Hatay'da otomobil ile motosikletin çarpıştığı kazada 1 kişi öldü, 2 kişi yaralandı Hatay'da otomobil ile motosikletin çarpıştığı kazada 1 kişi öldü, 2 kişi yaralandı
CEMRE POLAT/ANKARA- Tarih boyunca etkileri diğer kültürlere geçerek günümüzde sanatçılara ilham olan mozaik sanatı, uygarlık tarihinde bilinen en eski sanat formlarından biri. Mozaik yapımının ilk örneklerinin 4 bin yıldan daha geriye uzandığı biliniyor. Kökeni, Mezopotamya, Mısır, Yunanistan, Roma ve Bizans'a dayanıyor. Türkiye’nin kültürel miraslarından biri olarak Gaziantep Arkeoloji Müzesinde bulunan ve Zeugma antik şehrindeki villalardan çıkarılan mozaik örnekleri, Hatay Antakya’da Roma İmparatorluğu'na ait mozaik parçaları, bu sanatın ne denli köklü olduğunu gösteriyor. Mozaik sanatının Ankara’da tanınan yüzlerinden mozaik sanatçısı ve eğitmeni Suna Poyraz Gözüm’le mozaiğin dününü ve bugününü konuştuk. Farklı materyaller kullanılarak renkli parçaların yan yana yapıştırılmasıyla yapılan resim ve desenlerden oluşan mozaiğin geçmişi çok eski çağlara kadar dayanıyor. İlk çıktığı günden bu yana kullanım alanı genişleyen mozaik, sokaklarda, havuz içlerinde, evlerin dış cephesinde ve daha birçok alanda görsel zenginliği artırıyor. Bir sanat eseri olarak tablolarda ve duvarlarda yerini alıyor. Taşların diziminin özel bir tekniğe göre uygulanması, mozaik sanatının belli bir teknik çerçevesinde yapıldığını gösteriyor. Mozaik sanatının ana malzemeleri doğal taşlar ve camdan oluşuyor. Taş, kum, tuğla, metal veya deniz kabuğu gibi çok çeşitli malzemelerden mozaik yapılabiliyor. Türkiye’nin kültürel miraslarından mozaik sanatının Ankara’da tanınan yüzlerinden mozaik sanatçısı ve eğitmeni Suna Poyraz Gözüm, 13 yıldız mozaik yapıyor. Anadolu Mozaik Sanatları Atölyesi kurucusu Gözüm, mozaik yapımının inceliklerini anlattı. Gözüm, “Anadolu coğrafyası kendi içinde bir mozaik” Mozaiğin Türkiye’de önemli bir kültürel alana sahip olduğunu söyleyen Gözüm, ülkemizde birçok yerde rastlanan mozaiklerin halen bugünkü eserlere ilham kaynağı olduğunun altını çizdi ve “Türkiye’nin neresini kazarsanız oradan bir taban mozaiği çıkıyor” dedi. Anadolu kültürünün etkilerini taşıyan eserlerden ilham aldığını aktaran Sanatçı, “Anadolu coğrafyası kendi içinde bir mozaik. Ülke olarak büyük bir çeşitliliğe sahibiz. Güneydoğu, doğu, Antakya, Hatay hasse mozaikleri… Türkiye’nin neresini kazarsanız kazın orada mutlaka taban mozaikleri görebiliyorsunuz. Milattan önce Sümer dönemine kadar uzanan bir kültür ve aynı renkler hala sergileniyor. Ege’de Efes’te, Akdeniz kıyılarında muhteşem mozaikler var. Geçmiş dönemde insanlar yaşamlarını taşlarla duvarlara döşemişler. Kültürel zenginliklerini o şekilde anlatmışlar. Türkiye’de mozaikçiler olarak hala yer taban mozaiklerinden besleniyoruz. Medeniyetleri seviyorum ve takip etmek istiyorum. Geçmişi bilmeden geleceği bilmek mümkün değil” dedi. “Mozaikle kendime ikinci bir hayat açtım” Mozaik yapmaya başladığı yıldan itibaren büyük bir sevgiyle işini yürüttüğünü aktaran Gözüm, “Mozaik sanatını belli bir süre özel sektörde çalıştıktan sonra sanata karşı geçmişten gelen sevgimle yapmaya başladım. ‘Bundan sonraki hayatımı sanata adamak istiyorum’ diye düşündüm. Kendime ikinci bir hayat açtım. Mozaik sanatını bilmiyordum, daha önce resim ve seramik üzerine çalışıyordum. O dönemde tanıştığım mozaik sanatını bana sevdiren ressam ve heykeltıraş bir hocamla çalıştım, bir gün resim bir gün mozaik derslerine girdim. Bu süreçte mozaiği daha çok sevdim” dedi. “Mozaik, sabır ve zaman sanatıdır” Mozaik yapmanın ayrıntılarından söz eden Sanatçı, mozaikte sabrın ve bilek gücünün önemine vurgu yaptı. Gözüm, “Mozaik, yakın tarihle özdeşleşen bir şey. Doğal taşı, kumu, çakılı temin ederek boyanmamış mermer, kireç taşı, kuvarslar değerli ve değersiz taşlara şekil vererek yapılıyor. Atölyemizde genellikle küçük sanatsal çalışmalar yapıyoruz. İstenen çalışmanın eskizi çiziliyor, taşların boyutlarına