Dünya

İsrail-Filistin çatışmaları 12. gününe girdi: Biden İsrail'de

İsrail-Filistin arasındaki çatışmalar 12. gününde şiddetle devam ediyor. İsrail, dün akşam saatlerinde Gazze'deki bir hastaneyi vurdu. Saldırıda en az 500 kişi yaşamını yitirdiği belirtilirken Filistin'de 3 günlük yas ilan edildi. Filistin Dışişleri Bakanlığı, saldırıyı 'savaş suçu' olarak nitelendirdi. Saldırının yankıları tüm dünyada sürüyor.

Abone Ol

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın 7 Ekim sabahı 'Aksa Tufanı' adıyla kapsamlı saldırı başlatmasının ardından Filistinli gruplar ile İsrail arasındaki çatışmalar 12. gününde sürerken İsrail, Gazze'ye yönelik saldırılarının şiddetini artırdı.

3 bin 300 kişi yaşamını yitirdi

Sağlık Bakanı Mey Keyle, Ramallah'ta düzenlediği basın toplantısında, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik 7 Ekim'den bu yana düzenlediği saldırıların bilançosuna ilişkin bilgi verdi.

İsrail'in hava saldırılarının devam etmesinin yanı sıra Gazze Şeridi'ndeki "feci insani durum" nedeniyle verilerin ancak yaklaşık olarak açıklanabildiğini anlatan Keyle, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nde hayatını kaybedenlerin sayısının en az 3 bin 300'ü aştığını, yaralı sayısının ise 13 binin üzerine çıktığını bildirdi.

3 gün yas ilan edildi

İsrail'in Gazze'deki El-Ehli Baptist Hastanesi'ni bombalamasının yankıları da sürüyor. Birçok ülkede İsrail'e tepki büyürken protestolar da devam ediyor. Filistin Sağlık Bakanlığı, hava saldırısında en az 500 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın İsrail'in hastaneye düzenlediği saldırı nedeniyle 3 gün yas ilan ettiği belirtildi.

“Hastane katliamı”

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Eşref el-Kudra, El-Ehli Baptist Hastanesi'ne yapılan İsrail saldırısını 'katliam' olarak nitelendirdi. "Baptist Hastanesi katliamı benzersiz ve tarif edilemez" değerlendirmesini yapan Kudra, hastanede saldırıya maruz kalanların durumunu şu ifadelerle aktardı:

"Kurbanların çoğu, çocuklar ve kadınlardı"

"Yüzlerce kurban hastaneye ulaştı ve acil yardım ekipleri halen ceset parçalarını çıkarmaya çalışıyor. Kurbanların çoğu, çocuklar ve kadınlardı. Kurbanların bir kısmı kafaları kopuk, parçalanmış vücutları ve iç organları dışarı çıkmış şekilde geldi."

Kudra, kurbanların ve yaralıların sayısının, sağlık ekiplerinin ve ambulansların kapasitesini aştığına dikkati çekerek, "Doktorlar yerde ve koridorlarda anestezi olmaksızın ameliyatlar yapıyordu" dedi.

"Tedavi imkanları tükeniyor, birkaç saat kaldı"

Çok sayıda kişinin halen ameliyat olmayı beklediğini aktaran Kudra, sağlık ekiplerinin yoğun bakımdaki diğer kişilerin hayatını kurtarmaya çalıştığına dikkati çekti.

Kudra, Gazze'de sağlık imkanlarının tükenmek üzere olduğunu "Tedavi imkanlarının fiilen tükendiğini ilan etmeye birkaç saat kaldı" ifadeleriyle dile getirdi.

Filistin Dışişleri Bakanlığı, saldırıyı 'savaş suçu' olarak nitelendirdi. Hamas ise 'Bu bir soykırımdır' ifadesini kullandı.

Ürdün dörtlü zirveyi iptal etti

Ürdün, başkent Amman'da bugün Kral Abdullah, Biden, Sisi ve Abbas arasında yapılması planlanan dörtlü zirveyi iptal ettiği duyurdu.

Hizbullah yeni cephe açmaya hazırlanıyor

Hamas'ın Lübnan'daki Siyasi Büro Başkanı ikinci bir cephe ihtimalini gündeme getirerek Hizbullah'ın 'büyük bir savaşa hazırlandığını' söyledi. Hamas'ın Lübnan'daki temsilcilerinden Ahmed Abdülhadi'nin Politico'da bir söyleşisi yayımlandı.

Hamas'ın Beyrut'taki Siyasi Bürosu Başkanı Ahmed Abdülhadi, Gazze merkezli Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e karşı düzenlediği ve bin 400'den fazla kişinin ölümüne yol açan saldırılar konusunda müttefiki Hizbullah'a önceden herhangi bir haber vermediklerini ifade etti. Ancak buna rağmen Hamas ve Hizbullah arasında sürekli bir işbirliği olduğunu belirten Abdülhadi, Hizbullah'ın kuzeyde İsrail'e karşı 'büyük bir savaşa hazırlandığını', Hamas'ın ise İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun Filistinlileri Gazze'den çıkarma 'hayalini' suya düşüreceğini vurguladı.

Hamas ile Hizbullah arasında tam bir işbirliği olduğunu vurgulayan Abdülhadi, açıklamasında şu cümleye yer verdi:

“Hizbullah'la çok güçlü ilişkilerimiz var. İsrail'e saldırı öncesinde de sonrasında da Hizbullah'la işbirliği yapıyorduk, şimdi de tam işbirliği içindeyiz.”

