Genel

Şahin: “Türkiye arıcılığı bitmek üzere”

Abone Ol
Naz Akman/ANKARA 2023 yılında yapılacak 2023 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemeler ve 2024 Yılında Uygulanacak Sertifikalı Tohum Kullanım Desteği Resmî Gazete’de yayımlandı. Karara göre; bakanlık arıcılık kayıt sistemine kayıtlı, üretici/yetiştirici örgütlerine üye üreticilere arılı kovan başına 60 TL, üye olmayanlara 40 TL, bakanlıktan üretim izni almış damızlık ana arı üreticilerinden satın alıp kullandıkları damızlık ana arı başına 200 TL destek ödenecek. Söz konusu kararnamenin yayınlanmasıyla beraber açıklama yapan Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB), gezgin arıcılığın yapıldığı Türkiye’de uygulanacak olan desteklerin yetersiz kalacağını dolayısıyla yeterli desteğin verilmemesi durumunda Türkiye’de arıcılığın bitme noktasına geleceğini duyurdu. Gezgin arıcılar yılda 20 km yol kat ediyor Sahip olduğu yerli arı ırkı ve ekotipleriyle bal üretiminde ikinci sırada yer alan Türkiye, yüzde 92’lik üretimle dünya markası haline gelen çam balında halihazırda tescilli konumda yer alıyor. Aynı zamanda yedi arı türü ile arı ırkı çeşitliliği konusunda da Türkiye dünyada sayılı ülkelerden biri. Öte yandan Türkiye’de arıcılık faaliyetlerinin yüzde 80’i gezgincilik faaliyetiyle gerçekleştiriliyor. Her bir gezginci arıcı yılda 5-6 konaklama bölgesi değiştirerek, yılda ortalama 20 bin km yol kat ediyor. Gezgincilik yapan arıcı ayrıca gittiği her bölgede üretimin yanı sıra aynı zamanda ücretsiz olarak tarım ve hayvancılık sektörü için polinasyon hizmeti veriyor. Küresel iklim değişiklikleri nedeniyle ürüne ulaşmak için daha fazla gezgincilik yapan üretici, bu nedenle daha fazla kilometre kat ediyor. Dolayısıyla girdi maliyetlerinde en büyük kalem akaryakıt oluyor. Son dönemlerde akaryakıt, besleme, sarf malzeme, makine/ekipman ve işçilik benzeri giderlerde önemli oranda artışlar yaşandı. Yayımlanan kararname ile arıcılık faaliyetlerinin yürütülmesi için önemli bir can suyu desteği sağlanmış olacak. Ancak Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Başkanı Ziya Şahin, söz konusu desteğin gezgin arıcılık modelinin hakim olduğu ülkemiz arıcılığı için yeterli olmadığını belirtti. [caption id="attachment_443495" align="aligncenter" width="1600"] Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Başkanı Ziya Şahin[/caption] Şahin, “Arıcıların üretim için 15-20 bin km yol kat edeceğini ümit etmiyoruz” Şahin gezgin arıcıların en büyük girdisi olan mazot konusunda desteğin verilmesi gerektiğini belirterek, “Biz desteklemenin 50 ya da 60 TL olmasından ziyade arıcımızın çok rahat bir şekilde Anadolu'ya gidip üretim yapmasını ve tarıma katma değer yaratmasının peşindeyiz. Dolayısıyla son yıllarda bu kadar maliyetlerin arttığı bir konjonktürde arıcılarımızın gelecek yıllarda 15-20 bin km bir yılda yol kat ederek üretim için Anadolu'ya gidip geleceklerini hiç ümit etmiyoruz. Mazot desteği arıcılarımızdan esirgendi. Bunu defaten söylememize rağmen yapılmadı. Bunun için üzüntülü olduğumuzu ifade etmek istiyoruz” dedi. Şahin tarımsal destekleme kararnamesine yönelik ise “Arıcılık destekleme kararnamesi çıktı, ancak arıcı üyelerimizin beklentileri karşılanmamıştır. Desteklemeler tespit edilirken sektörün yarattığı katma değer, tarım