Erol Ünal KARABIYIK Ankara’da yapılan Voleybol Milletler Ligi finalleri, Türk sporunun en başarılı branşı olan voleybolda da “Nerede hata yaptık?” sorusuna cevap arama zamanının geldiğini ortaya koydu. Aslında sinyaller Tokyo Olimpiyatlarında gelmişti. *** Öncelikle, elde edilen sonucu, beklentilerin altında da olsa, yücelterek algı yönetimine yönelmekten vaz geçmeli; gerçeklerle yüzleşmeli, objektif değerlendirmeler yapmalıyız. Aksi halde problemi belirleyemez, kendimizi kandırırız. Görmediğimiz ya da görmezden geldiğimiz problem yok olmaz, büyüyerek çözümü çok daha zor bir hal alır. *** Vakit geçirmeden 2024 Paris Olimpiyatları, hatta 2028 Los Angeles Olimpiyatları için planlamalarımızı, çalışmalarımızı başlatmalıyız. Buna başlarken de öncelikle hedefimizi, hangi sonucun bizim için başarı olacağını teknik kadro ve yönetim olarak belirlemeliyiz. İlk olarak 2012’de katıldığımız olimpiyat oyunlarında, bundan sonra, madalya dışında bir hedef asla kabul edilemez; başarısızlıktır. *** Paris’e 2 yıl, Los Angeles’e 6 yıl kaldı. 35 yaşındaki kaptan Eda, 34 yaşındaki Meryem Boz, 31 yaşındaki libero Simge Aköz’ün Los Angeles’e kadar 6’şar yaş daha alacağını unutmamalıyız. Son yıllarda milli takımımıza çok önemli katkıları olan bu sporcuların hatta 25’li yaşlardaki Hande, Meliha ve yaş ya da spor yaralanması sonucu verimi düşeceklerin yerine yenilerinin yetişmesi için gerekli tedbirleri almalı, düzenlemeleri yapmalıyız. *** Olimpik sporcunun sadece antrenmanla yetiştirilemeyeceğini, kaliteli antrenmanın yanında teknik, taktik, fizik ve mental açıdan zorlu müsabakalara katılmasının da şart olduğunu kabul etmeliyiz. Bunun için; federasyon başkanı olduğumuz dönemde, firmalarının, kulüplerinin piarını kısa yoldan yapmak isteyen bazı sponsor ve kulüp yöneticilerinin, bakana, hatta daha üst düzeye taşıdıkları yabancı oyuncu sayısının 4’e çıkarılması taleplerini geri çevirip oyundaki yabancı sayısını kademeli olarak 2’ye düşürdüğümüz, bizden sonra bozulan uygulamaya yeniden dönmeliyiz. Denk güçlerin yer aldığı takımlardan oluşan lig yapısını oluşturmak için, başkan olduğumuzda, 18’den 12’ye düşürdüğümüz; son yıllarda yeniden artırılan takım sayısını 12’ye düşürmeliyiz. *** Unutmayalım ki; çok takım ve çok yabancı oyucuya yer verilen bir lig, bizim değil uluslararası arenadaki rakiplerimizin işine yarar; bir de menajerlerin…