fakat haber sitesi olarak devam edeceğiz. 40 kişilik bir yazar grubu var. Bütün bu yazarlarla birlikte Yeni Adana’yı en azından internet sitesi üzerinden devam ettireceğiz. Çünkü Yeni Adana’nın basılı halindeki ruhunu korumak Yüregir ailesi olarak birinci önceliğimiz. Gazetenin internet üzerinden devam etmesi için de etkileşim ve tıklanma sayısı oldukça önem taşıyor.”
"Çok saygın bir gazeteydi"
Meslek hayatına 1952'de başlayan Oktay Ekşi de Yeni Adana'da çalıştı[/caption] Her hafta pazartesi günü bir sayfasını kültür, sanat ve edebiyata ayıran Yeni Adana, bu geleneği sayesinde birçok yazar ve şairi de sanat dünyasına kazandırdı. İlk hikâyesi ile ilk şiiri Yeni Adana’da yayınlanan Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın gazete için yazdığı bir şiir de bulunuyor. Oktay Akbal’ın da temsilciğini üstlendiği gazetede 1950-1960 yıllarında Ankara muhabirliğini ise Çetin Altan ve Oktay Ekşi üstleniyordu. Oktay Ekşi Yeni Adana gazetesinin Cumhuriyetin kazanımlarını destekleyen bir yayın politikası olduğunu vurgulayarak gazetenin kapanmasının sadece yerel değil ülke basını açısından da büyük bir kayıp olduğunu söyledi: Yeni Adana Milli Mücadele’nin güçlü seslerinden biriydi. Cumhuriyet kurulduktan sonra da Atatürk devrimlerine tam bağlı şekilde yoluna devam etti. Yeni Adana ile bağım ilk olarak Avukat Ziya Yergök aracılığı ile sağlandı. Gazetede 1950 yılında Ankara muhabiri olarak görev aldım. Uzun süreli olarak çalışmasam da çok saygın bir gazetede çalıştığım izlenimini edinmiştim. Çetin Altan o yıllarda Falih Rıfkı Atay’ın Dünya gazetesinin Ankara muhabiriydi. Beni de birlikte çalışmak üzere yanına çağırdı. O yıllarda Çetin Altan ustamdı. Ben de onunla çalışıyordum. Sonra öğrendim ki Yeni Adana gazetesinin Ankara muhabirliğini de üstleniyormuş. Oradan hareketle ben de Yeni Adana gazetesine muhabirlik yapmaya başladım. "Basın mahallesinin efendi çocuğuydu"
Süreyya Köle, gazetenin gönüllü ağını anlattı
“Yeni Adana gazetesi ile 20 yıllık gönül bağım var” diyen yazar Süreyya Köle, gazetenin yaşaması için bir gönüllüler ağı olduğunu, bu anlamda Yeni Adana’nın sadece bir yayın organı değil bir kültüre sahip olduğunu söyledi: “Yeni Adana, herhangi bir sermaye grubuna veya güç odağına yaslanmadığı için her zaman ekonomik sorunlar içinde oldu. Aynı zamanda hiçbir siyasi partinin arka bahçesi olmadı. Ama gazetenin yaşatılması için büyük bir gönüllü ordusu vardı. Benim de yolum bu sayede Yeni Adana ile kesişti. Gazete için uzun mesailer harcadık. Tarihsel olarak da önemi büyük. Atatürk’ün gazeteyi görüp Yunus Nadi’ye örnek olarak gösterdiği bir gazete. Cumhuriyet gazetesi de bu şekilde ortaya çıktı. Kurtuluş Savaşı yıllarında tren vagonunda çıkarılan Cumhuriyet kazanımlarına destek vermiş bir gazete söz konusuydu. Yeni Adana gazetesi, basın mahallesinin efendi çocuğuydu. Çünkü gazetecilik adı altında tehdit, şantaj ve saldırı yapanların yanında herkesin saygınlıkla andığı, sadece haber vermeyi amaçlayan bir gazeteydi.”