göre diziliyor. Mozaik, sabır ve zaman sanatı, bilek gücünü de kullanmanız gerekiyor. Türkiye’nin her yerinde inanılmaz renklerde taş çeşitliliği var. Uşak yeşili, Afyon Grisi, Bursa Pembesi, Kayseri siyahı gibi birçok renk var. İstenilen her türde figüratif, soyut çalışılabilir; cam veya kum kullanılabilir, çakıl taşları elenerek boyutlamalar yapılabilir” sözlerini aktardı. “Her sanat birbirini besler” Meslek hayatı boyunca kendini geliştirmeye devam ettiğini söyleyen Gözüm, “Mozaikle tanıştığım ilk günden beri öğrenmeye devam ediyorum” dedi. Sanatçı, mozaiğin yanında resim, seramik ve çini çalışmalarına devam ettiğini söyledi. Tüm çalışmalarının birbirini beslediğini aktaran Gözüm, “2010’da mozaik çalışmaya başladım. 2016’da Anadolu Mozaik Sanat Atölyesi’ni kurdum. İki yıl Hacettepe Üniversite’sinde misafir öğretmen olarak seçmeli mozaik dersleri verdim. Kursiyerlerle bu yıla kadar çalışmalarımız devam eti. 13 yıldır kendimi geliştiriyorum, öğrenmenin sonu yok. Resim dışında seramik ve çini dersleri aldım. Sanat, birbiriyle kaynaşan bir şey, hepsi birbirini besliyor. Mozaikle tanıştığım ilk günden beri hala öğreniyorum ve seviyorum. Atölyedeki arkadaşlarımızla aynı heyecanı paylaşıyoruz. Derslere başlayan çoğu kişi yıllarca bırakmıyor” dedi. “Mozaik Türk bayrağı çalışmamız AŞTİ’de sergilenecek” Yakın zamanda çalıştıkları bir projeden bahseden Gözüm, AŞTİ’de (Ankara Şehirlerarası Otobüs Terminali) mozaik sanatçıları ve terminaldeki yolcuların beraber oluşturduğu eserin yakın zamanda sergileneceği haberini verdi. Gözüm, “AŞTİ’de mozaikten bir Türk bayrağı yaptık. Hem sanatçılar hem de terminale gelen vatandaşlar birer taş koydular. Yakın zamanda yerine yerleştirilecek” dedi. Suna Poyraz Gözüm kimdir? Ankara doğumlu olan sanatçı, İnegöl Kız Meslek Lisesinde başladığı sanat eğitimini, yaşamı boyunca sürdürdü ve geliştirdi. Yüksek öğrenimini Hacettepe Üniversitesi, İstatistik Bölümünde tamamladı. Özel sektörde başlayan iş yaşamını yirmi yılı aşkın süre çalıştıktan sonra 2009 yılında sonlandırarak aktif olarak sanat çalışmalarına başladı. Bir yandan teorik eğitim alırken diğer yandan resim ve mozaik alanında atölye çalışmalarını sürdürdü. Ressamlar Gülbin Dilek, Oya Şentürk, Tülay Akın’dan resim eğitimi aldı. Tamamı sergilenmiş 50’ye yakın TÜYB (tuval üzerine yağlı boya) çalışması bulunuyor. 2010-2014 yılları arasında dört yıl Mozaik sanatçısı Rukiye Uçar’dan taş ve cam mozaik sanatı eğitimi aldı. 2016 yılında Anadolu Mozaik Sanatları Atölyesini kurarak Anadolu geleneksel sanatlarından mozaiğin gelecek kuşaklara aktarılmasına yönelik çalışmalarını burada sürdürüyor. Hacettepe Üniversitesi seçmeli dersler bölümünde öğretim görevlisi olarak Mozaik Sanatı dersleri verdi. “Doğanın renkleri” adlı karma öğrenci sergileri açtı. Klasik Sanatlar Vakfı bünyesinde usta öğretici olarak görev yaptı. Ankara Kalesi Emin Antik Sanat Galerisinde Osmanlı laleli stilize kalkan adlı eseriyle karma sergide yer aldı. 2018 yılında Taşların Rengi Uygarlıkların Belleği adlı ilk kişisel sergisini açtı. Mozaik Sanatı Sitesi üyesi olup çalışmaları bu sitede yayınlandı. 2010-2022 yılları arasında yirmiden fazla karma sergiye katıldı. Davetli/Jürili -Sanatı Ruhuna işleyen Kadınlar; Dünya Kadınlar Günü Uluslararası karma sergilerinde eserleri sergilendi. Çankırı Karatekin Üniversitesi, Uluslararası akademik Jürili karma büyük sergisine antik dönem çalışmasıyla katıldı. Alanında özgün bu çalışma katalogda yer aldı. Türkütopya Sanat Sergilerinden Ankara, Çeşme, Bodrum Sarı Yaz, 2021-2022 yıllarında Ankara ve Bodrum’da düzenlenen Ulusal Mozaik sanatçıları Su Temalı Mozaik Sergisi, Anadolu Uygarlıkları Türkiye Mozaik Sergisi başta olmak üzere 25’nin üzerinde karma sergiye katıldı. Çeşitli koleksiyonlarda çalışmaları bulunan ve AGSAD (Anadolu Görsel Sanatlar Derneği) Üyesi olan sanatçı, halen Hamamönü Sanat Sokağı’ndaki atölyesinde kurs ve çalışmalarını sürdürmekte.

Editör: Ahmet Ertüm