Ekonomi

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır MEF TEKMER'in açılışında konuştu:

- "Yapay zeka, nesnelerin interneti, büyük veri ve bulut bilişim gibi yenilikçi ve ama aynı zamanda yıkıcı teknolojiler, sosyal hayattan iş süreçlerine, üretim modellerinden tüketici davranışlarına kadar her alanda radikal dönüşümlere neden oluyor" - "Sayıları 28’e ulaşan ön kuluçka, kuluçka ve kuluçka sonrası aşaması girişimlere sadece fiziki alan taşımakla kalmayan TEKMER'ler, aynı zamanda belirli dikeylerde yeşerme aşamasındaki teknoloji firmalarını kümelenme anlayışıyla bir araya getirerek girişimlerin hızlı büyümesi ve ticarileşmesindeki ihtiyaçlarını adresleyen bir bakış açısına sahip"

Abone Ol

İSTANBUL (AA) - Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Yapay zeka, nesnelerin interneti, büyük veri ve bulut bilişim gibi yenilikçi ve ama aynı zamanda yıkıcı teknolojiler, sosyal hayattan iş süreçlerine, üretim modellerinden tüketici davranışlarına kadar her alanda radikal dönüşümlere neden oluyor." dedi.

Kacır, MEF Teknoloji Geliştirme Merkezi'nin (TEKMER) açılışında yaptığı konuşmada, bilgi ve üretimin buluştuğu, yenilikçi fikirlerin ürüne dönüştüğü Teknoloji Geliştirme Merkezilerine bir yenisini daha eklemekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

"İstanbul ve Türk iş dünyasının kalbinde teknoloji tabanlı başarılı girişimlerin yuvası olacağını ümit ettiğimiz “MEF TEKMER”in teknoloji girişimciliği ekosistemimiz için hayırlı olmasını diliyorum." diyen Kacır, dünyanın tarihinin en güçlü teknoloji devrimlerinden birine şahitlik ettiğini vurguladı.

Kacır, "Yapay zeka, nesnelerin interneti, büyük veri ve bulut bilişim gibi yenilikçi ve ama aynı zamanda yıkıcı teknolojiler; sosyal hayattan iş süreçlerine, üretim modellerinden tüketici davranışlarına kadar her alanda radikal dönüşümlere neden oluyor. Bu yeni teknolojik düzende, sürdürülebilir başarı ve rekabet avantajı elde etmemizde güçlü üretim altyapıları ile birlikte özgün ve yenilikçi çözümler üretme kabiliyetine sahip teknoloji ve inovasyon ekosistemimiz anahtar rol üstleniyor. Türkiye olarak bu yeni dünya düzenini, ülkemizin rekabetçiliğinin yükselişi ve millî teknoloji vizyonumuz ışığında 'Tam Bağımsız Türkiye'nin inşası yolunda bir fırsat olarak addediyoruz." diye konuştu.

Bu anlayışla, Türkiye'nin küresel rekabet gücünü artıracak, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı temin edecek projeleri hayata geçirdiklerini belirten Kacır, şunları kaydetti:

"Gençlerimizin, araştırmacılarımızın, girişimcilerimizin parlak fikirlerinin iş modellerine, girişimlere dönüşmesi adına teknoloji ve inovasyon ekosistemi ile etkileşimlerini güçlendirecek adımları atıyoruz. Teknolojide paradigma değişimlerine doğru zamanda odaklanarak yüksek teknoloji ve katma değer üreten öncü Türkiye’yi girişimcilerimizle birlikte inşa ediyoruz. Bu anlayışın işaret fişeğini savunma sanayinde yaktık. Gerçekleştirdiğimiz ürün, sistem, alt sistem çekirdek teknoloji bazındaki yerlileşme çalışmalarıyla savunma sanayiinde yerlilik oranımızı yüzde 20'den yüzde 80’lere çıkardık. Bugün Türkiye’nin millî ve özgün İHA’ları, dünyada savaş paradigmasını ve jeopolitik dengeleri değiştirici unsurlar olarak tanımlanıyor. Şimdi bu anlayışı sivil alanlara yaygınlaştırıyoruz."

Bakan Kacır, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, girişimcilik ekosistemini büyüterek Türkiye'nin teknoloji üretme ve geliştirme altyapısını kuvvetlendirmeyi, muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma yolculuğunda bir reçete olarak değerlendirdiklerini belirtti.

AR-GE teşviklerinden teknopark uygulamalarına, TÜBİTAK desteklerinden KOSGEB programlarına ve girişim sermayesi fonlarına kadar pek çok uygulama ve düzenleme ile yeni teknoloji girişimlerinin Türkiye'de yeşermesi ve ölçeklenmesi için gayret ettiklerini ifade eden Kacır, "Girişimcilik ekosisteminin tüm paydaşları arasında iş birliğini ve sinerjiyi artıran çalışma modeliyle ekosistemimiz için önemli kazanımlara imza attık. Ulusal Teknoloji Girişimciliği Stratejimizin ana uygulamalarından biri olan Turcorn 100 Programı'yla erken aşamayı başarıyla geçtik." diye konuştu.