hayvancılık sektörüne katkıları, sektörün dayanma gücü gibi konularda belirlenerek desteklemeler yapılıyor. Ancak arıcılık sektöründe bunun yeterince karşılık bulmadığını söylemek istiyorum. Son yıllarda arıcılık sektörünün Türk tarımına, hayvancılığına, doğasına, yarattığı katma değeri defalarca anlattık ama yeterince anlatamamışız” değerlendirmesinde bulundu. Arıcılar, besleme şekerinin yüzde 20 indirimli verilmesini talep ediyor Arıcılık faaliyetlerinde bir diğer önemli girdilerden olan besleme şekeri anlamında da destek beklediklerini vurgulayan Şahin, “Diğer taraftan kovan başına desteklemelerin 50-60 TL değil en azından 100 TL olmasını, mazot desteğinin mutlaka verilmesini, diğer küçükbaş ve büyükbaşta verildiği gibi yem (şeker) desteğinin de arıcılardan esirgenmemesini, ücretsiz demiyoruz ama indirimli yem (şeker) desteğinin verilmesini arzu ederdik. Bizim en büyük giderimiz mazot ile şeker beslemesidir. Kışın bütün hayvanlarda olduğu gibi soğuk günlerde arılarımızda kristal toz şeker tüketir. Besleme şekeri arıcılarımıza yüzde 20 indirimli olsaydı ne olurdu. Bu kış yüzbinlerce arı öldü denildiği zaman kamu ne yapacak nasıl bir tavır alacak bende bu sektörün başı olarak gerçekten merak ediyorum” diye konuştu. “Türkiye arıcılığını hep birlikte çöpe atacağız” Arıcılık sektöründe her geçen gün maliyetlerin artış gösterdiğini söyleyen Şahin, Tarım ve Orman Bakanlığına seslenerek sektör için gerekli desteklerin verilmesini talep etti. Destek verilmemesi durumunda Türkiye’de arıcılığın biteceğini söyleyen Şahin, bu yıl belirlenen bal fiyatlarına ve maliyetlerini de anımsatarak şöyle konuştu: “Biz Temmuz ayında mazot, şeker ve işçilik fiyatlarıyla bir hesaplama yaptık. Bunu bakanlıkta yapıyor. 1 kg balın üreticiye maliyeti 128 TL Bugün baktığımız zaman bu fiyatın 150 TL'ye dayandığını herkes bilmektedir. Mazot 40 TL'ye çıkmış. Vatandaş nasıl gidecek Anadolu'ya? Şeker 1300 TL'ye çıkmış. Geçen yıllarda bizim şekerimiz 700-800 TL’ydi. Bu ortamda artan maliyetlerimizi nasıl karşılayacağız. Herhalde el birliği ile Türkiye arıcılığını bitirmeye heves ediyoruz. Bir diğer konu, 128 TL'ye mal ettiğimiz 1 kg balı AOÇ, Tarım Kredi Kooperatifleri bir bakıyoruz 107 TL'ye alıyor. Yani sizin analiz yapa yapa aldığınız balı 107 TL'ye alıyorsanız akan sular durur. O zaman bizim kendimizi sil baştan bir check etmemiz gerekiyor. Tarım ve Orman Bakanıma seslenmek istiyorum; artık bize de bir el atın. Yoksa Türkiye arıcılığını hep birlikte çöpe atacağız. Bunu bir serzeniş olarak kesinlikle algılamayın. Ama Türkiye arıcılığı bitmek üzere. Bu konuda Bakanımızdan destek ve yardım bekliyorum. Bu fiyatlar konusunda devletimin en azından kendi firmaları kendi şirketlerinin doğru düzgün bir alım yapmasını bekliyorum. 128 TL'ye mal edilen balı 110 TL'ye satmayı hiçbir vicdan da kabul etmez. Bunu ifade etmek istiyorum. Buradan birlik başkanlarımıza seslenmek istiyorum. Sakın ola ki maliyet artı yüzde 15 kârın altında ballarınızı verdirmeyiniz. Arıcıma da seslenmek istiyorum. Bu fiyatların altında sakın ola bal vermeyiniz. Biz balı dağda, ovada üretiyoruz. Sanayi de bal üretmiyoruz. Sanayide üretenler gitsinler isterlerse 50 TL'ye satsınlar. Ama devletime de diyorum ki arıcılıkta kovanları kayıt altında olduğu balı da kayıt altına alın diyorum.”