İsrail'in Gazze'deki kara saldırısını Hizbullah'ı tamamen çatışmanın içine çekebilecek temel tetikleyicilerden biri olarak tanımlayan Abdülhadi, buna ilişkin yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:

“Hizbullah, savaşa girmemesine yönelik tehditlere aldırış etmeyecek; savaşın dışında kalması yönündeki uyarıları görmezden gelecektir. Hizbullah'ın savaşa girmek isteyip istemeyeceği İsrail'in cürretine ve sahadaki olaylara, bilhassa da İsrail'in Gazze'ye karadan girme teşebbüsüne bağlı olacaktır.”

Abdülhadi, İsrail-Lübnan sınırında meydana gelen çatışmalara işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

“Hizbullah eli-kolu bağlı bir şekilde oturmayacağını gösterdi ve bunun kanıtı da Hizbullah'ın tamamen kendi inisiyatifiyle Güney sınırına saldırmasıdır. Hizbullah, büyük bir savaşa hazırlandıklarını söylüyor. Hizbullah, İsraillilerin çizgiyi aşması durumunda İsrail'e tam bir saldırı başlatacağını açıkça belirtti.”

Abdülhadi, Hizbullah'ın sınır çatışmalarında zaten savaşmaktan çekinmediğini gösterdiğinin de altını çizdi.

Hamas, rehineler konusunda müzakerelere açık

Rehineler konusunda da konuşan Abdülhadi, Hamas'ın karşılığında bir şey alması koşuluyla İsrailli esirlerle ilgili müzakerelere kapıyı kapatmadığını söyledi.

Hamas'ın üçüncü taraf ülkelerle nasıl müzakere edileceği hususunu değerlendirdiğini söyleyen Abdülhadi açıklamalarında, "Esirlerin bir kısmını serbest bırakırsak İsrail Gazze'de insanları öldürmekten vazgeçer mi? Hiç sanmıyorum" dedi ve esirlerin serbest bırakılması için İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ve kuşatmasına son vermesi gerektiğini vurguladı.

Esir alınan İsrail askerleri konusuna da değinen Abdülhadi, esir İsrail askerlerinin müzakere masasında değil ancak savaş bittikten sonra mevzu bahis edileceğini ve İsrail hapishanelerinde tutulan 6 bin Filistinlinin serbest bırakılması şartına bağlı olarak durumu değerlendireceklerini ifade etti.

"Hamas'ın saldırmaktan başka çaresi yoktu"

Abdülhadi, Hamas'ın saldırmaktan başka çaresi olmadığını ifade ederek, "İsrail hükümeti Filistin davasını tasfiye etmeye çalışıyordu ve bu nedenle harekete geçmek zorundaydık. Bu nedenle saldırı gerçekleşti ve şimdi düşmana karşı durumu tersine çevirerek Filistin davası için yeni bir dönem başlattı" dedi.

Hizbullah ile Hamas arasındaki yakın işbirliğine işaret eden Abdülhadi, 7 Ekim saldırısının yalnızca Hamas'ın işi olduğunu not düşerek sözlerini, "Bu operasyon El Kassam Tugayları Hamas'ın askeri kanadı tarafından organize edildi ve daha sonra diğer Filistinli örgütler bu operasyona katıldı. Bu operasyon gerek planlaması gerekse de icrası bakımından tamamen Filistinlilere ait bir operasyondu. Sadık müttefiklerimiz bile ne olacağını bilmiyordu" cümleleriyle sonlandırdı.

“Amaç, Hamas ile mücadele değil”

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah el Sisi, İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırıların gerçekte Hamas'la mücadele amacı taşımadığını, Filistinlileri yerinden etmeye yönelik olduğunu vurguladı. İsrail'e Filistinlileri Sina Yarımadası'na itme girişimi konusunda uyardı.

Kahire'de Almanya Başbakanı Olaf Scholz'la düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Sisi, "Gazze'de yaşananlar, Hamas karşıtı bir askeri operasyon değil, Gazze Şeridi sakinlerinin yerinden edilmesidir. Filistinlileri Sina bölgesine taşıma girişimi, Mısır'ın İsrail karşıtı çatışmaya çekilmesi anlamına gelecek" dedi.

"Durum kontrolden çıkabilir"

Sina Yarımadası'nın İsrail-Filistin çatışmasındaki tarafların askeri operasyonlar yürüttüğü bir bölge haline gelmesine izin vermeyeceğinin altını çizen Sisi, Filistin topraklarındaki askeri operasyonların sürmesinin durumun kontrolden çıkmasına yol açabileceği uyarısında da bulundu.

Mısır'ın çatışmanın başından bu yana Refah sınır kapısını kapatmadığını da belirten Sisi, "Ancak İsrail'in sınır kapısının Filistin tarafına düzenlediği çok sayıdaki bombardıman, sınır kapısının çalışmasına engel oldu" ifadelerini kullandı.

Sisi, Gazze'ye insani yardım sağlanması gerektiğini de vurguladı.

Ürdün ve Mısır sığınmacı kabul etmeyeceklerini açıklamıştı

Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile Berlin'deki görüşmelerinin ardından düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Ürdün Kralı, burada yaptığı açıklamasında, “Sadece Ürdün adına değil, Mısır'daki kardeşlerimiz adına da konuşuyorum. Ne Ürdün ne de Mısır sığınmacıları kabul edemeyecek. Gazze Şeridi ve Batı Şeria’daki bu durumun, Filistin topraklarında çözülmesi gereken insani boyutları var” diye vurguladı.