-"Türkiye’nin en büyük teknoparkını İstanbul'da kuruyoruz"

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, Atatürk Havalimanı terminalini "Terminal İstanbul" projesiyle dünyanın en büyük teknoloji ve girişimcilik merkezi haline getirdiklerini anımsatarak, "Binlerce teknoloji firması ve girişimine hizmet edecek, her yıl yüzlerce etkinlik düzenleyecek kapasiteye sahip Türkiye’nin en büyük teknoparkını İstanbul'da kuruyoruz." dedi.

Teknoloji girişimlerin çalışanlarına hisse opsiyonu sunabilmelerinin önünü açan ve bu uygulamaya vergi avantajı sağlayan yasal altyapıyı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) kararıyla kanunlaştırdıklarını belirten Kacır, "Girişim sermayesi fonlarına yurt dışından kaynak girişini hızlandırmak için, fonların uluslararası yatırım yapmalarına esneklik sağlıyoruz. Tek bir satır mevzuat düzenlemesi yapmadan, sadece Bakanlıklar arasında iş birliği ve koordinasyonu güçlendirerek üst düzey yetkinliklere sahip kişilerin Türkiye'de çalışma izin sürecini 6 aydan iki haftaya düşüren Yetenek Transfer Programı’nı geçen yıl gerçekleştirdik." açıklamasında bulundu.

Atılan inovasyon dostu adımların neticesinde milyar dolar değerlemeye ulaşan teknoloji girişimi bulunmayan Türkiye'nin 7 Turcorn’a ev sahipliği yaptığını hatırlatan Kacır, Türkiye'nin, teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif edildiğini, Türkiye ekosisteminin elde ettiği başarının aslında gelecek başarıların sadece işaret fişeği olduğunu belirtti.

Türkiye'nin yüzlerce Turcorn olma potansiyeline sahip teknoloji girişimciliğine ev sahipliği yaptığını kaydeden Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hedefimiz 2030’a dek 100 bin teknoloji girişiminin ülkemizden doğması ve aralarından en az 100 girişimin milyar dolar değeri aşarak unicorn, bizim tarifimizle Turcorn olması. Turcorn'larımızdan yüzlerce binlerce yeni girişim doğmaya devam edecek. Bugüne kadarki 7 Turcorn'umuzun kendisi aslında adeta bir kuluçka merkezine dönüştü ve bu Turcorn'larımızdan yüzlerce yeni teknoloji girişimi doğdu. Özel sektörümüzün imkânlarının ve dinamizminin, üniversitelerimizin akademik bilgi birikiminin girişimcilik ekosistemimizin büyümesi adına harekete geçirilmesine imkan tanıyacak farklı ara yüzlerin oluşturulması, Türkiye’yi küresel teknoloji geliştirme merkezi haline getirme vizyonumuzun önemli bir bileşenidir. Kuşkusuz bu modelin önemli unsurlarından biri, pazara açılma ve ölçeklenme sürecinde kuluçka aşamasındaki girişimlerin tüm ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde kurgulanan Teknoloji Geliştirme Merkezleridir."

- "MEF TEKMER yapay zeka, genişletilmiş gerçeklik ve yazılım alanlarında fikirlerin girişimlere dönüşmelerini hızlandıracak"

Bakan Kacır, sayıları 28’e ulaşan ön kuluçka, kuluçka ve kuluçka sonrası aşaması girişimlere sadece fiziki alan taşımakla kalmayan TEKMER'lerin, aynı zamanda belirli dikeylerde yeşerme aşamasındaki teknoloji firmalarını kümelenme anlayışıyla bir araya getirerek girişimlerin hızlı büyümesi ve ticarileşmesindeki ihtiyaçlarını adresleyen bir bakış açısına sahip olduğunun altını çizdi.

İstanbul’un girişimcilik ekosistemindeki yeni başarılarına katkı sunacak MEF TEKMER’le de özellikle yenilikçi teknolojilerin öncüsü yapay zeka, genişletilmiş gerçeklik ve yazılım alanlarında fikirlerin girişimlere dönüşmelerini hızlandıracaklarını kaydeden Kacır, "Üniversite ve girişimcilik ekosisteminin iş birliğine güçlü bir örnek olmasını ümit ettiğimiz “MEF TEKMER”in, yenilikçi projelerin hayata geçirilebileceği bir ekosistem sunacağına ve teknolojik bilgi üretimini yükselteceğine yürekten inanıyorum. Bu vesileyle, TEKMER’imizi ekosistemimize kazandırılmasında öncülük eden MEF Üniversitesi’ni tebrik ediyorum." diye konuştu.

İstanbul Valisi Davut Gül ise yüksek teknolojili, yüksek katma değerli ürünler üretmenin önemine değinerek, "Sadece sanayicinin elinde para var, sermaye var. Hadi niyet ettim yüksek teknoloji ürünleri üretmeyle olmuyor. İşte bugün Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mehmet Fatih Kacır liderliğinde yıllardır devam eden TEKMER'ler başta olmak üzere Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın her alanındaki destekleri ilkokullardaki deney yap atölyelerinden tutun, Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali'ndeki (TEKNOFEST) yarışmalara kadar bir ekosistemin oluşması gerekiyor." diye konuştu.