İSTANBUL (AA) - Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Türkiye Yüzyılı'nda imalat sanayimizi daha rekabetçi ve yenilikçi yapıya kavuşturarak Türkiye'yi küresel düzeyde ileri teknoloji üretim merkezi haline getireceğiz." dedi.
Uluslararası Yatırımcılar Derneğinin (YASED) düzenlediği 43. Olağan Genel Kurulu Toplantısı'nda konuşan Kacır, küresel şirketlerin Asya merkezli tedarik zincirlerine alternatif arayışı içerisinde olduğu, nearshoring ve friendshoring kavramlarının yükselişte olduğu bir dönemde ihracatta elde ettikleri 255,8 milyar dolarlık tarihi rekorda, Türkiye’nin coğrafi konumu, nitelikli insan kaynağı, güçlü üretim lojistik altyapısı ile yatırımcıların ihtiyaçlarına başarılı cevap verdiğinin tescili niteliğinde olduğunu söyledi.
Kacır, Türkiye Yüzyılı'nda imalat sanayisini daha rekabetçi ve yenilikçi yapıya kavuşturarak Türkiye'yi küresel düzeyde ileri teknoloji üretim merkezi haline getireceklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Küresel değer zincirindeki rolümüzü perçinleyeceğiz. Sizlerin de yakından bildiği üzere Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte AR-GE, yatırım ve üretim teşvikleri Bakanlığımız çatısı altında toplandı. Destek mekanizmalarımızı AR-GE’den seri üretime bütüncül bakış açısıyla kurgulama imkanına kavuştuk. İşte bu yaklaşımla katma değerli üretimi artıracak, cari açığı azaltacak projeleri desteklemek üzere hayata geçirdiğimiz Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı'nı sürdürüyoruz. Makine, mobilite, üretimde yapısal dönüşüm, sağlık ve kimya ile dijital dönüşüm alanlarında desteklediğimiz, orta yüksek ve yüksek teknoloji odaklı 103 milyar lira yatırım tutarında 182 proje ile cari açığın kapanmasına yılda 7 milyar dolar katkı sunacağız.
Önümüzdeki dönem yatırım teşvik sistemimizi revize ederek, büyük ölçekli yatırımlarla arz güvenliğini sağlayacağız. İlk kez Togg’da hayata geçirdiğimiz yeni nesil sanayi politikamızı yaygınlaştırarak, 5G teknolojilerinden uçan akıllı mobilite sistemlerine, bataryadan çip teknolojilerine, güneş panellerinden rüzgar türbinlerinden, güneş panellerine biyoteknolojik ilaçlardan yeni nesil uydu teknolojilerine, hızlı trenlere birçok alanda büyük atılımlar gerçekleştireceğiz."
Kacır, küresel tedarik zinciri krizi ve Kovid-19 salgınının neden olduğu kırılmaların henüz atlatılamadığını dile getirerek, Rusya-Ukrayna Savaşı başta olmak üzere Türkiye'nin yakın coğrafyasında baş gösteren krizlerin tüm dünyada enerji ve ham madde arzında yeni arayışları beraberinde getirdiğini belirtti.
Küresel krizlerden kaynaklanan bu sınamalar ve geçen yıl 6 Şubat’ta yaşanılan iki büyük deprem felaketi karşısında Türkiye ekonomisinin 2023 yılında başarılı bir sınav verdiğini ifade eden Kacır, "14 çeyreklik kesintisiz büyümesini devam ettirdi. OECD üye ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ikinci, G20 üye ülkeleri arasında ise üçüncü ekonomi olduk. Gayri Safi Yurt İçi Hasılamız ilk defa 1 triyon dolar barajını aştı, rekor kırdı." dedi.
- "Yüksek teknolojiye yönelik yatırımları artıracağız"
Bakan Kacır, yüksek teknolojiye yönelik yatırımları artırarak, cari açığın azaltılması ve fiyat istikrarının sağlanması hedefine hep birlikte daha fazla katkı vereceklerini kaydetti.
Yatırım teşviklerinde yeni yaklaşımın ilk örneği olarak da teknolojik ve stratejik yatırımlara odaklanan Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi (YTAK) programını TCMB ile hayata geçirdiklerini anımsatan Kacır, "Yatırımcılarımızın uzun vadeli ve uygun koşullarda yatırım kredisine erişimini kolaylaştıran bu programla Türkiye’nin uluslararası rekabet gücünü artırıyor, milli ekonomimizin yükselişini destekliyoruz." şeklinde konuştu.
Kacır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde ortaya koyulan 12. Kalkınma Planı’nın 5 ana ekseninden biri olan yeşil ve dijital dönüşümle rekabetçi üretim Milli Teknoloji Hamlesi hedefi doğrultusunda Türkiye'yi yüksek teknolojili ve katma değerli üretimin adresi haline getirirken, toplumsal seferberlik ruhuyla yeşil ve dijital dönüşüm altyapısını güçlendirdiklerini anlattı.
Avrupa Yeşil Mutabakatı ve sınırda karbon düzenlemesi uygulamalarının etkilerini en aza indirmek üzere milli teşvik ve finansman mekanizmalarını hayata geçirdikleri gibi uluslararası finans kuruluşlarıyla da iş birliklerini artırdıklarını kaydeden Kacır, "Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasının katkılarıyla çelik, alüminyum, çimento ve gübre sektörleri için karbonsuzlaşma yol haritaları hazırladık. Bu sektörlerde alternatif teknolojilerin uygulanabilirliğini, beklenen emisyon düşüşlerini, gerekli yatırımların boyutlarını ve uygulanacak politikaları tespit ettik." diye konuştu.
- "Türkiye Yeşil Sanayi Projesi'ni geçen aylarda devreye aldık"
Kacır, sektörel yol haritalarını geliştirerek, geleceğe yönelik perspektif koydukları ve yeni organize sanayi bölgelerinin, yeşil organize sanayi bölgelerine dönüşümünü hızlandırmak amacıyla Dünya Bankası destekli Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi’ni hayata geçirdiklerinin altını çizdi.
Yine Dünya Bankası iş birliğinde hayata geçirdikleri ve yeşil dönüşüm alanında şimdiye kadar gerçekleştirdikleri en kapsamlı ve en yüksek bütçeli programı olan Türkiye Yeşil Sanayi Projesi'ni geçen aylarda devreye aldıklarını belirten Kacır, dijital dönüşümü hızlandırdıklarını, dijital ekonomiyi büyüttüklerini açıkladı.
Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sayılarını 14’e çıkaracağımız model fabrikalarımızla firmalarımızın rekabet gücünü yükseltiyoruz. Başta KOBİ'lerimiz olmak üzere firmalarımızın dijital dönüşümüne yönelik desteklerimizi güçlendirmek amacıyla, 8 milyar avro üzerinde bütçeli Dijital Avrupa Programı’na katıldık. KOBİ’lerimiz program kapsamında Avrupa çapında kurulacak altyapılara erişebilecekleri gibi, programın bir bileşeni olarak ülkemizde kurulumu tamamlanacağımız Avrupa Dijital İnovasyon Merkezlerinden, yatırım öncesi test, yatırımcı bulma desteği gibi hizmetlerden faydalanabiliyor olacaklar.
Önümüzdeki dönemde hayata geçireceğimiz Dijital Dönüşüm ve Yeşil Dönüşüm destek programlarıyla da yeşil ve dijital dönüşüm yatırımlarını öncelikli olarak destekleyeceğiz. Son 22 yılda inşa edilen siyasi istikrar, genç, yetenekli ve rekabetçi iş gücü, modern teşvik sistemi ve iş yapma kolaylığı sağlayan mevzuat altyapısı ile Türkiye uluslararası yatırımcıların sağlam ve dayanıklı yatırım ortağı olmaya devam ediyor. Oluşturduğumuz yatırım iklimiyle Türkiye son 22 yılda doğrudan yabancı yatırım performansını iyileştirmenin yanında dünyadaki rakiplerinden pozitif olarak ayrıştı."
- "İş ortamını iyileştiren yapısal reformları en üst düzey kararlılıkla gerçekleştiriyoruz"
Doğrudan yabancı yatırımların ülkenin rekabet gücü kazanmasında, istihdamı artırmasında ve AR-GE ekosisteminin beslenmesinde kritik rol üstlendiği bilinciyle yatırımcılarla iş birliği içerisinde hareket etmeyi sürdürdüklerini dile getiren Kacır, "Bürokrasiyi azaltan ve iş ortamını iyileştiren yapısal reformları en üst düzey kararlılıkla gerçekleştiriyoruz. Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Koordinasyon Kurulu (YOİKK) bünyesine yürüttüğümüz çalışmalarla da şeffaf ve daha öngörülebilir bir yatırım ortamı sunuyoruz. Türkiye'nin güvenli liman olduğunu tüm dünyaya her adımımızda kanıtlıyoruz." diye konuştu.
Bakan Kacır, geçen günlerde yayımladıkları 57 maddelik YOİKK Eylem Planı ile özellikle yatırımcıların karşılaştıkları sorunları çözmeye ve iş yapma ortamını daha da iyileştirmeye yönelik adımlar atmaya odaklandıklarını ifade ederek, "Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nun (KVKK) Avrupa Birliği’nin Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR) ile uyumlaştırılmasına yönelik kanun değişikliği taslağı yüce meclisimiz tarafından onaylandı. Veri transferine ilişkin mevzuat hükümlerimizi AB normlarıyla uyumlu hale getirerek ülkemizde dijital ekonominin ivme kazanmasında önemli bir eşiği de aşmış olduk. Önümüzdeki dönemde hayata geçireceğimiz düzenlemelerle, uluslararası veri aktarımına ilişkin ulusal politikaları ülkemiz menfaatleri doğrultusunda ticareti destekleyici çerçeveye oturtacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Kacır, hedef odaklı ve seçici yatırım finansmanı sağlanması, girişimcilik ekosisteminin desteklenmesi, 5G ve fiber iletişim altyapısının yaygınlaştırılması, lojistik bağlantıların geliştirilmesi, emisyon ticaret sistemi ve karbon düzenlemesi başlıklarında atacakları adımlarla Türkiye'yi dünyanın sayılı tedarik ve inovasyon merkezlerinden biri haline getireceklerini de sözlerine ekledi.